- Koşulsuz Sevgi - https://www.kosulsuz-sevgi.com -

HATHORLAR: Trillium Ses Meditasyonu

Hathor Gezegensel Meditasyonu
Tom Kenyon kanalıyla

21 Eylül 2018

Trillium’lar

Bu mesajda sizlerle bedeninizin kuantum potansiyellerine erişmek için basit ama oldukça etkili bir yöntemi paylaşmayı diliyoruz. Bu teknoloji bilincin diğer boyutlarından yaşamı – günlendiren süptil enerjileri çekmenizi sağlıyor.

Trillium’lar

Trilliumlar iki atom altı parçacık her bir araya geldiğinde yaratılan kuantum alan – etkileridir.

Atomlar, atom altı parçacıkların bağlanmasıyla form oluşturmaya başlayınca, bu kuantum alan – etkileri büyütülür.

Sonra atomlar karmaşık moleküller yaratmak için birleşirken, kuantum alan – etkileri çok daha karmakarışık ve yoğunlaştırılmış hale gelir.

Bu perspektiften fiziksel bedeniniz, bedeninizin hücrelerinden anında kendiliğinden ortaya çıkan birbirine kilitlenen ve etkileşen kuantum alan etkilerinin karmaşık olarak düzenlenen üretecidir.

Bu hücresel kuantum alan etkileri, bedeninizin hücrelerine çevrenizden süptil enerjileri çeken zarifçe koordine edilen kuantum çekicilere evrimleşmeye eğilim gösterir. Bu süreç, siz onun farkında olun ya da olmayın ortaya çıkar. Bu, bedeniniz dediğiniz hücresel matriksin otomatik ve yansımalı bir eylemidir.

Trilliumlar ile ilgili bir kaç tuhaflık vardır. Bunlardan biri doğalarına ilişkin olarak bir muammadır. Bunlar sizin kendi bilinçli farkındalığınızdan bağımsız olarak işlev yaparlar, yine de gerçekliğin doğası hakkındaki en derin çekirdek inançlarınızdan derin şekilde etkilenirler. Başka deyişle, Trilliumlar bilinç ve madde arasındaki akıl ermez ve gizemli arayüzey tarafından – kuantum seviyede – programlanır.

Aynı ortamda yaşayan iki birey, çekirdek inançlarına bağlı olarak kendilerine geniş miktarda farklı süptil enerjileri çekebilir. Bu farklılıklar sonra her ikisinin “gerçeklik” algılarını (ve olası olduğunu varsaydıkları şeyleri), ayrıca o algılanan “gerçekliklerde” aslında gerçekleştirebilecekleri şeyleri önemli ölçüde etkileyebilir.

Trillium’lar çekmeye programlandıkları şeye dayanarak, sorgulanmaz şekilde otomatik olarak işlev yaparken, ayrıca odaklanmış niyetinizden oldukça kolaylıkla etkilenirler.

Başka deyişle, bilinçli odaklanmış niyetinizin güçlerinin kullanılmasıyla, kendinize hangi süptil enerjileri çekeceğinizi etkileyebilirsiniz.

Trilliumlar ile çalışmanın değeri, kendinize Kozmosun diğer seviyelerinden sağlığı güçlendiren ve dengeleyici enerjileri çekebilmenizdir.

Bu, yaşamı sağlayıcı ve yükseltici enerjileri yalnızca fiziksel bedeninizin içinde oturduğu fiziksel boyuttan çekmekle sınırlı olmadığınız anlamına gelir.

Trilliumların fiziksel gezegenin ötesindeki diğer boyutlardan yaşamı sağlayıcı ve faydalı süptil enerjileri çekme yeteneği, bu zamanda sizlerle bu bilgiyi paylaşmamızın nedenidir.

Gezegensel Değişimler

Önceki mesajlarda, gezegeninizin karşılaştığı çeşitli ekolojik sorunlara değindik. Ve bu mesajın daha derin içeriği için, Uzamsal İdrak başlıklı önceki iletişimi okumanızı kuvvetle tavsiye ederiz. (http://www.kosulsuz-sevgi.com/yeni-eklenen-mesajlar/hathorlar-uzamsal-idrak/)

O mesajda, Dünyanızın ekosistemindeki trendler ile ilgili bazı tahminler verdik – spesifik olarak ekolojik bilim insanlarının Altıncı Kitlesel Yok Oluş olarak değindikleri şey ile ilgili.

Altıncı Kitlesel Yok Oluş hakkında konuştuğumuz zaman, önceki beş ayrı çağlarda bu gezegenden büyük miktarda bitki ve hayvan türlerinin ortadan yok olduğu gerçeğine değiniyoruz.

Bizim perspektifimizden ve bir çok ekolojik bilim insanının perspektifinden, açık bir şekilde Altıncı Kitlesel Yok Oluşa giriyorsunuz.

Bunu söyleyerek, Altıncı Kitlesel Yok Oluşun sizin zaman çizginizde bir olasılık iken, tüm olayların gidişatı son anda değiştirilebileceği için bunun bir kesinlik olmadığını açıklığa kavuşturalım. Ancak eğer, insanlık doğa ve Yerkürenin ekosistemi ile ilişkisini değiştirmezse, Altıncı Kitlesel Yok Oluş şiddeti azalmadan ilerleyecek.

Altıncı Kitlesel Yok Oluş tüm insanlığın yok olacağı anlamına gelmiyor, insanlığın çok geniş büyüklüğünün etkileneceği anlamına geliyor.

Hissimiz, sonraki yirmi beş yılın gezegeninizin ve bu nedenle kollektif bilincinizin hızlı ve radikal dönüşümünün habercisi olacağıdır.

Tüm dünyada fırtınaların şiddeti artacak, bunları daha fazla yıkıcı hale getirecek. Okyanus seviyeleri beklendiğinden daha hızlı yükselecek. Ve deniz seviyesine yakın kıyı bölgelerinde yaşayanlar, bilim insanlarınızın tahmin ettiğinden daha erken iç topraklara göç etmek zorunda kaldıklarını görebilirler.

Tüm bu ekolojik değişimler doğal hayatta ve dünyanızın okyanuslarındaki mini mikroorganizmalar olan tek hücreli organizmalar ve ağaçlar gibi tüm botanik yaşam formlarında yoğun hayatta kalma gerilimleri yaratıyor. Ağaçlar ile birlikte, tek hücreli organizmalar ve diğer pitoplankton organizmalar Dünyanın kullanılabilir oksijeninin çoğunu yaratmaktan sorumlular.

Dünyanın engin ağaç rezervleri, ormanların yok edilmesiyle tehdit ediliyor ve hem ağaçlar hem de pitoplankton organizmalar hem iklim değişiminden hem de modern teknolojileriniz tarafından üretilmekte olan tüm dünyadaki zehirlerdeki artıştan olumsuz etkileniyor. Okyanuslar aşırı asitleniyor ve bu hem okyanustaki hem de karalara bağlı yaşam formlarında büyük yıkım yaratıyor.

Eğer Altıncı Kitlesel Yok Oluş değiştirilmeden devam ederse, insanlığın çoğunluğu Dünyanın geçmişinin bir parçası olacak. Hayatta kalmayı başaran insanlığın o grupları farklı bir varolma düzeni olacaklar. Hükmedenler olmak yerine, doğanın hizmetkarları olacaklar ve işbirliği gereksiniminin kollektif anlayışı herkesin bilincine kazınacak.

Kültür ve din açısından insanlar arasındaki bölünmeler şu anda olduklarından çok daha az önemli olacak. Bunun nedeni, hayatta kalmak için insanların farklılıklarını bir kenara bırakıp ortak zemin bulmak zorunda kalacak olmalarıdır (bu arada, bunu hem mecazi olarak hem de kelimenin tam manasıyla söylüyoruz.)

İnsan varlığının bu yeni düzeni ayrıca bilincin diğer boyutlarına daha fazla açık ve daha fazla nüfuz edebilir olacak.

Bu, gelecekteki insanların doğası galaktik ve galaksiler arası olan diğer varlıklar ile (uzaylılar), ayrıca melekler ve diğer enerjisel varlıklar gibi maddesel olmayan zekalar ile direkt bilinçli temasa sahip olacakları anlamına geliyor.

Bu sonraki çeyrek yüzyılın sonuna kadar, insanlığın artan yüzdesi galaktik keşfe girişecek ve ayrıca insanlık uzayda seyahat eden bir uygarlık olacak.

Kesinlikle hayatta olmak için tuhaf bir zaman olacak, çünkü bazı insan varlıkları Dünyanın berbat ekolojik değişikliklerinden kaçmaya teşebbüs edecek. Aynı zamanda, toprağa bağlı yaşamaya adanmış kalan başkaları olacak ve bu yeni insanların düzeni hem hayatta kalmak hem de gelişmek için yeni yaratıcı yollar bulacaklar. Değişen Dünya ile etkileşim kurmanın bu yeni yolları, henüz yaratılmamış olan yiyeceklerin ve ilaçların bütünüyle yeni sınıflarını kapsayacak.

Odağımızı sonraki yirmi beş yıla geri döndürürsek, iklimdeki değişikliklerden dolayı dünyanın bölgelerinde kaçınılmaz olarak yiyecek kıtlıkları, ayrıca su kıtlığı olacak.

Tüm biyolojik sistemlerdeki gerilimler ve hem su hem de hava kalitesindeki bozulmanın sonucu olarak besin, su ve oksijen kaynaklarınızın değişmez bir biçimde canlılığı tükenmiş olacak.

Başka deyişle, insanlığın binlerce yıldır bel bağladığı Yerküre ortamından besinleri ve yaşamı sürdüren maddeleri çıkartmak artan şekilde zor olacak.

Dünyasal besin kaynağı olarak Trillium’lar

Trilliumlar Dünyanın şu andaki gerçekliğinin dışındaki var oluşun diğer boyutlarında mevcut olan besin kaynaklarına erişmeniz için bir araçtır. Ve bunlar bedeninizin hücrelerine sizi kuvvetlendirebilen besleyici ve faydalı enerji türlerini getirmek için bir araçtır.

İlginç bir şekilde, bu türde süptil enerji bir çok formlar alabilir, buna uhrevi orijinleri olan hem eski Ahit hem de Kuranda tartışılan yenilebilir besin kaynağı manna dahildir.

Önünüzde uzanan gezegensel dönüşümün kaotik doğasına daha derin girerken, Trillium üstatlığı sahip olunacak çok iyi bir yetenektir.

Trilliumlar ile ilgili en zor şey, onların basitliğidir. Bunları aktive etmek için herhangi bir şey “YAPMAZSINIZ”, bunlar günde 24 saat aktiftir. Tek yapmanız gereken kendinize çektiğiniz enerjileri vasıflandırmaktır ve bu sadece odaklanmış bir niyeti taşıyarak başarılır.

Eğer örneğin, daha fazla canlılık veya belki düzeltici/iyileştirici enerjilere gereksiniminiz varsa, gevşemiş bir zihin haline girin ve her hücrenin kuantum çekici olduğu anlayışı ile tüm bedeninizin farkında olun. Seçtiğiniz niyet ile meşgul olur olmaz, bedeninizdeki Trilliumlar kendilerine Kozmosun diğer boyutlarından enerjileri çekmeye başlar. Zihniniz başka şeylere gittiği zaman, sadece onu bedeninizin farkındalığına ve seçtiğiniz niyete geri getirin – odaklanmış niyetin bu basit eyleminin Trilliumlarınızı meşgul ettiği anlayışı ile.

Bedeniniz olan hücresel matrikste deneyimlemeyi dilediğiniz pozitif yaşam güçlendirici süptil enerjilerin bir çok farklı türlerini kendinize çekmek ile deneyler yapmanızı teşvik ediyoruz. Trilliumlarınız vasıtasıyla kendinize çekebileceğiniz nitelikli enerjilerin türleri neredeyse sonsuzdur.

Bilincin değiştirilmiş haline girerseniz, Trillum’ların potansiyellerine erişmekte çok daha fazla etkili olursunuz, çünkü bu yetenek normal insan algısının alanının dışındadır.

Algısal gerçekliğinizi değiştirme görevinde size yardımcı olmak için Trillium Ses Meditasyonunu yarattık ve bu ses dosyasının linki bu mesajın sonundadır.

Trillium Ses Meditasyonunun potansiyelleri ile meşgul olmak için tek yapmanız gereken, bunu dinlerken farkındalığınızı bedeninizde dinlendirmek ve ses meditasyonunun ses kodlarında gevşemektir. Sonra bunu yaparak içinizdeki Trillium’ları aktive ettiğiniz bilgisiyle seçtiğiniz niyete odaklanın. Temel doğalarıyla, Trillium’larınız odaklanmış niyetinizin doğasına uygun olarak bilincin diğer boyutlarından süptil enerjileri bedeninize çekmeye başlar.

Ayrıca eğer ses meditasyonu dinlerken, minnettarlık veya şükran gibi uyumlu duygusal bir hale girerseniz Trillium’larınızın aktivasyonu çok daha etkili ve güçlü olur.

Bunun neden böyle olduğunu açıklamak yerine, Çoklu Evren Ses Meditasyonu başlıklı önceki Hathor mesajına bakmanızı istiyoruz. (http://www.kosulsuz-sevgi.com/yeni-eklenen-mesajlar/hathorlar-coklu-evren-ses-meditasyonu/)

Trillium’lar ile keşiflerinizde size büyük başarı diliyoruz. Bunun bu zamanda size verebildiğimiz en büyük armağan olduğuna inanıyoruz.

Hepiniz kollektif olarak daha büyük gezegensel belirsizliğin eşiğini geçerken, bu bilgi size ve sevdiklerinize – ayrıca tüm duyarlı varlıklara – bir kutsama olsun.

Hathorlar
21 Eylül 2018

Tom’un Düşünceleri ve Gözlemleri

Hathorlar iletişimlerine Uzamsal İdrak başlıklı önceki mesajlarını referans vererek başladıkları için, o mesajın ilk cümlesi ile yorumlarıma başlamak istiyorum:

“Dünyanız yoğun bir metamorfozun ortasında.”

Kişisel olarak metamorfozun, dönüşümü veya şekil değiştirmeyi belirtmek için kullanılan bir terim olarak özellikle uygun olduğunu görüyorum.

Dünyadaki yaşama üstünkörü tarihi bir bakış, radikal bir dönüşümün ortasında olduğumuzu açıkça ortaya koyar. Ve yaşam şekli (yani hayatı nasıl yaşadığımız) sorgulanmaz şekilde değişiyor. Bu değişimin parçası, bir dünya kültürü olarak, doğadan psikolojik olarak daha da fazla bağlantımız kopuyor. Doğal orijinlerimizden bu bağlantı kopmasının etkileri, doğa ile ilişkimizde sosyal tavırlarımızı ve davranışlarımızı radikal şekilde değiştirinceye kadar, (kendimizinki dahil) tüm biyolojik yaşam için kaygı verici sonuçlarla doğa için kollektif bir saygısızlığa katkıda bulunuyor.

Hathorların Dünyanın yakın geleceği ile ilgili öngörülerini tartışmayacağım, çünkü onların yorumları açıklama gerektirmeyecek kadar açık ve tam yerinde.

Onların öngörüleri ile ilgili, bir süredir kendini geliştirme alt – kültüründe savurulan bir yorumu hatırladım: “Gerçek sizi özgürleştirecek, ama önce sizi kızdırabilir.”

Dünyanın hızla değişen ekosistemine ilişkin ister kişisel psikolojik eğilim olsun, ister sosyal bir norm ya da şu andaki çıkmazımız olsun, herhangi bir modeli tanımaya geldiğinde bu ifadede bir çok gerçek olduğunu düşünüyorum.

Hathorlar 1980’lerin sonundaki iletişimlerinin en başından, spiritüel evrim açısından hayattaki olayların veya dışsal durumların yaptığımız içsel seçimler kadar önemli olmadığı konusunda benimle açık oldular.

Onların konumu, hayatın çeşitli zorlukları ile ilişki olarak yaptığımız seçimlerin bilincimizin derin seviyelerini şekillendireceği ve bu içsel niteliklerin sonraki enkarnasyonlarda nerede olacağımızı belirleyeceğidir. Başka deyişle, şu andaki hayatımız ile ilgili seçim yapmamız direkt olarak başka yaşamlarda deneyimlerimizi etkiler, ayrıca bize sunulan fırsatları etkiler; bu sonraki yaşamların madde dünyasında yada ışık alemlerinde bir yerlerde deneyimlenip deneyimlenmediğine bakmaksızın.

Bu yüzden, bu perspektiften, belirsizliği ve kaosu ile modern yaşamımız bize bilinçte çok hızlı bir şekilde yukarı doğru çıkma eşi görülmemiş fırsatı sunuyor – eğer bilincimizin yukarı doğru itilmesine zorlayan o seçimleri yapmayı seçersek.

Zihinde bu odakla, Hathorların Trillium’ları sunmalarına ilişkin bir kaç şeye dikkati çekmek istiyorum.

Her şeyden önce, Trillium adı verilen uzun ömürlü çiçek açan bir bitki türü var, ama bu Hathorların terimi ile direkt bir ilişki taşımıyor – tüm biyolojik organizmaların yaptığı gibi, bu bitkilerin kuantum çekicilere sahip olmaları gerçeği dışında.

Bu çalışmaya girişildiğinde düşünülecek bazı dikkat çekici noktalar var. Hathorlar, Trilliumlar ile meşgul olduğunuz zaman uyumlu bir duyguya girmenizi kuvvetle öneriyorlar. Son Hathor olayı için hazırlanmada Trillium bilgisini alırken, Trilliumlar ile bir çok farklı şekillerde ve çeşitli durumlarda çalıştım. Ve kişisel deneyimimden diyebilirim ki, uyumlu bir duyguda olduğum zaman Trilliumlarım büyük ölçüde güçlendi.

Çoğumuz anda deneyimlemekte olduğumuz şeye dayanarak çeşitli duygusal konumlarda yaşarız. Eğer kendinizi ve dünyayı (korku, düşmanlık, üzüntü veya biz insanların maruz kaldığımız duygusal tutarsızlığın bir çok diğer formları gibi) tutarsız duygunun görüş noktasından deneyimliyorsanız, Trilliumlarınız ile doğru şekilde meşgul olmanın zor olduğunu görebilirsiniz. Ve, sonuç olarak, niyet edildiği gibi kendinize Kozmostan iyileştirici enerjileri çekemeyebilirsiniz.

Bu nedenle Trilliumlar ile meşgul olurken ilk adım, duygusal olarak nerede bulunduğunuzu belirlemek için kendinizi dürüst bir şekilde değerlendirin.

Bu arada bu kendini değerlendirme işlevselciliğe dayanır ve kendini eleştirmek ile hiç bir ilgisi yoktur. Doğalarımızla, bir çoğumuz her türde tutarsız duygulara maruz kalıyoruz ve dünyamızdaki hızlı değişimler elbette çoğu durumlarda artan uyumsuzluğa katkıda bulunuyor.

Görevimiz içinde bulunduğumuz hali tanımaktır ve eğer uyumsuz (örneğin negatif) bir hal ise, uyumlu bir hale geçmek için bir yol bulun. Hathorlar Çoklu Evren Ses Meditasyonu başlıklı önceki mesajlarından birinde bunun nasıl yapılacağına değindiler. O iletişimde isteyerek uyumlu duygusal bir hale girmek için bir yöntem tartışıldı. Ayrıca websitesinin Makaleler bölümüne gidip Minnettarlık ve Şükran: Temel Ek Kitabı başlığını tıklarsanız, tanımlanan yöntemi daha ayrıntılı bulabilirsiniz.

Trilliumlar hakkında göstermek istediğim ikinci ve son nokta, bu yöntemi kullanarak kendinize iyileştirici enerjileri çekmenin esasen pasif bir hal olduğudur. Trilliumlarınızı aktive etmek için hiç bir şey “YAPMIYORSUNUZ”, çünkü onlar her zaman çevrenizden enerjileri kendilerine ve bedeninizin hücrelerine çekiyorlar.

Bu çalışmada verimli olmak için, tek yapacağınız bedeninize hangi enerjileri çekmeyi dilediğinizin düşünce formunu veya niyetini taşımaktır. Bu konsantrasyon ile yapılmaz, ters etki yapabilir. Bunun nedeni, bu konsantrasyonun bir tür zihinsel gerilim yaratmasıdır ve Trilliumlar, zihin rahat olduğu ve basitçe bir niyeti nazikçe yerinde tuttuğu zaman en iyi aktive olur.

İronik olarak Trilliumlar ile meşgul olmanın basitliği, muhtemelen bunun en zor kısmıdır. Çoğumuz bir şeyin gerçekleşmesi için çok çalışmaya alışığız. Ama süptil enerjilere (Trilliumlar gibi) gelince ne kadar az çaba kullanırsanız, sonuç o kadar iyi olur.

Not: 2018’deki son Hathor workshopunda ilk kez verilen Trillium Ses Meditasyonundan bir alıntı, Dinleme bölümüne konuldu. Trilliumlar ile çalışırken bu ses dosyası çok faydalıdır ve kişisel kullanımınız için ücretsiz elde edilebilir yapıldı. Yorumlarımın sonunda bu ses dosyasının linkini bulabilirsiniz.

Bu ses parçasının uzunluğu 5:53 dakikadır. Bu kısaltılmış versiyon ile çalışmakla, Hathorların talimatlarına göre Trilliumları aktive etmek için yeterli olandan daha fazla zaman olduğunu söyleyebilirim. Trilliumlarınızın alıcılığında kalmayı dileyenleriniz için, dinleme sürenizi uzatmak için her zaman tekrar çalabilirsiniz.

Önceki kayıtlarıma aşina olanlarınız Trillium Ses meditasyonunun temel parçalarının, ilk kez Yükseliş Kodları CD’sinde bulunan Yükselen Dünyalar parçasından tanıyabilirler. Bu parça hakkında farklı olan şey, Aethos olarak bilinen yüksek Boyutlu Hathorların orijinal kaydın üstünde seslendirme yapmalarıdır, ki bu o parçayı oldukça akustik ve enerjetik yapıyor.

Trillium Ses Meditasyonu www.tomkenyon.com’da Dinleme bölümünde bulunuyor. Bu mesajı bizden aldıysanız, aşağıdaki linke tıklayabilirsiniz, Dinleme bölümü anlaşma sayfasına yönlendirileceksiniz. Dinleme şartlarını kabul ettiğinizde, ses meditasyonlarına, konferanslara, röportajlara hemen erişeceksiniz, tüm bunları dinleyebilir veya kendi kişisel kullanımınız için indirebilirsiniz. Sadece Trillium Ses Meditasyonu başlığını buluncaya kadar aşağıya inin.

Trillium Ses Meditasyonunu dinlemek ve/veya indirmek için aşağıdaki linki tıklayın;

https://www.dropbox.com/s/8ddxyfumptz4z32/Trillium-%20Excerpted%20Version%20.mp3?dl=0 [1]

©2018 Tom Kenyon Tüm Hakları Saklıdır www.tomkenyon.com

Bu mesajı, karşılığında ücret almadan, içeriğini değiştirmeden ve yazarın ismini ve tüm bu telif hakkı uyarısını ekleyerek herhangi bir medyada veya formatta paylaşabilirsiniz. Lütfen bu iznin yalnızca yazılı mesaja uygulandığını ve ses meditasyonunu kapsamadığını not edin.

(Çeviri: Saffet Güler)

Bu Mesaj İle Direkt Olarak İlgili Bilgiler

Değişen gezegenimiz ile ilgili bilimsel bilgi:

Not: Bu özel Hathor mesajını aldıktan sonra, şu sıralardaki çevresel araştırmalar hakkında biraz araştırma yaptım ve 4 farklı makaleyi paylaşmaya karar verdim. Duygusal olarak rahatsız edici bulabileceğiniz bilgilerden kaçınmayı isteyenler için, bu makaleleri okumanızı tavsiye etmem, çünkü gezegenimizin ekosisteminin vahim bir resmini çiziyor.

Cambridge Üniversitesinden Carl Edward Rasmussen 14 Eylül 2018’de iklim değişimi hakkında kısa, herkesin anlayabileceği bir makale gönderdi. Başlık ironik: Paris 2015 Zaten Sular Altında mı? Bu gönderi bir çok farklı alternatif yeni kaynaklar tarafından toplandı. Bu makalenin bir çok linklerinden biri:

https://dissidentvoice.org/2018/09/is-paris-2015-already-underwater/ [2]

Scientific American’daki tüm dünyadaki Orca Balinalarının kötü durumu hakkındaki bir makale okyanus kirlenmesinin etkilerine değiniyor. Aşağıdaki linkten makaleyi okuyabilirsiniz:

https://www.scientificamerican.com/article/earth-talks-killer-whales/ [3]

World Watch Enstitüsü tarafından yayınlanan bir makale Antarktik Çevresindeki önemli değişikliklerden bazılarına değiniyor. Aşağıdaki linkten makaleyi okuyabilirsiniz:

http://www.worldwatch.org/node/5958 [4]

27 Temmuz 2018’de ABD Kongre Servisi Arktik’teki Değişiklikler: Arka Plan ve Kongre için Sorunlar başlıklı bir rapor yayınladı. Bu Arktik çevresindeki zorlukların ve fırsatların bir çoğunu tartışan kapsamlı bir araştırma.

https://news.usni.org/2018/07/31/report-congress-changes-arctic [5]