25 – Dünya Konuşuyor

Yazdır Yazdır 

Düş gücü insanın elindeki en büyük güçtür.

Şunu düşünün; Dünya canlıdır, aradığınız bilgiyi barındırır ve bilinciniz Dünyanın ortaya çıkardığı şeyi etkiler. Bu bilgiye nasıl erişirsiniz? Kilidi açıp sizin olmasını sağlayan anahtarlar nerededir? Bilgi taş ve kemikte saklıdır.

Zaman değişti. Bir zamanlar, gelişen ve sırları inceleyen her bireyin bir öğretmeni olurdu. Bilgi uzun bir geleneğin uzantısı olarak öğretmenden öğrencisine aktarılırdı. Bugün buna artık gerek yok, çünkü ulaşmaya çalıştığınız şey bedeninizde saklı olduğu yerden açığa çıkıyor. Işık açılımları, genetik mutasyonlar insan biçimi içinde görülmemiş bir değişim oluşturmakta. Berrak niyet yoluyla ve sürece eşlik eden itkiler ile bilgiyi izleyerek içinizdekini harekete geçiriyor, kendi öğretmeniniz haline geliyorsunuz.

Bilinmeyen alemlere, mistik alanlara girip keşfeden herkesin gerçeklik deneyim ve yorumları eşsizdir. Birisi Tibet’ten geliyorsa bu onun Bronx’tan gelen birinden daha kutsal olduğu anlamını taşımaz. Herhangi bir coğrafi yerden ruhsal olarak evrimleşmiş olan bir kişi çıkabilir. Bireysel bilinciniz bu anda seçtiğiniz her ne deneyimden geçerse geçsin bu sırada inançlarınızı ve kişiliğinizi geliştirmek üzere tasarlanmış eşsiz bir dayanaktan öğreniyor ve öğretiyorsunuz. Öğretmeniniz olmuş olanları onurlandırın ve hiçbir şeyi şişirmeden kendinizi ve büyümenizin parçası olarak yarattığınız her şeyi tanımaya devam edin. Öğretmenleri kaidelere yerleştirmeyin, düşüverirler!

Bizim öğretimiz ortak bilinci harekete geçirecek, halk yığınlarının yeni deneyim alanlarına ulaşmasına itki olacak ve bir dizi eşzamanlı küresel uyanış yaratacak olan bir enerji birikimi üretmek için tasarlanmıştır. Bu nedenle, sizin ruhsal süreciniz hem küresel bilinçle belirlenir hem de hedefinizin bireysel planıyla. Şimdi bulunduğunuz yerden daha ileride olmadığınız için kimi zaman düş kırıklığı yaşasanız da sabırlı olun, çünkü istediğinize giderek daha çok yaklaşıyorsunuz. Bildiğinizi paylaştığınızda bu bütün dünyaya yayılır. Şifreler ateşlenir, kitleler evrimleşir. Tür olarak zaman şifrelisiniz ve daha büyük kimliğinize uyanış kalıplarına cevap vermek üzere birbirinize bağlısınız. Siz kendi başınıza ilerlemeden önce geniş bir grubun belirli bir bilinç düzleminde toplanmasını bekleyerek kitlelerle birlikte yol alacak şekilde harekete geçiriliyorsunuz.

İnsan türü şifrelenmiştir, evrimleştikçe bir oluş biçimini izlersiniz. Planınız sizi içinizdeki bir gizli bilgi kitaplığına götürür. Dünyayı oluşturan tanrılar insan evrimini ölçen kronometre adı verilen aletler diktiler. Yeterince insan uyanıp kronometreleri harekete geçirdiğinde gezegende yeni bilgi açılır. Bir turnikeden geçen ve ödül kazanan milyonuncu insan gibi. Yalnız, ödülü kazanan bir kişi yerine gezegende yeterince kişi planlarını izleyip karşılık verdiği için kitle bilinci birden açılır.

Bu gezegende yaşayan eskiler sizin bugün kurduğunuzdan çok farklı bir yapıda kitaplıklar oluşturdular. Tapınaklar inşa etmeden önce kimi kültürlerin kabile büyücüleri ve önderleri özel bir taşa sahip olduğu bilinen yerlere giderlerdi. Bu taş temizlenir, insan zihinlerinden taş yapılarına telepatik olarak aktarılan bilgiyi barındıracak şekilde hazırlanırdı. Bir tapınağınki gibi bir biçim tasarlanmıştı ve tapınağı inşa edenler bildiklerinin bütününü yapının taşında saklamak için yerin doğal jeomansi ve enerji akışını kullanırlardı. Taş da Dünyanın kemikleri olduğu için bilgi taş ve kemiğe saklandı.

Sizin güç alanları dediğiniz kadim kutsal yerleri ziyaret ettiğinizde daha yüksek bilinç düzeyleri için olan elektromanyetik formüller deneyimlersiniz. Çoğu zaman, binlerce yıl önce geri istemek üzere oraya bırakmış olduğunuz şeyi algılıyorsunuzdur. Böyle yerlere yolculuk yaparak bedeniniz onların aracılığıyla evrimleşebileceğiniz bu enerjiler ve plana erişim noktalarına açık olur.

Eskiler tapmak ve megalitik yapıları girdaplar halinde biriken enerjiyi kullanmak için belirli yerlere inşa ederlerdi. Bu yerlerin her birinin bir özelliği vardı. İngiltere’deki Avebury’de büyük taş halka çeşitli yıldız sistemleri, özellikle Sirius, Pleiades ve Arcturus için boyutsal bir geçiş olarak kullanıldı. Taşlar, ışığı bu yıldız enerjilerini Dünyaya çekmede kullanan özel bir düzende yerleştirilmişti. Böylece, insan- – Dünya yıldız bağlantısıyla bilgi alış verişi mümkün hale geldi. Bu tür yerler bereket enerjisi sunuyordu. Kadının hamile kalması, girdapların enerji ve kimlik kazandırdığı yaşamlar yaratılması için çiftler sevişmek üzere buralara gelirlerdi. Verici istasyonu ve çeşitli takvimler olarak ya da geleceği okumak, gerçekliği genişletmek amaçlı kehanet merkezleri olarak tasarlanan başka yerler de vardı.

Çoğu uygarlık bilgiyi taşa yükledi. Siz onun üzerinde yaşayıp soluk aldıkça Dünya sizi okur ve gelişiminizin hangi aşamasında olduğunuzu, sorumluluk kabul etme yeteneğinizi bilir. Bu nedenle kutsal yerler, kendi bilinç anahtarlarını buraların kilidini açmak, saklanan bilgiyi açığa çıkarmak ve deneyimlemek için kullanan bireyler tarafından harekete geçirilir. Kutsal yerlere girip bilinçli bir şekilde çakralarınızı kişisel anılarınıza açılan enerji kapıları olarak düşlediğinizde bu yerler etkin hale gelir. Düş gücü insanın elindeki en büyük güçtür. Eskiler buralardaki enerji zenginliğini hissetme yeteneğine sahipti. Enerji hatlarının güçlerini birleştirdiği ve başka boyutlarla dünyaların birleşerek karşılaştığı yükseltilmiş bu yerlere girerek onları kullanırlardı.

Böyle bir yeri her ziyaret edişinizde bir hızlandırma ve tetiklemeye yol açarsınız. Aynı zamanda da dünyadaki insanları kendilerini ruhsal varlıklar olarak tanıma ve değerlendirmeye ya da yok etme felaketiyle yüzleşmeye iten olayların harekete geçirilmesine yardımcı olursunuz. Gelecek birkaç on yıl içinde adımlar hızlanacak. Dünyanın ritmini vuran çılgın bir davulcu olduğunu düşüneceksiniz. Bunun nedeni, ruhu doğmaya ve bütün insanlarda tanınmaya iten bir evrim döngüsünün içinde olmanızdır. Ruhsal bir varlık olduğunuzu kabul etmek, hedeflediğiniz geleceğin zaman geçidinin anahtarıdır.

Kutsal bir yere hiç gitmemişseniz, bütün zamanınızı arka bahçenizde geçiriyorsanız yine de bir şey kaçırmayacaksınız. Enerjileri uyandırışınızı deneyimlemek için gereksindiğiniz tek şey, hafıza bankalarınızı açma ve kolektif hafızayı harekete geçirme niyetiyle kendinizi bu yerlerde yaşamış insanların malzemesi, eski eserlerinin frekansına açmaktır.

Öyküler, güç kazandırılıp sesle beslenen taş yapılara işlenmiştir. Özel frekansları yayma yetisi olan kişiler bu frekansları taş yapılara aşılarlardı. Taşlar yalnızca yazılı biçimleri değil frekansları da tutmayı bugün de sürdürüyor. Dünya yüzeyinin altında boyutsal bir bileşimin gerçekleşmesini bekleyen sayısız kutsal yer bulunmakta. Bugün Amerika Birleşik Devletleri olan yerde geride bilgi kalıntıları bırakmış olan birçok eski uygarlık vardı. Bu kalıntılar zekice ve çoğunlukla büyük bir amaca hizmet edecek şekilde gömüldü, üstleri örtüldü. Gelecek yirmi yıl içinde yüzeye çıkmaya başlayacaklar. Kayıtlı tarihinizin başka hiçbir döneminde olmadığı kadar çok, sayısız keşif yapılacak. Dünya olağanüstü canlı bir yer ve siz anahtarların farkına varıp kendinizi yeniden tanımlar oldukça özünü size açacak.

Ruhsal bir evrimin gerçekleşmekte olduğunun bilincinde olmak size büyük bir avantaj sağlıyor. Gerçeklik çökmekte ve bu çoğunu rahatsız, altüst ediyor. Kutsal yerlerin ziyaretçisi olarak zaman kilitlerini bilinç anahtarlarıyla açıyor, siz onları almaya hazır olduğunuzu gösterene dek olayların hafızasını barındırmış olan enerji bileşimlerini harekete geçiriyorsunuz. Varlığınızı enerjiyle aşılayıp kendinizi güce bıraktığınızda, niyetli bir şekilde bu kutsal yerlerde çalıştığınızda dünyanın dört bir yanına tam anlamıyla büyük değişim okları yağdırırsınız.

Bütün insanların elinde değerlerinin nerede yattığına karar verme olanağı var. Ne yazık ki Toprak Anayı onurlandırmayı pek azı seçiyor. Bu nedenle en zorlu işlerin karşılarına çıktığını görecekler. Size bu zamanda Dünyada olmak gibi büyük bir armağan sunuldu. Sizin kendinize sunduğunuz bir armağan bu. îç rehberinize güvenin; o, yaşamın amacını ve varoluşun temel anlamını ortaya koyarak sizi kendini bilmenin çeşitli aşamalarından geçirecek. Yaşanan bu günlerde iç rehberinizin kendiniz için yaratmış olduğunuz en yararlı araç olduğunu göreceksiniz. Kullanın onu. Ondan yararlanın. Sizin kadar istekli olmayanları yargılamayın. Siz farklısınız, yine de, dünyanın dört bir yanında gerçekliğin yeni bir anlamı ile anlayışını barındıran sizin gibi milyonlarcası var. Ölmekte olan bir inanç sisteminin olduğu bir dünyadasınız. Sizler de yaşamlarınıza artık uymayanı bırakma sürecinden geçmektesiniz. Öğrendiğiniz şeyi, nasıl ve neden düşündüğünüzü yeniden gözden geçirin. Kendinize meydan okuyun ve Dünyayla iletişim kurmaya, bilgiyi paylaşmaya çalışın. Çünkü Dünya, söylenmemiş birçok gizem sunuyor ve konuşmanın eşsiz yollarına sahip.

1980’lerin başlarından itibaren günümüze birçok taş megalitik yapının kaldığı İngiltere’deki Witshire ve Salisbury düzlükleri ve çevresindeki tarlalardaki dairelerde dikkat çekici bir artış olmuştur. İngiltere’nin dört bir yanındaki ekin tarlalarında sihirli bir el tarafından yapılmışa benzeyen esrarengiz işaretler ortaya çıkıyor. Bunlar -tümü de gök cisimlerine ayarlı olduğu genel kabul gören- Stonehenge, Avebury ve Silbury Hill kutsal yerleriyle eşzamanlı bir düzen içindedir. Bu geometrik biçimleri ortaya çıkaran zeka biçimleri bu işi büyük bir oyun duygusuyla yapıyor. Geometri, okulda öğrendiğinizden çok daha geniş kapsamlıdır. Gerçekte bir zeka biçimidir o. Daha yüksek düzeylerdeki zekanın harika bir mizah anlayışı olduğunu göreceksiniz. Tarlalardaki daireler sesle oluşturulmuştur ve sessizce kitle bilincine hitap ettikleri için belirli bir amaçları vardır. Boyutsal olasılıkları değişime uğratmak ve başka enerjilerin girmesi için kapıları açmak üzere kendilerini Dünyaya iterler.

Tarlalardaki bu daire işaretleri kendi simgeselliklerini ve bilgi ansiklopedilerini barındırırlar. Bedeniniz tarlalardaki dairelerin verdiği mesajı mantıklı zihninizin şu anda kavrayabildiğinden çok daha iyi anlar. Tarlalardaki daireler pek çok şeyden söz eder ve gerçekten de Dünya insanları için hazırlık senfonileri yaratır. Gelecek olandan ve hepinizin yapması gereken büyük seçimden -hangi dünyada yaşamak istediğiniz seçiminden- söz eder. Tarlalardaki daire işaretleri ruhunuzu uyanmaya çağırarak evrim süreci ve evrimleşen DNA’yı hızlandırır.

İşaretlerin amacının bir bölümü de kitle bilincine şu anda anlaşılmaz olanı kavramanın yolunu açmaktır. Yalnız değilsiniz. İşaretler başka yaşam biçimlerine yönelik farkındalığınıza hız kazandırdıkça işaretlerin karmaşıklığı daha da belirgin bir hale gelecek. Kadim kehanetler Dünya ve göklerdeki işaretlerden söz eder. Plan içinde plan var. Gökler ve ötesinde, sizin şu anda kavradığınız şeyi her yönden etkileyen düzlemleri düzenleyen dostlar var. Tarlalardaki daireler içinde güç bileşimleri bulunuyor. Bunları havada dans eden ışık geometrisi olarak göreceksiniz. İşaretler bilgiyi size getirecek olan değişiklikler yaratıyor. Bilgiyi aldığınızda sizi bekleyen zorlu iş, bu yeni bilgiyi anlayarak aynı anda ayağınız yere basarken başınızla da evrenin doruğuna ulaşmak olacak. Hayal edebiliyor musunuz? Engin varlıklarsınız. Kozmosla en derinden bağ kurup bunu Dünya’da temellendirebilecek yetenektesiniz.

Tarihsel kayıtlar ve yazılara dikkatle bakacak olursanız tarlalardaki işaretlerin yalnızca bu yüzyılda rastlanan bir olgu olmadığını görürsünüz. Ses ve ışık geometrisinin bu işaretleri Dünya planına sık sık girip çıkar. Yaşam biçimleri arasındaki iletişimin incelikle sunulduğu bir yoldur bunlar. İşaretler, “Hey, biz geldik. Bırakın, size sıra dışı bir bilgi sunalım” diyen tuhaf yaratıklarla inen bir gemiden fazlasını yapar. Bilimsel çevrelerinizi şaşırtarak onların aptalca görünmesini -elbette mizah duygusuyla- sağlar ki kesinlikle gereklidir bu. Paçaları tutuşmuştur bilim insanlarınızın. İnsanlık içinse her şeyi sorgulamanın zamanıdır. Özellikle de her şeyin cevabına sahip olduğunu iddia edenleri sorgulamanın. Gerçeklikler birleşiyor ve Dünya, eski kutsal yerler, takvimler, taş diliyle konuşan kitaplıklar gibi pek çok alışılmadık olaya ev sahibeliği yapmakta. Tarlalardaki daireler, şaşırtıcı ve zarif bir yalınlıkla “Paradigma değişimi önünüzde” diyen bir haberci ve hızlandırıcı olarak hareket ediyor.

Gezegen ve yıldız bilgisiyle birleşmiş olan geometri ve matematik, boyutsal geçitlerin oluşturulmasını n temelidir. Sakız adasındaki Knossos, Stonehenge, Büyük Piramit, Akropol, Delfi, Maçu Piçu, Tiahuanaco ve pek çok diğeri başka boyutlara geçiş kapısı işlevini görür. Kutsal geometrinin kullanımıyla inşa edilen bu yapılar bugünkü bilimi allak bullak etmektedir.

Işık, gerçekliklerde belli bozunumlar yaratır. Işıkla çalışabilmek için geometriye hakim olmak gerekir. Çağdaş mimaride eksik olan şey ışık ve geometrinin bileşimidir. Diğer bir deyişle, ışığın üç boyutlu biçim üzerindeki etkisi hesaba katılmamaktadır. Yapılarınız çöküyor, çünkü yapılırlarken ışık içlerine katılmıyor. Bir süre sonra da savaş olmasa da aşınıyor ya da yıkılıyor.

Geometrik biçimlerin varoluşun bu düzleminde daha uzun süre yerleşmesine engel olan zihinsel bir çarpıklık var. İnsan kapasiteniz DNA’nıza bağlı olarak bütün olmaktan uzak olduğu için bir yapının kendi kendine var kalmasına zihinsel olarak yardımcı olamıyorsunuz. İç ve dış bütün etkilerin hesaba katılması gerekir. Toprak, hava, ateş ve su elemanlarının işin içine katılması, insan düşüncesi unsuru kadar yaşamsal önemdedir.

Fiziksel form içinde ifadesini bulan geometri kendi öğretisinin taşıyıcısıdır. Bir etkisi vardır ve geometrik biçimlerden fiziksel bedene anlıksal bir enerji iletimi olmaktadır. Bu, tanrılardan insanlara daha yüksek bir idealin yaratılması için sunulmuş bir armağandır. Tanrıların geometrisi üç boyutlu biçimde varolan geometriye dönüşür. Biçim ve büyüklük, boyuttan boyuta aktarılan bilgiyi yaratarak kutsal geometrinin özünü yansıtır.

Kendinizin de farklı fiziksel biçimleriniz olduğunun belki farkında değilsiniz. Sözgelimi yunuslar insanın başka bir biçimidir. Yunuslar sadece suda değil, toprak ve havada da, aynı anda pek çok boyutta varolur. Sevinç dolu bir yapı onların en göze çarpan ayırıcı özelliğidir. Hiçbir zaman yok edilmediğini bilen ama unutmuş olan, yok edildiğini sanan insan karşılığına derinden bağlı çok ileri düzeyde evrimleşmiş bir bilinçten kaynaklanır bu doğaları. Yunus ve balinalar gezegeninizi bir arada tutmak için özel sesler yaratır. Sizin gibi bu yaratıklar da kökeni yıldızlar olan eski varlıkların soyundan gelir ve siz insanlara gezegeninizi koruyup sevmek için kadim bilgelik ve gerçekleri iletmek üzere buradadırlar.

Yunus ve balinalar Işık Ailesi üyeleridir ve çağlar boyunca eski uygarlıklarınızdan kiminin frekanslarını taşımışlardır. Atlantis kültürünüzün yunusları bu uygarlığın çöküşünden önce şifrelendi. Yunuslara barındırmaları ve genetik, telepatik olarak iletmeleri için pek çok bilgi verildi. Onlar da size anlamı açık olan bir mesaj veriyor; Yaşam nitelikleri tehlikede ve eğer onların yaşam niteliği tehlikedeyse sizinki de öyle demektir. Yunuslar bu zamanda size ayna tutuyor.

Yunuslar gezegeninizi sürüler halinde terk ediyor. Kendilerini yalnızca kıyılarınıza vurmakla kalmıyor, kasten balıkçı ağlarınıza da yakalanıyorlar. Yunuslar son derece güçlü yaratıklardır, kurban değil. Gezegeni size terk ediyorlar, çünkü bu sizin yönetimi alma zamanınız. Hayvanlar kendilerine inanır ve öldüklerinde yalnızca biçim değiştirdiklerini bilirler. Yeni bir dünyanın kurulmakta olduğunu biliyorlar. “Soyu tükenen” pek çok tür gerçekte boyutsal frekanslardan geçerek eski Dünya öldükçe yeni Dünyaya doğru ilerliyor.

Aranızdan pek çoğu yunuslarla birlikte yüzmek ister, çünkü yunuslarla temasınızın sonucu yeni bir titreşimsel frekans yaratan bir iç şifreye cevap verirsiniz. Bu da frekans kalıtınız ve kim olduğunuzu bilme hakkınız ile bağlantınızı sağlar.

***

Yardım etmek için Dünyaya gelmek her zaman kolay olmadı. Yine de hileyle, aldatmacayla yıldızlardan gelip çeşitli kültürlerin tohumunu eken enerjiler vardı. Biyogenetik olarak yeniden düzenlenen insanları bilgi parçalarını beş yüz, beş bin, hatta on bin yıl boyunca gezegende barındırmalarını sağlayacak şekilde ışıkla şifreleyerek öğretiler sundular. Her uygarlık sona erdiğinde kalıntıları Dünyaya aktarılıyor ya da buraya gömülüyordu. Işık izi barındırmış her uygarlık bir şekilde her zaman öyküler anlatan eserler yaratıyordu. Bu eserlere ancak doğru bir şekilde yorumlanacakları zaman ortaya çıkmaları için el konuyordu.

Dünya, kimisi sizin gelecek olarak adlandıracağınız bir noktadan kaynaklanan birçok uygarlığın kalıntısını barındırır. Sizin “şimdi”nizin tohumu birçok yönden ekilip etkilenebilir. Sizin şimdiki dünya inançlarınızın sözümona “temel taşları”nın bir kısmı geçmişin kalıntıları değildir. Gelecekte şimdiye aşılanacak sapmalar yaratılabilir ve bunlar uzun bir geçmişten geliyor gibi görünebilir. Ekilen eserler sizi belki tanrılar olarak adlandırdığınız “görünmez” yöneticilerin kimliğini anlamaktan kasıtlı olarak alıkoyabilir.

Maddi dünyanın simgesel bir temsil olduğu anlayışına ulaşabilir ve yığınlar içinde yitip gitmezseniz o zaman birçok olağanüstü eski eser yeniden ortaya çıkabilecektir. Gezegeniniz gelecek yirmi yıl boyunca birçok değişimden geçecek ve şifrelenmiş bilgiyle yüklü bu eski eserler yeniden ortaya çıkmaya başlayacak. Bu zamanın sonunda, Maya takviminde belirlendiği gibi 2012’de pek çok boyutun yerleşmesi gerçekleşecek. Bu, varoluşun ardındaki gizemi ortaya çıkaracak ve bazı bölümlerinin görünürde yok olmasına karşın Dünya birden, bir gece içinde çiçek açmış gibi olacak.

Bu olayların vizyonlarına sahip olabilirsiniz. İnsanlar belirli yerlere karşı çekim duyacak ve biçimlerin ortaya çıkışını görecekler. Onları bu boyuta çekmek için özel bir farkındalık gerektiğinden belki bu eserleri başka kimse göremeyecek. Bütünüyle üçüncü boyutta temellenmek üzere bu tür enerjiyi bir kez daha varlık alanına çağırmak -Dünyaya saygınızı göstererek geri gelişlerini karşılamak- için kitle bilinci tarafından bir anlaşma yapılacak. Yuvanıza değer vermeyi öğrendikçe gizemleri ortaya çıkacak ve içinizi hayretle dolduracak.

Çeşitli kültürler dünyanın her yanına nüfuz edip titreşimlerini dil ve sesle olduğu kadar taş ve altın eserleriyle de yayarak izlerini dört bir yanda bıraktı. Amerika Birleşik Devletleri’nde, özellikle de doğu kıyısında bir Yunan uygarlığı etkisi var. Sözgelimi Rhode Island eyaleti, Rodos tarihiyle paralellikler gösteren bir yerdir. Syracuse, Ithaca ve Utica eski Yunan isimleridir ve pek çok Sparta ve Atina bulunur. İsimler, iç ve dış bilginiz su yüzüne çıktıkça canlanarak daha fazla anlam ifade edecek olan bir etkinin izini taşır.

Eski zamanların uyulan davranış kuralları vardı. Delfi’de “kendini bilmek” bir yaşam anahtarı olarak ele alındı. Kendinizi bilmek, içe dönme, çok boyutlu benlik biçimlerini araştırma, soru ve yanıtları keşfetme ve başka dünyalara ulaşma kavramını içeriyordu. Davranış kuralları sizin hiçbir şeyi aşırıya kaçırmayacağınız, çevrenize her zaman saygı göstereceğiniz ve gereğince değer vereceğiniz sonucuna varıyordu. Bugün, içindeki her şeyin bir anlamı olduğu bir dünyayı yeniden yaratmak üzere davranış kurallarını ele almaya itiliyorsunuz. Eşsizliğiniz çeşitliliğinizde ve insan olarak gerçekliği sayısız yoldan deneyimleyip yorumlama isteğinizde yatıyor.

Tibetliler Dünyanın pek çok kozmik anahtarını anlar. Tibet’te bir kapı, dev bir enerji açılımı vardır. Konuklar evinize gelmeyi arzu ettiğinde pencereden gelebilirler, ancak onlar için kapıdan girmek gerçekten daha kolaydır. Gezegenlerin de içeri girebileceğiniz kapıları vardır. Kapılar zaman geçitlerinden oluşur. Bundan dolayı, bir gezegene girdiğinizde bütün zamanın eşzamanlı olduğu hangi bölgeye çıkacağınızı nasıl bilirsiniz? Olayları zaman içinde konumlandırmak an içindeki benlik üzerinde büyük bir ustalık gerektirir, gerçekleştirilmesi kolay bir iş değildir. Tibetliler esas olarak 1950’lere kadar bir enerji geçidini özen ve kararlılıkla korudular. Yüzlerce yıl boyunca buradan geçmeye cesaret edenler için koruyucu ve özel görevliler olarak hareket ettiler.

Çağlar boyunca dünya dışı varlıklarla birlikte çalıştı Tibetliler. Bir zamanlar Himalaya diye bilinen bölge deniz seviyesindeydi. Tibet dağlarının altında dev altın damarları ve kristal dolu mağaralar vardı. Buralara saklanmış uygarlığın eskiliğini gösteren eserler bulunmaktadır. Bunların arasında pek çok korunmuş fiziksel beden vardır. Tıpkı Mısırlılar gibi Tibetliler de korumayı yeğler, ancak onların altın kullandıkları başka bir yöntemleri bulunmaktaydı. Mısırlılar, DNA’ları zarar görmemişse insanların gençleştirilip yeniden canlandırıldığı Atlantis anılarını içeren mumyalama sürecini kullanırlardı. Bu olasılık bugün yeniden keşfedilmiş ve uygulanmaktadır.

Eski Tibetliler farklı bir şey yapıyordu. Bedenin gençleştirilmesinden çok belli bir yaşamı boyunca ulaştığı bilinç frekansını koruyup barındırmakla ilgileniyorlardı. Bedeni içten ve dıştan altınla mumyalarlardı -bu deyimi geniş anlamında kullanıyoruz. Tamamlanması aylar alan karmaşık bir süreçti. Eğer kişi ender ulaşılır bir bilinç durumuna erişmiş ve bu frekansı yaşamı boyunca korumuşsa hayatı sona erdiğinde kişinin olağanüstü dağların derinlerinde inzivaya çekilmesini isteyen bir çağrı ortaya çıkardı. Ustaları tarafından çağrılan kişi belirli bir konumda oturur, ölümü beklerdi. Ölüm gelip de ruh bedeni terk ettiğinde ulaklar hemen bedeni koruma altına alma işlemine başlar, her şeyin üzerinde değer verilen nadide bilinç frekanslarını sabitleyip tutmak üzere bedeni altınla kaplarlardı. Böyle yüzlerce “heykel” Tibet dağlarının altında yer almaktadır. Bugün, bu bilginin sırrını paylaşanlar bu korunmuş titreşimlerle karışıp özel bilinç frekanslarına erişebileceklerini anlıyorlar.

En büyük Maya sırlarından biri de saklı altın rezervleri ve altının nasıl işlev gördüğüne ilişkin bilgileriydi. Aptal değildi Mayalar, altınlarını gözler önüne sermediler. Sanki altına ihtiyaçları yokmuş gibi yaptılar.

Altın, boyutlar arası geçitlerin açılmasını sağlayan şeylerin bir bölümüdür. Kapıları yerleştirir, dönüşümü gerçekleştirir ve giysiler, taçlar, maskeler, mücevherden ötesi için saklanır. En yüksek titreşimi barındırır ve elektrik akımının ana iletkenidir. Altın bol miktarda depolanacak ya da yaratılacak olursa ışık kapıları açılabilir ve başka boyutlara erişim ortaya çıkabilir.

Dünyanın dört bir yanındaki saklı altın rezervleri harcama ya da biriktirme için oluşturulmamıştı r. Bu rezervler, geçitleri açma ve enerjiyi yerleştirmede kullanılan büyük gizler içermektedirler. Yaşamın temel bir bölümü olan frekansları Dünyanın her tarafına ileten dev altın damar ve ırmakları vardır. Eski Mısırlılar tanrıların damarlarının altından olduğuna inanırlardı. Ortaçağ Avrupası boyunca simya altınının aranışı pek çok erkek ve kadını cezbetti. Dünyanın içlerinde altına çoğu kez, bütün iletişim araçlarınızda yer alan bugünün buluşu kuvars kristalleri eşlik eder. Altının uygarlıkların kilit taşı olduğunu anlamak önemlidir. Uygarlıklar varlık alanına bu maddenin etkisiyle çıkmıştır. Anımsayın, ırkınızın Sümer dönemi eski kayıtlarında onlar, yüzler, binlerce yıl önce burada altın arama girişiminde bulunmuş tanrı öyküleri kaydedilmiştir.

Mayaların pek çok gizi vardı. Dış dünyaya bıraktıkları ipuçları size yol gösterecek, -arkeologları n bir şey, ruhun gözlerininse başka bir şey görmesini sağlamak için- sizi kandırıp aldatacak ipuçlarıydı. Pek çok kültürün gerçek özü yeni yeni ortaya çıkmaya başlıyor. Hükümet ve üniversiteden insanların oluşturduğu, şifreleri çözen ve geçmişin yeni parçalarına rastlayan gruplar var. Yeni görüşlerini her zaman arkeologlara iletmiyorlar, çünkü belki de halkın en son keşifleri bilmesini istemiyorlar. Kapatılıp sınırlanmış bir bölge çoğunlukla bir şeylerin olup bittiğini gösterir. Hatırlayın, varlığınızın yaydığı değer ve niyet şifreleri neyin ortaya çıkarılacağını, deşifre edilip anlaşılacağını belirler.

İç ve dış iletişim sürecini anlamak barış içinde bir Dünyanın anahtarıdır. İçinizdeki siz, yüksek benliğiniz ya da iç öğretmeniniz olarak adlandırabileceğiniz bir sizle sürekli iletişim içindedir. Bu siz çeşitlemelerinden biridir ve şimdiki algılarınız için görünmez olmakla birlikte güçlü bir etkisi vardır. Yüksek benliğiniz gerçekliğe, deneyimlemek için seçtiğiniz her şeyin bir amacının olduğu geniş bir görüş açısından bakar. İdeal durumda yüksek benliğiniz daha geniş bakış açısını size itki, eşzamanlılık ve duygu yoluyla iletir. Kendi mesajlarınızı yorumlamak ve siz öyle istedikçe gerçekliğin uyum sağladığını fark etmek size bağlıdır. Bu size yüksek benliğiniz tarafından defalarca gösterilir. Ayrıca, özünüz ve varlığınızla enerji alanınızda sürekli yayılan kendi düşünce, duygu ve inançlarınız vardır. Psişik farkındalığınız geliştikçe birisinin ne yapmakta olduğunu bilmek bu duygu ve düşüncelerin varlığıyla güç kazanacağı için daha kolay hale gelecektir. İletişim yetiniz yeni yorumlama yollarını kullanacak şekilde geliştikçe enerjiyi okuyabilir olursunuz.

Sizi geleneksel yorumlamalardan özgürleştirecek bir iletişim yolu olan ses çıkarma (tonlama), sesin sizin içinizde hareket etmesine, sizi bir müzik aleti gibi çalmasına izin verme işlemidir. Ses çıkarma, saklı bir bilgiyi açığa çıkarmanın anahtarıdır. Bir kapı açar ve bilginin bedeninizi kaplamasını sağlar.

Ekin ve bahçeleriniz için ses çıkarma törenleri yapmanızı öneririz. Bitkiler onlar için ne yaptığınızı hisseder. Bahçede yürüyüp bir domates bitkisine dokunacak olursanız bitki hormonları hava dalgalarını kaplayıp bahçedeki yaşama “Domates bitkisine dokunuldu. Burada insanlar var”, dedikçe dışarıya bir bildiri salar. Siz daha yanlarına ulaşmadan bütün bitkiler geldiğinizi bilir. Aynı şey hayvanlar için de geçerlidir. Eğer çıkardığınız sesi hayvanlara, bitkilere ve Dünyaya adarsanız, zeki bir varlık olarak sizin Dünyaya bağınızı yeniden güçlendirip düzenleyen olağanüstü yanıtlarla karşılanırsınız.

Tibet tonlamasını dinlerseniz herkesin aynı anda bir dizi ses çıkardığını fark edersiniz. Ses çıkaranlar tek bir seste bir dizi ton ve nota seslendirebilirler. Üst üste binen bu tonlar algılarınızı değiştirerek enerji kapılarını açar. Esas olarak tonlamanın gerçekleştirdiği de budur -çok ince düzeyde algılarınızı değiştirmek.

Bir güç alanı ya da enerji girdabında burada saklanan ya da tutulan enerjiyi serbest bırakma niyetiyle ve güç alanıyla birleşmek için ses çıkarabilirsiniz. Ses çıkardığınızda çeşitli titreşimsel değerler yaratırsınız. Taş kullanılarak inşa edilmiş kutsal yerlerde hissettiğiniz sesler taşlar ve kemiklerinize yüklenen bilgiyi harekete geçirir. Taşlar kemiklerinizle çok iyi bir işbirliği yapar. Bilgiyi paylaşan taşlar kemikleri, kemikler de taşları besler.

Yaşadığınız bilgi çağında kendiniz için bilgi toplayacağınız doğal kaynaklardan uzak tutuluyorsunuz. Size televizyonun büyük bir bilgi kaynağı olduğu düşüncesi yutturuluyor. Bu sözümona araç yüzyılın en büyük buluşlarından biri olarak övülüyor. Ancak, medyanız sizi eğlendirip uyur durumda bırakmayı arzu edenlerin elinde, onlar tarafından da kontrol altında tutuluyor. Gerçekliğin seçilmiş çeşitlemelerinin pazarlamasını yaparken bunun dışında kalanları bütünüyle görmezden geliyorlar. Televizyon özellikle genç bir çocukken evrim sürecinizi yavaşlatır ve sınırlar sizi. Gençken ilk izlenim, imgelemler yaşamınızın nasıl olacağı konusunda anahtar rol oynar. Televizyon sizi çok sınırlı bir duygusal ifade -temel olarak kaos ve korku- içinde tutar. Bugün televizyon satışı, kablo yayını ve skandallarla şiddetin son görüntüleri karşısında koltuğunuza yapışıp kalmanıza yönelik. Eldeki yayın sanki en önemli şeymiş gibi görülmemiş büyüklükte bir kampanya yapılıyor. Televizyon seyrederken kendinizi nasıl hissettiğinizi gözlemlemeyi öğrenin. Bu, frekans kontrolünün bir biçimidir. Korku, televizyon aracılığıyla gezegenin her yerinde hızla destek bulurken kontrol müthiş bir şekilde hız kazanmaktadır.

Dünyadaki insanların büyük bir çoğunluğu tam şu anda televizyon tarafından hipnotize edilmiş durumdadır. Bizim kampanyamız sizi yaşamı ilk elden deneyimlemeye yüreklendirir, başkalarının imge yaratıcılığı ve görüşleri ile değil. Zamanınızı televizyona teslim ederseniz kendi bilinciniz ve bilinç potansiyelinize zarar verirsiniz. Düş gücünüzü bastırır, sahip olduğunuz en büyük armağanlardan birini kullanmamış olursunuz. Bundan yüzyıllarca sonra yirminci yüzyılın ikinci yarısında insanların televizyonla nasıl uyuşturulduğu, uysal ve uykulu kılındığı, hasta edildiği anlaşılacak.

Televizyon seyretmenin herhangi bir çeşidiyle zamanınızı harcıyorsunuz. Sizi yaşamdan uzak tutuyor televizyon ve sevgili dostlar, öğrenmenizin temel yolu olan deneyimlemenin yerine geçen bir şey olarak hareket ediyor. Kimileriniz, “Ama bazı iyi programlar var ve ben yalnız eğitim programlarını izliyorum”, diyebilir. Soruyoruz size; “İyi programların” üstü ya da altında bilinçli olarak göremediğiniz ne yayınlanıyor? Evinizde televizyonunuz olmasında ısrarlıysanız fişten çekili tutun. Frekans dalgaları televizyonunuzdan açmadığınız zamanlarda bile yayılır. Demek istediğimizi anlatabildik mi? Yaşam üzerine ne öğrenmiş olduğunuzu yeniden gözden geçirin ve doğanın yayınını -konuştuğunda Dünyanın sesini- dinlemeyi seçin.

***

Sürekli iş basındasınız. Varlığınızın bir bölümü olarak yapmayı kabul ettiğiniz şey bu. Deneyimin zorlaşabileceğini biliyorsunuz, çünkü böyle öğreniyorsunuz ve kimse size bunun kolay olduğunu söylemedi, her şeyin her zaman çabasızca ilerleyeceğine ilişkin güvence vermedi. Belki de gerçeklik sınırlarını aşmanın gerektirdiği adanmışlık derecesini anlamaya başlıyorsunuz. Siz bu sınırlara yaklaştıkça ayağınızın bir dünyada, parmağınızın başka bir dünyada, burnunuz ve ayak parmağınızın farklı dünyalarda olmasının neye benzediğini hissedebilirsiniz. Pek çok dünyadan gelen enerjilerin fiziksel bedeninizde bir araya toplanması oldukça alışılmadık bir duygudur.

Sevinç, güvenlik, uyum ve açıklık son derece ince sözcüklerdir. Kimi zaman bir kavramı gerçekten anlamak için karşıt kutbuna gitmeniz gerekir, çünkü bu aydınlık ve karanlık dünyasında gölge ışığı tanımlar. Karşıtlıkları böylece sizinle birlikte araştırıyoruz. Anımsayın, her zaman seçenekleriniz var ve Dünya üzerindeki çeşitli görüş ve etkileri daha fazla anladıkça seçenekleriniz de o ölçüde büyür.

Kendinizi bilme yolculuğuna çıkmışsanız etkisinden özgürleşeceğiniz pek çok paradigma vardır. Bu paradigmalar, sizi çevrelediğinin farkında olmadığınız sınırlar ve çitler gibidir. Kimliğinizin büyük ölçüde yükseltilmesini isteyin ve kendinizi genişlemiş hissetmenin -birçok algı düzeyinde deneyimlemenin – ne olduğunu öğrenin. Her şeyden çok, sürece güvenmeyi öğrenin. Bu zamanda canlı olma niyetinizi ifade edin ve Dünyaya hissettirin. Eğer kendinizden emin değilseniz bu bir amaç yaratıp kendinize inanmak için kesinlikle öncelikli bir nedendir. Bunu biz sizin için yapamayız. Yalnızca siz Dünya, yaşamınız ve kendi yanılsama biçiminiz üzerinde nihai bir etkiye sahipsiniz.

Ne yaptığınıza ilişkin pek çok yazı vardır. Çoğu insan kendisini parmaklarının ucunda, ürkek bir şekilde tuhaflıklar ülkesinde dolaşırmış gibi hissediyor. Kabul ediyoruz, sıra dışılıkta coşku ve sevincin yanı sıra belirli bir tuhaflık da var. Taşıdığınız, birlikte titreştiğiniz bir karizma da var.

Birbirinizin yeteneklerini keşfettikçe güçlenen bir nedenden ötürü burada olduğunuzu biliyorsunuz. Yapbozun parçaları ve iplikler birlikte bir anlam örtüsü dokuyor. Önünüze serilen öykü pek çok açıdan zamanının ötesinde olan bir öykü. Anlamlı bir yaşam sürdürmek, bir bilinç alanına sahip çıkmak, onun ustası haline gelmek ve daha önce kimsenin ayak basmadığı bir yere gitmek istiyorsunuz. Size bu yolda olduğunuzu söylüyoruz. Çoğunlukla, zorlu bir yolculuğun başlarında yolculuğun sakladıklarını her zaman anlamazsınız. Yüksek bilincin peşindeyken derinlere uzanan bir girişimin orta yerindesinizdir ve yolu henüz bütünlüğü içinde göremezsiniz.

Almakta olduğunuz eğitim iç öğretmeninizden geliyor. Sizi farklı bir yola götüren bir plan barındırıyorsunuz. Onu izleyerek içerden başlayan bir uyanışın ne olduğunu öğreniyorsunuz. Bütün bir ırk için yeni bir olasılık şablonu yaratmak üzere buradasınız. Kişisel uygulama yoluyla -bunu kendiniz gerçekleştirerek, bir yerlere bağlanıp kalmayarak- bilgi birikiminin doruğuna ulaşacaksınız. Sizi pek çok ayna aramaya yüreklendiriyoruz. Kayaların altına bakmaya, böceklerle konuşmaya cesaretlendiriyoruz. Yaşamınızda karşınıza çıkan her olaydan öğrenecek bir şeyiniz olduğunu bilin. Her kişi, kitap, karşınızda duran bir parça kağıt, parmaklarınızın arasındaki her parçalanmış, tozlu yaprak size bütünü oluşturan bir bilgi noktası sunar.

Kendinizi açık tutun. İnsan ırkı için yepyeni olan bir alana -sevinç, güvenlik ve uyumla kaplı bir Dünyaya- evrimleşmeye açıkça niyet edin, oraya götürüleceksiniz. Yeni benlik kavramları ve yaşam deneyimi oluşturmak üzere zihninizi kullanarak sürekli niyette bulunmanın önemini düşünün.

Size yalnızca tek bir dünya olmayacağını anımsatırız. Herkesin gerçekleşen olayları kabul edeceği bir dünya olmayacak. Bilinçte büyük bir geçişin yaşandığı bir zaman bu. Onun için her biriniz kendisini kendi yarattığı bir dünyada bulacak. Ele geçme öyküleri duyarsanız, kimilerinin belki de bunu deneyimleyeceğini bilin. Öğrenmeleri gereken şeyleri kendilerine çekecekler. Tıpkı bir açık büfenin önünden geçip istediğinizi seçerken yaptığınızı yaşamda da gerçekleştirdiğinizi bilin. Her zaman bir seçeneğiniz var. Deneyimlediğinizi belirleyen sizsiniz.

Size şunu söyleyelim; En cüretkar düşünüzde bile Dünyanın neye doğru ilerlemekte olduğunu şu anda hayal edemezsiniz. Kitleler bir olgular-ansiklopediler-televizyon- gazeteler dünyası ile büyülenmiş durumda. Çok boyutlu anormallikler ise henüz varlık planınıza fazla derinlemesine girmiş değil. Bu olduğunda, kavrayabileceğinizin ötesinde şeyler gerçekleşmeye başlayacak.

Enerji Alıştırması

Bedeninizi ve zihninizi rahatlatın. Bedeninizden akarak Dünyaya ışık lifleri gönderen bir ışık sütunu düşleyin. Bu ışık liflerinin Dünyanın içlerine doğru çekildiğini, kir, kurtçuk ve başka yaratıklar arasından ilerlediğini, toprak, kaya, su, mineraller, kristaller ve altın katmanlarının arasından geçtiğini hayal edin. Işık lifleriniz aşağı doğru ilerliyor. Bir altın damarı arıyorlar. Onun için onları köklerinin Dünyanın çok çok derinlerindeki eski bir altın damarına dokunduklarını hissedene dek aşağılara doğru göndermeyi sürdürün. Altın damarına dokunmanın nasıl bir duygu olduğunun ayırdına varın. Altın belli bir frekansı iletir. Sizin sevgi olarak adlandırdığınız, her şeyi destekleyen bağlayıcı enerjinin gücü ve titreşimi ile çok derinden bağlantılıdır. Damarlarınızın kanı bedeninizde dolaştırması gibi Dünyanın içindeki altın ve kristaller bu bilinci bütün Dünyaya yayar. Pek çok yaratık bu damarları tanır ve kullanır.

Dünyanın içine doğru yayılan ışık liflerine çok alçak, derin bir ses verin. Dünyanın çekirdek tabakası çevresini dolanması için altın damarı boyunca enerji göndererek ışığı gürleştirin, sabitleyin. Sesinizin Dünyanın çekirdeğinin derinliklerinde bir şeyi kararlılığa kavuşturacağını bilin. Yüreğinde bile Dünya sizi her zaman tanıyacak, kim olduğunuzu bilecek.

Kökleri kararlı bir hale getirdikten sonra bulunduğunuz yerin üzerinde bir ışık kubbe yaymak üzere yüksek perdeli bir ses çıkarın. Bu kubbe, altında ilham almakta olduğunuz bir enerji şemsiyesidir. Kubbenin içinde dışarıya beyaz ay ışığı ile gösterilen menekşe mavi bir alacakaranlık düşleyin.

Düşündüğünüz her şeyi biçim almaya doğru güçlendirirsiniz. Onun için lütfen, sevgili dostlar, yükleri üzerinizden atın ve Dünyayı varoluş içinde olağanüstü bir yer olarak yeniden düşleyin. Kendinizi uyum içinde, görkemin ortasında oturur halde görün.

Barbara Marciniak