- Koşulsuz Sevgi - https://www.kosulsuz-sevgi.com -

UÇAKLARIN DÜŞMESİNİN NEDENİ MANYETİK FIRTINALAR

“Manyetik Fırtınalar” İki Uçağın Düşmesine Neden Olduktan Sonra, Rusya Uçuş Değişiklikleri Yapıyor

By: Sorcha Faal

Bugün Kremlin’de dolaşan raporlar Rus Hava Kuvvetleri Komutanlarının aşağıdaki bölgelerde ve bu bölgelerin etrafındaki uçuşlar sırasında kendi uçaklarına “aşırı dikkat” göstermeleri uyarılarını yayınladığını söylüyor. Bu bölgeler: Enlem 17 Kuzey [Kuzey Atlantik Okyanusu] Enlem 3 Güney [Güney Atlantik Okyanusu]’den Enlem 8 Kuzey [Hint Okyanusu] Enlem 19 Güney [Hint Okyanusu] olarak tanımlanan bölge, 45 Batı, 33 Batı, 46 Doğu ve 33 Doğu ve Afrika Tektonik levhasının büyük kısmını kaplayan bölge.

Bu raporun bildirdiğine göre bu benzeri görülmemiş uyarının nedeni, Afrika Tektonik Levhasından yayılan “jeomanyetik fırtınalar”ın hızlı oluşumlarıdır; bu fırtınalar şiddetleri nedeniyle geçen ay iki büyük yolcu uçağının düşmesine neden oldu.

Bu fenomenle düşen ilk uçak Air France yolcu uçağı. Bu raporlar 1 Haziran’da Air France yolcu uçağının Afrika Tektonik Levhasının batı sınırına yakın olan Brezilya’nın Fernando de Noronha Adalarının yakınında bu jeomanyetik fırtınalardan biriyle karşılaşınca “tamamen parçalandığını” bildiriyor.

Afrika Tektonik Levhasının doğu sınırında ikinci uçak bugün düştü, bu jeomanyetik fırtınalardan bir diğeri gökyüzünden hızla çarparken Hint Okyanusundaki Comoros Adasına gitmekte olan Yemen Havayollarına ait bir uçak düştü.

Afrika Tektonik Levhası içinde gerçekleşen felaket olaylarıyla ilgili, bu, Etyopya’da oluşan “yeni okyanus” raporuyla bir yıldan fazla bir süredir bilinmekteydi, bunu Nature Haber Servisinin raporundan okuyabiliriz: [http://news.softpedia.com/news/New-Ocean-Forming-In-Ethiopia-94628.shtml]

“Bir okyanusun doğumu en büyük tarihi ölçeklerde çok nadir bir fenomen olmasına rağmen, jeofizikçiler şu sıralar bu tür bir olayı deneyimliyorlar. Daha da göz kamaştırıcı olan, bu Dünya’nın en barınılmaz ve kurak bölgelerinden birinde, Etyopya’daki Afar Çukuru’nda gerçekleşiyor.

Afrika kıtası Doğu Afrika Çatlağı olarak bilinen bölge boyunca eski bir gömleğin kolu gibi dikişlerini söküp kendisini ayırıyor. Doğu Afrika Çatlağı Kızıl Denizin güney ucunda başlıyor, Eritrea, Etyopya, Kenya, Tanzanya ve Mozambik’ten geçiyor. Dünya’nın yüzeyinin altındaki erimiş lav, onu sürekli iterek inceltiyor ve en sonunda kırıp yırtarak ayıracak.”

Batılı bilim adamları bu yeni okyanusun oluşumunun milyonlarca yılda tamamlanmasının olası olmadığını beyan etse de, Rus bilim adamları, şu anda benzeri görülmemiş Derin Solar Minimum nedeniyle Dünyamızın parçalara ayrılma veya henüz açıklanmamış, bazı araştırmacıların gizemli Gezegen X (kadim insanların Nibiru, Hristiyan İncilinde Wormwood denen gezegen) dedikleri, Güneş Sistemimizin en dıştaki menzilinden yayılan aşırı güçlü, yerçekim kuvveti nedeniyle “tam bir kutup tersine dönüşüne” yakınlaşma tehlikesinde olduğunu belirtiyor.

Rus bilim adamları, Batı’nın insan yapımı Küresel Isınma “obsesyonu”nun kendi insanlarından sadece Dünya’mızın değil, Güneş Sistemimizdeki tüm gezegenlerin şu anda hızlı ısınmaya maruz kaldığı gerçeğini saklamak için kasten tasarlanmış bir propaganda olduğu konusunda uyarıyor. Diğer gezegenlerdeki ısınma tüm şüphelerin ötesinde Rusya’daki St. Petersburg’s Pulkovo Astronomical Observatory’de uzay araştırma başkanı Doktor Bilimadamı Habibullo Abdussamatov tarafından 2007’de Mars’ın buz tabakalarının önceki 3 yılda eşi görülmemiş hızda erimekte olduğunun bulgularını yayınladığında kanıtlandı.

Ve, Batılı haber sitelerindeki “Jüpiter’de iki kırmızı noktanın kaynaşması, Neptün’ün en büyük ayı Triton’da ısınmanın kanıtı, “bilim adamlarını şaşırtan” Pluto’daki ısınma ve elbette Mars’taki dökümante edilen ısınma trendi” haberlerinin hepsi tüm güneş sistemindeki artan solar aktivitenin ikna edici kanıtını gösteriyor. [http://www.globalwarminghysteria.com/blog/2007/3/8/jupiter-neptune-pluto-and-mars-are-all-warming.html]

Afrika Tektonik Levhasının şu andaki istikrarsızlığı ile ilgili raporların en ürpertici kısmı, Rus bilim adamlarının bu bölgeye uygulanacak yeterince güçlü yerçekimi kuvvetinin [Dünyamızın Gezegen X türünde bir kütlenin çekimine mazur kalması gibi] bu levhanın Atlantik ve Hint Okyanusları ile dolmasına, şu anda Afrika Kıtası olarak bilinen kıtayı tamamen kaplamasına neden olacağını belirtmesidir. Buna karşılık olarak Atlantik Okyanusunun ortasındaki kadim insanların Atlantis Kıtası dedikleri kıta ve Hint ve Pasifik Okyanuslarındaki Lemurya’nın yükselmesine neden olacak.

Şu andaki bu olayların 20 nci yüzyılın en ünlü Amerikalı kahini Edgar Cayce tarafından kehanet edilmesini not etmek ilginçtir. Cayce Dünyamızın şu andaki çağının sonunda Atlantis ve Lemurya’nın tekrar okyanus üzerine yükseleceğini söylemişti.

Yakında gerçekleşecek olan felaketsel Küresel olaylarla ilgili gerçeklere kör kalan Batıdaki insanlar var, 1950’de Rusya doğumlu Amerikalı bağımsız araştırmacı Immanuel Velikovsky Dünya’nın tarihinin gerçeklerini anlattığı, gelmekte olan olaylar için insanlığı uyarmaya çalıştığı Çarpışan Dünyalar kitabını yayınlatmak için başvurduğu 8 ABD yayıncısı tarafından geri çevrildi. Kitapta şunlar var:

Dünya Gezegeni hem insanlığın kayıtlı tarihinde hem de bunun öncesinde küresel ölçekte doğal felaketlere maruz kaldı.

Jeolojik kayıtlarda ve arkeolojik kayıtlarda bu felaketlerin kanıtı vardır.

Birçok türün yok olması felaketsel olarak gerçekleşti, Darwin teorisinin anlattığı gibi kademeli olarak değil.

İnsanlığın hafızasında gerçekleşmiş olan felaketler tüm kadim kültürlerin ve uygarlıkların mitlerinde, efsanelerinde ve yazılı tarihlerinde kayıtlıdır.

Velikovsky birçok kültürün rivayetlerinde iddia edilen uyumluluklara işaret etti ve bunların aynı gerçek olaylardan söz ettiğini ileri sürdü.

Örneğin, tufanın anısı İbrani İncilinde, Yunan Deucalion efsanesinde ve Hindistan’ın Manu efsanesinde kayıtlıdır.

Velikovsky, bu aslına uygun kayıtların mitler ve efsaneler olarak görüldüğü bir mekanizma olarak “Kültürel Hafıza Kaybı” psikoanalitik fikrini ortaya çıkardı.

Bu doğal felaketlerin nedeni Dünya ve güneş sistemindeki diğer gezegenler arasındaki yakın karşılaşmalardı – Satürn, Jüpiter, Venüs ve Mars insan hafızasında farklı yörüngelerde hareket ediyordu.

Güneş sisteminin konfigürasyonundaki değişiklere neden olan göksel mekanikleri açıklamak için, Velikovsky elektromanyetik kuvvetlerin yerçekimi ve yörüngesel mekaniklere karşı koyma büyük rolünü oynayabileceğini düşündü.

Ve, Velikovsky ortalama Batılıları bunlarla ilgili uyarırken, aynı şeyi geçen 8 ayda $60 trilyonu halkından yağmalayan liderler yapmıyor. Bu liderler en basit gerçekleri bile bilmemeleri için insanların entelektüel seviyelerini düşünme planlarıyla, kendi vatandaşlarını terörize ederek herkesin sürekli korku içinde yaşamasını sürdürüyorlar.