İlahi Bir İnsan

Yazdır Yazdır 

Tanrı – Ruh ile bağlantı aramaya ihtiyacı yoktur, bireyin Ruh olduğunun, bireysel ve kolektif tüm yaşam ifadelerinin spiritüel ifadeler (dışavurumlar) olduğunun tamamen farkındadır; Yaradılışın herhangi bir parçasından ayrı hissetmez, Her şey ile çok yakından bağlantılı hisseder.

Kollektif veya bireysel, değişimden korkmaz; Her deneyimin bir büyüme deneyimi ve insan formunda kendi İlahi Varlığını yeniden yaratma şansı olduğunu bilir; İçinde yaşadığımız illüzyonun doğasını bilir, ve bunu kişisel deneyimi güçlendirmek ve insanlığa hizmet etmek için kullanır.

Kendine değer vermeme veya kendine özsaygı duymama hislerine sahip değildir; Tüm – Var – Olan’ın hiçbir parçasının daha az değerli olmadığını ve diğer herhangi bir parça kadar değerli olduğunu bilir; Kendini başkaları ile herhangi bir şekilde karşılaştırmaz ve bencil (kendini düşünen) veya başkalarından daha üstün hissetmez. Başkalarını kıskanmaz veya başkalarına acıma hissetmez.

Tüm diğerlerinin üzerinde ben’in gereksinimlerini ve arzularını onurlandırır; kişinin birbirine – bağımlılık veya kurban olmanın yerinden başkalarına gerçekten hizmet edemeyeceğini ve kişinin önce kendisini sevmeden başkalarını sevemeyeceğini bilir.

Gerçeğin, ben’in dışındaki herhangi biri veya herhangi bir şey tarafından tutulmadığını tam olarak bilir ve tek Gerçeğin içeride bulunduğunu bilir; bilmeye ihtiyaç duymaz, çünkü kişi yüksek sezgi vasıtası ile gereksinim duyulan her şeye erişir.

Kendine yalan söyleyemez/yanlış olamaz; kendi realitesini ve bakış açısını başkalarınınkinin taraftarı olduğu realitelere ve bakış açılarına uydurmaz. (onlarınkine uymaz) ; Korkuyorum yerine, seçiyorum temeline dayanarak bedenlenmiş hayatı yaşar… Eylemler sözlerle tutarlıdır. Bir şey söyleyip başka bir şey yapmaz; Utanma hissi yoktur.

Başkalarına yanlış olamaz; kendisini yanlış tasvir etme (tanıtma), insanları veya olayları manipüle etme veya kontrol etme, biriktirme/istif etme, kapalı kutu (ağzı sıkı) olma, hırslı olma veya yalancı olma arzusu yoktur; tüm zamanlarda en yüksek bütünlükte yaşar; ne zaman konuşacağını ve ne zaman sessiz kalacağını, ne zaman eyleme geçeceğini ve ne zaman bir şey yapmayacağını bilme bilgeliğine sahiptir, ancak başkaları adına içsel gerçeğin ifadesini değiştirmez ; İlahi Düzenin sürdürülmesi için kişinin hangi yararlardan faydalanması gerektiğini bilir ; Dengeli bir akışta verir ve alır.

Kendine güvenir ve dolayısıyla başkalarına güvenir; hatalar, başarısızlıklar olmadığını, sadece seçimler olduğunu bilir; İnsan deneyimini ve tekamülünü yöneten yüksek bilinçlilik ile uyum içindedir; Suçlu hissetme veya başkalarını suçlama, kendinden – kuşku hislerine sahip değildir; Başkalarının eleştirilerinden etkilenmez.

Kendinin haklı olduğunu ve başkalarının yanlış olduğunu kanıtlama arzusu yoktur; Tüm bakış açılarının eşit derecede geçerli olduğunu ve kendine özgü özgür irade hakkı olduğunu bilir; Korku yerine seçime dayanan kişisel sınırları kurar ve uygular. Tartışmaz/çekişmez ve güç mücadelelerine girmez.

Başkalarını direkt veya dolaylı olarak eleştirmez ve yargılamaz; Eleştirileri ve dedikoduyu dinlemez; Şikayet etmez; Başkalarının arasında drama ve uyuşmazlık çıkarmaya çalışmaz ; eleştirme ve şikayet etme ihtiyacının korkudan geldiğini tam olarak bilir; Başkalarını oldukları gibi kabul eder. Birinin eylemlerini başkasının varlığı (olması) ile karıştırmaz; Tüm varlıkların İlahi ve eşit olduklarını bilir.

Şimdi zamanında işler; Bedenlenmiş bilinçlilik geçmişte veya gelecekte değildir, sadece şimdi anındadır ve bu anın seçilmiş deneyimidir; Üzülmez veya pişmanlık duymaz.

İnsan duygusunun tüm aralığını deneyimleme kapasitesine sahiptir, ancak belli bir deneyimde hangi duyguyu hissetmek istediğini seçme yeteneğine sahiptir; Çoğu insanın gelişigüzel ve kontrolsuz duygusal karşılıklarını deneyimlemez.

Mantıklı veya lineer düşünme yerine veya duygusal bedenin korkuya – dayanan hayatta kalma içgüdüleri yerine yaşam kararları verir ve seçimler yapar; Yüksek sezginin İlahi Akışta işlediğini ve duygusal veya zihinsel bedenin tutarsızlığına maruz olmadığını bilir; Seçtiklerinden başka nedenlere gereksinimi yoktur.

Sevginin gerçek anlamını bilir, ve yaradılışın herhangi bir parçasını, diğer parçasından daha çok veya daha az sevemez; Başka insanlar, hayvanlar vs ile herhangi özel tipte bir ilişkiye gereksinimi yoktur; Yaşam deneyimlerini zenginleştiren/güçlendiren başkaları ile ilişkileri seçer ve diğerlerini salıverir; Bir seviyede kişi onu deneyimlemeyi seçmedikçe, onu incitmenin imkansız olduğunu bilir; ayrıca benlik bu deneyimi seçmedikçe kendisinin incinmesinin imkansız olduğunu bilir.

Yaradılışın herhangi bir bölümünden korkmaz; Endişe, kuruntu ve evham deneyimlemez. Herhangi başka bireysel veya kollektif bedenin düşüncelerinden – sözlerinden – eylemlerinden korkutulmuş hissetmez, ama kişinin yakın çevresinin farkındadır ve uyanıktır.

İnsanlara veya başka yaşam formlarına, yerlere, şeylere bağımlı değildir; ayrılık veya ölüm ona büyük üzüntü vermez, çünkü hepimizin ebediyen Bir’e bağlı olduğumuzu ve Dünya planında oynandığı görünen ayrılığın illüzyon olduğunu bilir.

İnsan yaşamının normal iniş çıkışlarını deneyimlemez, çünkü karmasızdır ve dualitenin üzerindeki bir frekans seviyesinde işler; hastalığı veya yaralanmayı nadiren deneyimler, çünkü beden düşük duygusal düşüncelerin etkisinden özgürdür; Başkalarının düşük enerjilerini, onlardan etkilenmeden dönüştürebilir.

Dünya olaylarını yargılamaz veya kınamaz/ayıplamaz; Bunların kolektif bilinçliliğin tezahürü olduğunu bilir ve kişinin dünyayı değiştirmek için en güçlü aletinin kendini – dönüştürmek olduğunu bilir; Eğer yüksek sezgiyle yönlendirilirse, dünyada değişim için aktif olarak çalışmayı seçebilir.

Her zaman insanlığa hizmet ederek ve yargılamamanın yüksek yerinden gereksinim duyulan yardımı yaparak gerçek şefkat içinde davranabilir; Başkalarına yardım için kişisel gündemi veya motivasyonları yoktur; yüksek sezgiye dayanarak bunu yapmayı veya yapmamayı seçer.

Kendini başkalarının üzerine koymaya, başkalarının inançlarını veya eylemlerini kontrol etmeye, başkalarının kişisel gücünü almaya ilgisi yoktur; Başkalarına kanıtlayacak bir şeyi yoktur.

Bireysel veya kolektif, başkalarının koyduğu sınırlara saygılıdır; Başkalarının Özgür iradesine ve kişisel yerine ve yaşadığı ülkenin yasalarına her zaman saygılıdır; Bir sınırı geçmeyi nadiren seçer, ancak bunun olası sonuçlarının sorumluluğunu tamamen alır.

Her gün ortaya çıkabilecek şeylerle ilgili heyecan ve sevinç hissi ile uyanır; Nelerin deneyimlenebileceği ile ilgili beklentileri yoktur, ama birlikte – yaratıcı olarak tüm sorumluluğu alır; Benlik için birlikte – yarattığı her şeyi deneyimlemeye tamamen isteklidir.

Dünya üzerinde dönüşümsel değişim için olağanüstü güçlü bir katalizördür; Sevginin, Işığın ve Sevincin yüksek frekanslarını gezegensel bilinçliliğe sürekli olarak yayar; Basitçe insan formunda var olarak Dünya ve onun yaşam formları için korku enerjilerini iyileştirir ve dönüştürür.

~ Sevgi …. Korkunun yokluğudur.

Reniyah Wolf

(Çeviri ; Saffet Güler)