Insan bilinçliliginin gücü ve derecesi il ilgili makalelerin tufani kadim Kundalini bilgisini yeniden gözden geçirme gereksinimimizi güçlendiriyor. Gopi Krishna’nin basilmasindan otuz yil sonra tekrar yayinlanan çok satan kitabi, Kundalini ile ilgili 21 nci yüzyil için hazir oldugumuzu gösteriyor, özellikle yasam – gücü ve enerji alani fenomenleri ile ilgili bilimsel arastirmalara dayanarak.
Yirminci yüzyilin son bölümleri esnasinda psikologlar Kundalini ile kisisel deneyimlere döndü ve yoga ögretmenlerinden, kadim yogilerin o zaman hüküm süren fikirlerine uyan raporlari kavradilar, mistik isimler ve içerikler ile masal ve gerçegin bir karisimi.
Eski yogi yazilari, Kundaliniyi yerküreden ve günesten gelen bir yilan gücü olarak siirsel bir sekilde tanimlamislar. Tüm Kundalini uyanisinin ortak ve vurgulanan genel fiziksel duyumlari ve prosedürleri sunlardir ; Istemsiz sarsintilarla birlikte kendiliginden olan degisen bedensel hareketler, refleks spazmlari, titreme ve sallanma. Duyumlar, yogun isinin keyifli genis hislerinden, omurganin dibinde baslayan ve çakra sistemini aktive etmek ve taç çakradan disariya akmak için yukariya dogru çikan bir yanmaya kadar degisir. Teorik olarak klasik yogiler Kundaliniyi bir eylem olarak tanimlar, metafiziksel ve bilimsel. Kundalini enerjisinin organizmanin her bölümünden geçtigine, bloklari çözdügüne ve bilinçliligi uyandirdigina inanilir. Kundalinin Tanri bilinçliliginde, zihin bedenden farazi olarak yükselmistir ve bilinç ve bilinçsizlik arasindaki sinirlama azaltilmistir, hatta elimine edilmistir.
Özetlemek için, klasik yogi modeli insan enerji alanlarindan biridir, bu model kaynaklari anlamak için ve Kundalininin nasil aktive edilecegini anlamak için arayistadir. 20 nci yüzyilda yazarlarin büyük geçisler gösterdigini bildirmekten hosnutum : Bir doktor olan Sannella, psikozun tamamlanmamis Kundalini ile benzerliklerini genis olarak yazdi.
Leadbeater suna inaniyor ; “yilan atesinin zaptedilmesi/fethedilmesi her enkarnasyonda tekrarlanmak zorundadir, çünkü araç ( beden) her seferinde yenidir.” Asikar olarak o, tüm yasamlarda yerlesik olan ayni ruhun Kundalininin gerçek araci oldugunu gözönüne almiyor, beden degil.
Bugün mevcut olan tüm geçis yazilarinda Gopi Krisna’nin 1970’deki yasam gücü, prana ve Kundalini ile ilgili en aydinlatici olan yazilarini buluyorum. Onun ilk yazilari Kundalininin enerji degil, bilinçlilik oldugunu vurgular. Bu, bilim adamlarinin bilinçliligin elektromanyetik enerji oldugunu kesfetmelerinden önce idi, bu elektromanyetik enerji çok büyük miktarda bilgi tasimak için siki olarak organize olmustur. Kadim inançlardan ve yasam ve ölüm törenlerinden Gopi Krishna ruhun bedenden ayri oldugunu çikarmistir.
MODERN KAVRAMLAR
Kundalini ve yasam gücü hala gizem ve mitlerde örtülü konulardir. Simdiki kavramlar ne yaygindir ne de modern insan için pratik degildir. Onun yoklugu kimya veya çagdas psikoterapi tarafindan çözülemeyen saglik sorunlari yaratmaya devam ediyor.
Geçen yüzyilin ortalarinda, uyuyan ve aktive olan Kundalini fizikçiler tarafindan kesfedilen iki enerji formuna benzetildi : dinamik ve aktif. Elektrik enerjisinin mekanik veya kimyasal enerjiden daha ince (eterik) ve dinamik oldugunu biliyorduk. Eterik enerjiler bile yasam gücü ve Kundaliniye benzetildi. Onlarin arastirmalari elektrik fizigi ve bioalanlar arasindaki baglantiyi hiçbir yerde göstermiyor. Hatlari kaçinilmaz bir sekilde mühürleyen kuantum ve alan teorileri idi. Hunt’in Aurametre kullanan önde giden arastirmasi beden yüzeyindeki elektrotlardan 0 ile 250 kHz frekanslar kaydetti, bu 0 ile 200 Hz arasinda ölçülen elektriksel sinir dokularindan 1250 kez daha hizli olan bilgidir. Bu genis veriler, aralik (range), uygunluk, genlik (amplitude), frekanslar ve akimin modellerini ifsa etmek için daha ileri analiz edildi. Zihin – alan seanslari sirasinda bu kayitlar çakralarin elle testi ile birlikte yasam gücü ve Kundalini enerjilerinin iliskisini gösterdi.
DAHA ILERI BULGULAR
Tüm yaslardaki saglikli erkekler, kadinlar ve çocuklar ilk çakralarindan (yasam gücü) yayilan güçlü sürekli elektromanyetik enerjiye sahiptir. Eger yikici, yasam tehdit eden fiziksel veya duygusal bir sok gelirse, bunlar yasamlarini kurtarmak için hiz, güç ve içgörü ile kendiliginden Kundaliniyi yükseltebilen insanlardir. Eger bu alanlarin enerjisinin modeli güçlü ise fakat yukariya dogru akmiyorsa, yüksek kan basinci, kronik iltihap, artrit, hipertiroidizm, allerjiler, deride lekeler, kolit ve tasikardiya gibi hiperaktif tibbi problemler sikça ortaya çikar. Bunun aksine, ilk iki çakradan sürekli olarak enerji eksikligi olan insanlar yetersizlik/eksiklik hastaliklarina yakalanir :
Yorgunluk sendromu, endokrin zayifligi, düsük kan basinci, diabet, kanser ve zayif dolasim. Bunlar nazik kisiliklerdir, genellikle iyi –seyler yapanlardir ve inançli takipçilerdir. Bunlarin enerji modelleri bedenin daha yukarilarinda yüksek frekansin güçlü konsantrasyonunu gösterir, alt çakralarda topraklanmama durumunu belirtir. Önceki raporlar Kundalini aktivasyonunun uzun yogi egitimi, sürekli meditasyon veya kendiliginden eylem ile oldugunu resmeder. Tehlike genellikle son iki durumda (sürekli meditasyon ve kendiliginden eylem) ortaya çikar, bunlarda yetersiz bilgi ile hazirlik vardir ve usta bir gözetmen yoktur.
Kundalininin ileri zihin üstatligi bilinçliligine bagli derin zihin – ruh seanslari sirasinda basarili sekilde aktive edilebilecegini ve çözülebilecegini kesfettim. Eger kisinin bu yasamindaki amaci hala insan formunda iken tam fiziksel, duygusal ve ruhsal büyüklüğüne ilerlemek ise, Kundalini eylemi bir zorunluluktur.
Kundalininin zihin – alan aktivasyonu daha önceden tartisilan ayni fiziksel belirtileri ve güçlü korku, kaos ve güvende olmama duygularini kapsar. En sasirtici kesiflerden biri entelektüel parlaklik, yaraticilik ve ortaya çikan armaganlardir. Zihin – Üstatligi teknikleri hakkinda daha fazla bilgi Zihin Üstatligi Meditasyonlarinda bulunabilir