7 – Çok Boyutlu Yaşam

Yazdır Yazdır 

Yaşam olayına katılımdan yararlanmaktasınız. Sadece fiziksellik içinde olarak bile başka hiçbir yerde toplayamayacağınız kadar deneyim ve özellik topluyorsunuz. Bu özel zaman ve son birkaç yüz bin yıl içinde Dünyadaki fizikselliğin parçası olmak gerçekten çok güçlü bir olay çünkü sizin, karanlığın hüküm sürmüş olduğu bir yere geldiğiniz anlamını taşıyor. Gözlerinizi bir şekilde açmaya ve sevinç ile yükselişin farkına varmaya çalışmanız gerekti. Çağdaş tarihi düşünürseniz yaşamları yükseltmeleri gereken insanlar için bunun gerçekten çok ender bir olay olduğunu göreceksiniz. Bu nedenle yükselişi kendiniz için gerçekleştirmek ve kendinizi bunu yapabileceğinize inandırmak zorundasınız.

Dünyadaki varoluşun doğası çağlar boyunca ışık ve karanlık arasındaki savaşım oldu. Kimileri bunu iyi ve kötü ya da yücelme ve şer arasındaki savaşım olarak adlandıracaktır. Biz bunun sadece, belli yasa ve kuralların geçerli olduğu bir olay ve yer olduğunu ve kuşkusuz Dünyanın, varoluşta bu tür zorluklarla baş etmek zorunda olan yegane yer olmadığını söyleyeceğiz.

İçinde hareket ettiğiniz biyolojik yapının düşleyebileceğinizden çok daha büyük bir kapasiteye sahip oluşuyla eşsizsiniz. Potansiyelinizden ancak düşük bir oranda yararlanabileceğinize inandırılmış olduğunuz için sizi savaşım içinde izlemek çok ilginç. Gerçekten sizler, tanıların imgesinde tasarlanmış büyük yaratıklarsınız. Hatta bu tanrı vergisi inanılmaz potansiyele sahipken öylesine kontrol altında tutuldunuz ki, potansiyeliniz kendi varlığını yadsıdı. İnsanların çoğu yeteneklerinin yüzde üç ya da dördünü kullanır. Daha ileri bir aşamada olanlar yeteneklerinin yüzde 12-15’ini kullanır. Nerede ayrılıyor insanların çoğu? Geri kalan yüzde 80-90 nerede? Yeteneklerin yüzde 90’ı ile ne yapılabilir? İşte bu yüzde 90 şimdi uyanıyor ve eski gözler, benliğin nelere yetenekli olduğunu anımsayıp görmeye başlıyor. Eski gözler açıldığında ve gerçek potansiyelinizi gördüğünüzde kendinizle kavga etmeye bir son vereceksiniz. Sınırlamalar için kavga etmeye son verecek ve kendinizi geride tutmak için kullanmakta direndiğiniz şeyleri aşmaya başlayacaksınız.

Eski Mısır’da, din okullarında eğitilen inisiyelerin gözlerini başka gerçekliklere bütünüyle açmak birçok yaşam boyunca sürüyordu. Belli aileler içinde bedenlenip kim olduklarını anımsama konusunda eğitiliyorlardı. Düşlerinde gördükleri için anne babalar kimin dünyaya geleceğini anlardı. Daha birleşme gerçekleşmeden önce bedenlerine kimin geleceğini bilirlerdi. Gözler çok daha açıktı ve birçok farklı gerçekliği görebilirlerdi. Uyanıklık dünyası, uyku dünyası, ölüm dünyası ve düş dünyası gibi birçok farklı dünyaya bakabildikleri için Horus’un gözleri denirdi onlara.

Eski gözlerini açmak isteyen ve uyanmakta olan ustalar olan sizler pek çok başka yaşam boyunca eğitilmeyi deneyimlediniz. Aldığınız eğitimi tapınak yaşamıyla hiçbir ilgisi olmayan bir beden ve sistemle -size yeteneklerinizden dolayı bir şans vermeyi düşünmeyen bir şeyle- bütünleştirme zamanı şimdi. Özgür ruhlarsınız siz, onun için toplumunuz Eski Mısır’da olduğu gibi tanrı vergisi armağanlarınızı ön plana çıkarmanızı beklemiyor. Resmiyet içinde bu yetenekleri ortaya koyacak hiçbir yer, toplum içinde hiçbir mezhep yok. Konu sizin nasıl yaşadığınız değil. Beden, ruh ve zihnin yeteneklerinizin kullanımına uygun sayılacağı bir tempoda ilerleyeceksiniz.

Kendinizi egonuzun uygun gördüğü oranda hızlanmadığınız için cezalandırmayın. Egonun sizin bir yanınızı gören gözleri vardır. Ruh ya da sizin aracılığınızla bakan Horus’un gözlerinin neyin uygun olduğuna ilişkin görüşü bütünüyle farklıdır. Gereksinimlerinizi, yapınızı, planınızı bilerek sağlam kalmanızı sağlayacak bir tempoda çalışacaksınız. Akıl hastaneleri eski gözlerini açıp da buna bir anlam veremeyen ya da ne olduğunu anlamayan insanlarla doludur; evlerinin durağını bulamazlar. Bağlanacağı bir yer olmazsa sinir sisteminin hassas dengesi altüst olur.

Sinir sistemlerinizi hızla geliştiriyorsunuz ve bunu fark etmenin yolları var. Arada bir, sizi bildiğiniz şekliyle fiziksel gerçekliğin -üçüncü boyut kimliği olan frekansın- dışına çıkaran itkiyi alabilir duruma geliyorsunuz. O zaman da başka bir titreşime geçip alışılmışın dışında bir şeyin -olağanüstü bir şeyin- olmakta olduğunu görüyor, hissediyor, fark ediyorsunuz. Normal olarak yadsıma o zaman geliyor çünkü eğer mantıklı zihin olanı açıklayamaz ya da duruma hakim olamazsa deneyimi yadsır ya da anısına ket vurursunuz.

Sizin için en iyisi sezgilerinizden ayrılmamak, hissettiğinize güvenmek, mantıklı zihniniz için anlam ifade etmese de güvenle hareket etmektir. Bir yerlere girmeniz gerektiğini hissettiğiniz için sabırsızlık çoğunuz için bir tuzaktır. Çok yavaş hareket eden, içe dönmek için duran ve gözlemleyen, yere yakın olan ve çok iyi gören kaplumbağanın niteliklerini yadsımayın.

Eski gözlerin bu açılışında hızlandırılmak istiyorsanız, bağlılığınızı ifade edin. Düşünce vardır. Düşünce yaratır. Düşünceniz eğer en büyük gelişim ve beceri ile bir hızlandırmaya doğru hareket etmekse yapacağınız budur. Kuşkunun da bir düşünce olduğundan kuşkulanacak olursanız o da kendisini yaratacaktır. Size gelenin ince doğasını yadsıyacağınız için kuşku doğduğunda gelişim sürecini durdurur.

Bizim “adlandırılmamış on yıl” olarak etiketlediğimiz 1990’ları bitirdiniz. Dünya üzerindeki bütün büyük olayların gerçekleşmeye başlayacağı zaman bu zamandı. Birçok olay gerçekleşmiş durumda ancak bunlara resmiyet tarafından küçük parçalar halinde el konuldu. Eski giysileri resmiyete artık dar geliyor, sınırlarına sığamıyor çünkü gerçekliği hakikatte evrimleştiği şekliyle içine almıyor.

Aranızda eski -uyanan ustalar- olanlarınızın uyanırken eski gözlerden bakacak hale gelmenizi ve bildiğiniz, anımsadığınız, derinliklerinizde yer alan bir şeyi uyandırmanızı istiyoruz. Kendinize inanmanız, kendinize güvenmeniz gerekecek. Görebilmeye, gördüğünüzü anlamaya ve başkalarına bu daha geniş görüşü ifade etmeye gereksiniyorsunuz. Sizi her zaman kim olmuş olduğunuzun bilgisine götürecek olan bir anlayışa ya da bilincin yoğun iç patlayışına ulaşacaksınız.

Kilitleri açıp kendinize ilerleme izni vermek size, yalnızca size bağlı. İnançlarınızdan ve düşüncenin öneminden söz ettik. Düşüncenizin sonucu olduğunuzu, düşüncenin olduğunu ve anlayışın, manipülasyonun, dünyanızda çalışmanın özünün bu olduğunu tekrar tekrar vurguluyoruz. Bu süreci entelektinizden alıp bedeninize yerleştirmeye ve yaşamınızı bu şekilde yaşamayı vaat etmeye başladığınızda eski gözler gerçekten görmeye başlayacak.

Ruhunuzun tarihini görmeye başladığınızda bu belli bedendeki kimliğiniz -şu “ben”- çok önemsiz görünebilir. Kendini çok eski zamanlarda bu gezegende ifade eden muhteşem bir özünüz vardı ve şu anda algıladığınızdan çok daha fazlası devam etmekte. Varoluş bir metre kalınlığında bir kitapmış da siz Yeni Çağ’ın uyanışı ile bu gezegende kitabın ilk birkaç sayfasındaymışsınız gibi bir şey bu. Yaşamlarınız boyu bütün bu kitaptan geçiyorsunuz.

Bütün bu bilgiyi işledikçe, sizin ve uygarlığınızın nerede varolduğuna, nereden geldiğine ilişkin düşüncenizin sınırlarını aşmaya başladıkça öykü bilincinize akacak. Kimliğinizi çözmeye başladığınızda siz olan bir dizi kimliğe kol kanat gerin, onurlandırın, sevin aralarından hiçbirinin önemsiz olduğunu hissetmeyin. İster tarlalarda çilek toplayın, ister sokak köşelerinde izmarit arayın, her birini onurlandırın. Benliğin ilk ateşi taşıyan yönünün kendini sizin aracılığınızla ifade etmesine izin verin. “Ben” olmak uygun düştüğü zaman hala “ben” olabilirsiniz. Enerjinin büyüklüğü, gerçeği yerine getirmek üzere, planın bir parçası olarak fiziksel aracınızı kullanmak istediğinde “ben” yok edilmez. Bunun yerine “ben” sürece dahil edilir; çok boyutlu hale gelmektir bu. Hareket edebilir halde olmaktır.

Oldukça derin bir zaman dilimi içinde burada olduğunuzu hepiniz biliyorsunuz. Üzerine yazılan, fısıldanan, konuşulan çağ, sizin çağınız. Bu, insanlığın gözünüzün önünde dönüşüme uğradığı ve kısa bir süre önce olmadığı bir şeye tam anlamıyla dönüştüğü çağ. İnsanlar neye dönüşüyor? Yanıt oldukça basit; insanlar çok boyutlu varlıklara dönüşüyor.

Büyük bir sözcük bu, büyük bir kavram. Bununla birlikte, sizin için pabuçlarınızı bağlamak kadar da tanıdık bir şey. Çok boyutlu insanlar aynı anda birçok farklı yerde bilinçli olarak varolan insanlardır. İnsanlar, bir durumdan öbürüne geçme yeteneği olan, kim olduklarının büyüklüğünü, ten ömürlerinin sona erdiği yerde sona ermeyeceklerini anlayan varlıklara dönüşüyor ya da evrimleşiyor. İnsanlar aura ya da eterik bedenin bittiği yerde bitmez; birçok farklı gerçeklikte varolurlar.

Bu, çok boyutlu benlik çağı; birçok farklı gerçeklikte farkındalıkla hareket edebilen benlik; er geç iki yerde birden olup kaybolabilen benliğin; dört boyutlu bilinçte hareket edebilen benliğin -düşünürün değil sezgileyenin. Benliğin düşünen kısmının çok önemli olduğunu ama fiziksel bedenin genel müdürü olamayacağını, danışmanı olacağını anlayan benliğin çağı.

Sezgi, bir bilinç evliliğine ulaşmak üzere eğitilmek için rehberlik aldığınız geniş bir yoldur. Mantıksal olan erkek yön ile hissetmek olan dişi yönün evliliğidir bu. Sezgi, onları bir olmak üzere bir araya getiriyor.

Harekete geçme zamanı şimdi. Son derece önemli bir noktadasınız; dev bir değişim, dev bir aşama, vazgeçme, serbest bırakma zamanı.

Şimdi ışık ve ruha varoluşunuz boyunca sizi etkileme izni verme, kendinizi benliğin varlığından haberdar olmadığınız çok boyutlu yönleriyle ve bölümleriyle bir olmaya bırakma zamanı. Benliğin bu yönleri gerçekten de var. Bu yönleriniz size bağlı ve ruhunuzun bayraktarı, evrende bu zamanda ışığın hareketi için bir araç olarak sizi kullanıyor.

Grubumuz içinde İlk Yaratıcının olasılıklarının planını çıkaranlar, zaman içinde yolculuk ve öngörülerinde büyük ölçüde haklı çıktılar. Gerçekten de İlk Yaratıcı varoluşun bu bölgesine, bilincin bu özgür alanına bir titreşim değişimi gönderiyor. Eylem burada, Dünyada ve şimdi gerçekleşmekte. Burada, galaksinizin bu köşesinde, kenarında, evrenin bu ucunda başlıyor.

Büyük bir deneyim bu, her biriniz katılmak için büyük bir coşku ile geldiniz. Cesaret. Üzerinde ne kadar dursak azdır; cesaret. İç rehberliğinizi izleyin ve kendinize güvenin. Enerjiyi fiziksel bedenlerinize çağırın ve kullanın. Karşı koyun insanlık yasalarına çünkü buraya bunun için geldiniz. Sizler özgür ruhlarsınız, bizler de özgür ruhlarız.

Bu bilinç yolunda yolculuk yapamayanlar var, sorun değil. Bilincinizi geçirdiğimiz yol, kolay bir yol değil. Savaşlar sonucunda gelebilse de bu yol size ruhunuzun aradığı ödülleri verecek. Bilinçte yol açarak ilerleyen öncülerseniz görüş açınızın geniş olduğu bir yere ulaşacaksınız, bu gezegenin içinde ve dışında gidebileceğiniz yerlere ilişkin yepyeni seçenekleriniz olacak. Sizinle ilişkisi olanlar da yeni seçeneklerinin olduğunu görecekler. Bu zamanda gezegene çekilen bütün bilinçler evrenin yapısını değiştirecek bir evrim kıvılcımını tutuşturacaklar. Büyük düşünün. Gerçekten büyük düşünün ve o doğrultuda harekete geçin.

Kim bu çok boyutlu benlikler? Birçok kez, benliğinizin sizden çok daha büyük olan, sizden çok daha fazla bilen bölümleri olduğuna inanmaya sevk edildiniz. Bir ölçüde doğruydu bu, bir ölçüde hala da doğru. Bununla birlikte, ruhunuzun bayraktarı olarak bedeninizde depolanmış olan ve bütün tarihinizi taşıyan bilgiyi harekete geçirmeye başlayacağınızı göreceksiniz.

Benliğin bu diğer bölümlerinin kendilerini göstermeye başladığını nereden bileceksiniz? Son derece ince bir düzlemde gerçekleşebilir ya da kafanıza kalasla vurulmuş gibi olabilir. Benliğe bağlıdır nasıl olacağı. Bir gün oturmaktayken göz açıp kapayıncaya dek bir anda kendinizi başka bir odada oturur bulabilirsiniz. Kafanıza kalasla vurulması budur. Daha ince bir düzlemde, sokakta yürür, bir vitrine bakarken bir manken ya da bir resim birden içinizde bir şeyi harekete geçirebilir; bir anlığına kayar ve sizinle eşzamanlı var olan bir kimliğinizin açık seçik imgesini yakalarsınız.

Benliğinizin fiziksel olarak varolmayan ya da gerçek uzay yaratıkları olarak uzayda çalışan yönlerini keşfetmeye başlayacaksınız. Ruh uyanmak üzere. Her bir yönünü tanıyacak, ruh benliğinin her bir yönü de bütününü bir anda bilecek.

Titreşim hızıyla birlikte hareket etmeyi öğrenip dört boyutlu hale geldiğinizde farkındalığınız bütün gerçekliklere bir anda açılacak. Bu yetiyi üç ya da dört gerçekliği dengelemekle geliştirmeye başlayacak, sonra beş altı gerçekliği ele alacak ve bu şekilde ilerleyeceksiniz. İlk Yaratıcının yetilerini uyandırıyorsunuz ve kendi İlk Yaratıcınız haline geleceksiniz. Bu evreni ve bütün diğer evrenleri yaratırken İlk Yaratıcının amacı, kendinin bütün her şeyde (bilinci her şeydedir, biliyorsunuz), her şeyin ilişkili olduğu her olayda bilincinde olacak, bütün bunları hesaplayacak ve aklını kaçırmayacak ölçüde kendisini geliştirmek ve çok boyutlu birçok açık bilgi kanalına sahip olmaktı.

Bu yetiyi kendinizde geliştirmektesiniz. Aslında şu anda geçtiğiniz bölümünüz, gerçekten varolduğu konusunda kuşku ve merak duyduğunuz için en katı bölümdür. Beden bir şey söyler, zihin başka bir şey. Bilgi artıyor, içinizde uyanmakta olanın bilgisidir bu.

Amacınıza her zaman bağlı kalmalısınız. Bu armağan ve yetenekler sizin için ilk elden yaşanan deneyimler haline geldiğinde, ne olursa olsun üzerinde çalışmak zorundasınız. Tanrısal bir rehberlik aldığınızı ve yaşamınızda nasıl bir kargaşaya neden oluyor görünürse görünsün, olan her şeyin size yükselişiniz için çekildiğini bilin. Bu olaylar sizi eninde sonunda daha zengin kılacak. Şimdiki durumunuz, arka bahçenize altın dolu fıçılar atıldığında “Allah kahretsin! Altın çimleri mahvetti!” demeye benziyor. Onca altın oraya atıldığı için çimenlerinizin artık eskisi kadar güzel olmadığını düşünüyorsunuz.

Ne zaman bir deneyimle karşılaşırsanız karşılaşın, katılmayı öğrenin ona, fiziksel bedeniniz içinde eksiksiz bir katılımcı olun. Tadını çıkarın, güzel bir zaman geçirin ve aynı anda deneyiminizi, bıraktığı izi, deneyiminizin başkaları ve sizin üzerindeki etkisini, bütün deneyimlerinizden çıkardığınız sonuçları nasıl gözlemleyebileceğinizi öğrenin. O zaman, başınıza alışılmadık nitelikte bir şeyin geldiği her sefer kendinize, “Aman ne hoş! Bak yine geldi. Ne öğrenebilirim bundan?” diyebilirsiniz.

Deneyiminiz olmadığında hayal etmeye, yaşamınızın sorumluluğunu üstlenmeye ve gelecek sefer yaşamınıza gizlice sokulduğunda bu deneyimlere hükmedebiliyor ya da etkileyebiliyormuşçasına hareket etmeye başlayın. Bunu, kötü adamların sizi yakalayamayacağı ya da tam kırık not alacakken teneffüs zilini çaldırabileceğiniz, bir şekilde uyanmayı öğrenmiş olabileceğiniz bir düştekine benzer bir biçimde yapabilirsiniz. Bireyler ve tür olarak yaşamın bütün deneyimlerine ilişkin bu inanç ya da niyeti geliştirmek zorundasınız.

Bu gezegende benliklerinizin bir araya getirilmesi gerçekleşmek üzere. Karşılaşacağınız benlikler evrenin her yanından geliyor. Düşündüğünüzde yüreğinizi yerinden oynatacak benlikler var, baktığınızda kalbinizin duracağı benlikler. Siz olan benlikler var.

Dünya bu zamanda bir inisiyasyon geçiriyor. Dünyanın bir parçası olduğunuz ve kendinizi bu sistemden ayıramayacağınız için siz bir inisiyasyon geçiriyorsunuz. Dünya kendisini dönüştürüyor ve güneş sisteminiz için bir domino taşı olmaya niyetleniyor. Pek çok dünyayı bütün bu dünyaların varoluşunu sağlayabilecek kadar iyi temellenmiş tek bir dünyada birleştirmeyi ve deneyimi anlaşılır kılmayı istiyor. İşte bu dünyanın yaptığı. Böylece aynı zamanda elbette hepinizin de yapması gereken.

Üç boyutlu dünya bir boyutlar çarpışmasına doğru ilerliyor -bir dünyalar çarpışmasına değil, boyutlar çarpışmasına doğru. Birçok boyut birbiriyle çarpışmak üzere. Bu boyutların bazısı korkunç ve çok korkutucu görünüyor. Sınav, inisiyasyon (inisiyasyon her zaman fethedilip dönüştürülecek olan başka bir gerçeklikten geçmektir), inanılmaz karanlıkta görünen ve siz oldukları için sizinle birleşmeye gelen bu enerji ve varlıklarla yüzleşmektir. Onlar sizin için çok boyutlu benliğinizin bir bölümü, siz ise bayraktarsınız ve siz ışıksınız. Karanlığa ışık gelecek. Son derece duru bir halde olun onlarla uğraşırken. Eğer bir şey hakkında duraksamanız varsa yapmayın. Saf ve temiz olun.

Işığı bilginin tanıtımı, dağıtılması ve paylaşılması olarak tanımlıyoruz. Karanlık ise bilginin denetimi ve saklanmasıdır. Bunu düşünün ve hissedin. Bu gezegene ışık taşımanın ve muazzam bir gezegensel dönüşüm yaratmanın şifreli planı ile; ruhunuzun, önderliği üstlenecek olan bölümünün bayraktarı olmak üzere geldiniz. Ruhunuzun bu bölümü, “Hızı ben belirlerim. Burada hızın ölçüsü ise ışık ve bilgi, artık karanlıkta olmamaktır” diyor.

Işığı sizin aracılığınız dışında nasıl bulacağını bilmeden karanlıkta olan yanlarınız olduğunu hiç düşündünüz mü? Onlar da ışık istiyor. Çözümler ve yanıtlar istiyor. Hissedeceğiniz şey mutlaka karanlık gücün niyeti değil, duygusal maskesi -bilgi eksikliğiyle titreşen korku- olabilir. Benliğinizin bilgisiz kısımları bilgilenmek için size geliyor. Onları nasıl bilgi sahibi yapacaksınız? Işık dökerek, ışığı paylaşarak. “Bütün diğer benliklerimin bu yolculukta beraber olmasını ve onlar için de ışık istiyorum” deyin. Oldukça basit.

Işık ve karanlık arasındaki savaşın size gerçekten yararı olmaz. Sizi karmaşa içinde tutan ayrım hikayesinin parçasıdır bu. Gerçekte sadece birbirleriyle çatışma içinde olan değişik biçimlere bölünmüş bireysel ruhlar vardır. Kendinizle savaşıyorsunuz. Işık ve karanlık ile iyi ve kötü arasındaki savaş yalnızca sizin parçalarınız arasında. Bu parçalar, sizin birey olarak bir bölümünü oluşturduğunuz aynı enerji birliğinin çok boyutlu uzantıları ya da yeniden bedenlenmeleri. Bir şeyden onu anlamadığınız için korkarsınız. İlk Yaratıcının oyununun bir parçası olan bilincin ayrı bölümleri olarak sizler, ikilemlerden oluşan bir evrende varoluyorsunuz. İlk Yaratıcı bu evreni özgür irade unsurlarıyla yarattı ki özgür irade kaosa, sonra da enerjilerin yeniden düzenlenişi ve Yaratıcının her şeyde gerçekleşmesine yol açabilsin.

Özgür irade ile her şeye izin vardır, karşıtlıklar gerçekleşir. İlk Yaratıcının her şeyde olması ve her şeye olma izni vermesi gibi karşıtlıklar da benlikten kopar. Karşılaştığınız, korktuğunuz şeyler sizsiniz. İyi ve kötü hikayesine yoğunlaşıyor ve anlamak istiyorsanız bütün yapacağınız, sizin bakış açınızdan top oynamanızı sağlayan başka bir yanınızla top oynamakta olduğunuzun farkına varmak.

Kötü denilen şey önemli bir amaca hizmet ediyor. Sadece kötü göründüğü için yargılıyorsunuz onu. Işık Ailesi’nin üyeleri olarak, başka yerlerde varolduğunuzda kendinizin çeşitli yönlerine girer ve mükemmelliğin parçalarını oynarsınız. Buraya geldiğinizde gezegenin yoğunluğuna girdiniz ve güç bela işleyen çifte sarmalla çalıştınız, böylece birçok şeyi unuttunuz. Şimdi, uyanıp ne olabileceğinizin farkına varırken düşmanınızın siz olduğunun bilincine varmaya doğru ilerliyorsunuz.

Işık Ailesi’nin üyeleri olarak başkalarının sahip olmadığı muazzam bir anlayışa ulaşabilirsiniz. Bu anlayışa birlikte geldiniz, size varlığı anımsatıldı, şimdi öğreniyor ve kabul ediyorsunuz. Görevinizin bir bölümü de, kendinize düşmanınız ve sizden ayrı gibi görünen benliklerinizle birleşme iznini vermek. Bu benlikleriniz varoluşun bütün çeşitlemeleri içinde yer alıyor. Bir göreviniz de ruhunuzun bir araya getirilişi boyunca yaratıcılık, ışık ve bilginin frekansı olan sevgi frekansını taşımak. Ruh olarak deneyim toplamak ve İlk Yaratıcıyı zenginleştirmek için bir araya geliyorsunuz. Ayrıldığınızda gider, uygun bilgiyi toplamak, kendinizi bütünlüğe getirmek üzere, özgür iradeyle nasıl bir seçim yaptıysanız, yargıda bulunmaksızın o şekilde hareket edersiniz.

Bu iyi-kötü hikayesi, eğer aşmazsanız sizi tuzağa düşürebilir. Siz, birçok farklı sistemde bedenlenen inanılmaz bir kişilik bolluğunun toplamısınız. Işık Ailesi’nin üyeleri olarak bu gerçekliğe bilgi getirmek için geldiniz, aynı şeyi birçok farklı sistemde de yapıyorsunuz. Sizin aynı şeyi kertenkele, böcek ya da kuş kolonilerinde yapan çeşitlemeleriniz var. Siz bir kişilikler toplamısınız. Işık Ailesi’nin üyeleri olarak, kendinizin yeniden bedenlenmeye ilişkin deneyiminiz olan insan dışı biçimleri de içeriyor.

Işık Ailesi üyelerinin paylaştığı bir özellik, duyarlı ya da karma gerçekliğin birçok çeşitlemesine katılımdır. İçine bedenlenmeyi seçtiğiniz birçok biçim size çok yabancı ve çok korkutucu gelebilir ama ruhunuzu böyle evrimleştirdiniz. Tek bir türe büründüğünüz gibi kertenkele ya da başka bir şey biçimine de bürünebilirsiniz. Görünürde hiçbir ortak yanı olmayan bir dizi tür kanalıyla İlk Yaratıcının özünü anlamak üzere kendinizi toparlayabilmek için yapıyorsunuz bunu.

Işık Ailesi’nin üyeleri olarak işin içyüzünü biliyorsunuz. Gerçeklikleri birleştirmek ve ilgili herkesin korkularını bırakıp indirgemeden yaşayabilmesi için, kendi içinizde daha fazla bilgi sahibi olmak üzere elçiler olarak geldiniz. İşinizin bir bölümü de bu diğer benliklerle karşılaşmak, birleşmek ve bunun nasıl bir şey olduğunu hissetmektir. Olabileceğin en iyisi, çok boyutlu gezginler haline gelmeniz ve gücünüzü bedeninizden alabilmektir. Bir tarlada çalışıyor olabilirsiniz, belki bahçıvanlık yapıyor ya da birisiyle sohbet ediyor, çilek topluyorsunuz ve bir şey çalınıyor kulağınıza, bir ses. Özür diliyor, “Beni çağırıyorlar. Geri geleceğim” diyorsunuz. Gidiyor, oturuyor ve o anki Dünya kişiliğini bırakıyorsunuz gitsin. Sonra da bilinçli farkındalıkla o kişiliği bu gerçeklikte Işık Ailesi’nin yeteneğine nerede katılması gerekiyorsa oraya götürüyorsunuz. Bunu bileceksiniz.

Çok boyutlu oyuncular haline geleceksiniz hepiniz. Aranızdan birisi sesi duyup çağrıldığında diğerlerinden özür dilediği zaman bunlardan hiçbirini düşünmeyeceksiniz. Bilinçli farkındalıkla yolculuk yapacaksınız, eğlenceyse kendiliğinden gelecek. Bunları yaşayacağınız için kitap okumaya, bant dinlemeye, sinemaya gitmeye çalışmayacaksınız. Gezegene Işık Ailesi’nin becerilerini getirdikçe, tanrılarına uymayacağınız için başkaları sizin burada olmanızı istemeyecek.

Özgür olmayı herkes istemez. Işık Ailesi’nin üyeleri olarak sizler özgür olacak yeni bir dünya yaratacaksınız. Özgür olmak istemeyenlerin de Dünyaları var. Bir bölünme ve ayrılma zamanı olacak. Işık Ailesi’nin üyeleri hiçbir şeyi zorlamaya gerek olmadığını bilir. Birlikte uyum içinde çalışmanız, birbirinizi desteklemeniz, yaptıklarınızdan bazıları son derece alışılmadık olacağı için, kendinizi işinizde daha rahat hissetmek üzere birbirinizi aramanız yeterlidir.

Her biriniz buraya bu zamanda bir frekansın taşıyıcısı olmak üzere gönüllü olarak geldiniz. Şu sıra bu frekans ışık ama er geç sevgi frekansının nasıl taşınacağını öğreneceksiniz. Büyük çoğunluğunuzun sevgi frekansının ne olabileceği üzerine en ufak bir fikri yok. Sevgi ve ışıktan söz ediyorsunuz ama onların çeşitleri ve gerçek anlamlarını bilmiyorsunuz. Işık bilgi, sevgi yaratılıştır. Yaratabilmekten önce bilgi sahibi olmanız gerekir. Bunu anlıyor musunuz?

Gelişip kavrayışın bu yüksek boyutlarına ulaştıkça benliğinizin sizi yükselmekten alıkoyan, çimento blokları gibi hissettiğiniz katmanlarını aşacaksınız. İnsan deneyini sınırlayan frekansı bir radyo istasyonu gibi düşünün. İnsan deneyi üç yüz bin yıl boyunca bir radyo istasyonu dinledi. Hep o aynı eski şarkıları! İnsan deneyi düğmeyi çevirip başka bir kanal dinleyebilecek durumda değildi, böylece aynı frekans yayınlandı durdu. Bu da karantinaya, gezegenin mühürlenmesine yol açtı.

İlk Yaratıcı ve Özgün Planlamacılar tarafından gönderilen yaratıcı ışınlar bu frekans kalkanını deliyor, Dünyayı bombardımana tutuyor. Bununla birlikte birilerinin onları algılaması gerek. Alıcı olmaksızın yaratıcı kozmik ışınlar kaos ve karmaşa yaratır. Işık Ailesi’nin üyeleri olarak sizler bu sisteme yaratıcı kozmik ışınları almak üzere geliyorsunuz. Bütün gezegeni değiştirmek için insanların geri kalanı arasında bilgiyi, yeni yaşam biçimini ve yeni frekansı yayacaksınız.

Işık Ailesi’nin üyeleri olarak frekansı oturtmak ve gezegen için de erişilebilir kılmak üzere, dönüşüm sürecinin bedenlerinizin içinde gerçekleşmesi için buradasınız. Bu süreci yaşıyor ve gezegene yayınlıyorsunuz. Ne anlama geliyor bu? Gerçekliğinizin er geç değişeceği ve gerçekliği ele alış biçiminizin de değişeceği anlamına geliyor. Bildiğiniz siz olmayı bırakıp, bilinçte bir sıçrama yapacak, bu siz gibi bekleyen bütün diğer sizlerle daha derin bir bağ içinde olacaksınız!

Bu süreç, çok boyutlu benliğin tanınması, birleşmesi ve kullanılmasını gerektiriyor. Daha yüksek bilgilere eriştikçe yalnız olmadığınızı, birçok benlik olduğunu göreceksiniz; bunu anlamaya zorlanacaksınız. Çok boyutlu benlikten geçilmeksizin daha yüksek bilgiye ulaşılamaz. Bu da, zaman ve mekanın ötesinde, sürekli genişleyen şimdide varolan ortak bir zekanın bütünüyle bilincine varmak, deneyimlemek, karşılaşmak ve bir olmak anlamına geliyor.

Görevli olarak gönderilen birisi çalışma alanına yollanmadan önce nasıl uzun bir süre eğitime tabi tutulursa, gezegende sürmüş olan tarihsel manipülasyon üzerine sizlerin de tıpkı o şekilde, Işık Ailesi’nin üyeleri olarak geniş bir araştırma yaptığınızı söylediğimizde bize inanın. Her biriniz eğitildi, içinizde bu bilgiye sahipsiniz. Bize düşen, tellere dokunmak ve hazırlandığınız melodi, şarkı ya da dansı gerçekleştirebilmeniz için bilincinizden eyleme doğru ses getirmek. Bilginiz içinizde, onu keşfetmeye razı olduğunuzda, derin, daha derin düzeylerde uyanacak. Buna razı olanlarınız son derece kendine yeterli bir hale gelecek. Korktuğu için durmayanlarınız inanılmaz ölçüde bilgili hale gelecek.

Kendinize, çok dürüst bir şekilde korkunun evrim sürecinizde her zaman rol oynayacağını, buna alışmanız gerektiğini söyleyeceksiniz. Korkunun kötü olduğunu hissetmeyin. Korkunuza yenik düşüp eline geçtiğinizde onu aşabilmek için çevrimi tamamlayıp bütün hissettiklerinizi deneyimlemek zorunda olursunuz. “Bu korkuyu dönüştüreceğim. Planın parçası olduğunu anlayacağım. Bana hizmet edebileceğini anlayacağım.”, demeye başlayın. Anımsayın, gücünüz ve iradenizle gerçekliği yaratma yetiniz korkunuzun başladığı yerde biter. Size yaşamın korkuyla karşılaşmak olduğunu söyleyeceğiz. Yaşamınızdaki olaylara ve onları nasıl yarattığınıza bakmaya başlayın. Onları her zaman size hizmet etmek için yarattığınızı anlayın. Bunun için eğitildiniz. Bunun için şifrelendiniz.