DÜNYA VE GÜNEŞ ARASINDAKİ ENERJİSEL GÖBEK KORDONUNUN AKTİVASYONU – 12 OCAK 2020

KESİNTİYE UĞRAYAN MERASİM
Ocak 2020’de, Satürn/Pluto kavuşumu zamanında Dünyada muazzam bir gezegensel Enerji Aktivasyonu gerçekleşiyor. Bu zamanda, Orta Avustralya’da Uluru ve Kata Tjuta’da yerleşik olan gezegensel Solar Pleksus Çakrası tam olarak aktive olacak.
Aborijinlerin töresel bilgisi, kesintiye uğrayan ve hiç tamamlanmayan Rüya zamanındaki bir ritüeli anlatır. Bu ritüelin Dünya Ruhunun Büyük Planını tamamlamasına niyet ediliyordu. Ritüel yerine getirildiğinde, ‘mükemmellik dünyaya yayılacak’. Başka deyişle, bu ritüel 4 ncü den 5 nci Dünya Bilincine yolu açacak.
Bu olay Dünyayı ve Güneşi birleştiren Büyük Direk veya Kozmik Göbek Kordonu ile sembolize edilir. Bu Kordonun 2020’de, Satürn/Pluto kavuşumu zamanında işlev yapmaya başlaması tahmin ediliyor.
Uluru ve Kata Tjuta birlikte dünya Solar Pleksus Çakrasını oluşturuyor. Bu, gezegenin ve tüm canlı şeylerin küresel sağlığının ve canlılığının sürdürülmesi için birincil çakradır. Eğer olaylar burada doğru olmazsa, o zaman bütün dünya sistemi sıkıntı çeker.
ŞİMDİ bunun iyileşmesinin zamanı. İyileşme Ekim 2019’da, Uluru Kutsal sitesine tırmanmak tamamen yasaklandığı zaman başladı.
‘Gökkuşağı Yılanı ve Kutsal Kase’nin yazarı Robert Coon’a göre, bu güçlü aktivasyon ayrıca Dünyanın tüm ana Çakralarını biraraya birleştiren gezegenin ley hatlarında ve Aborijin insanlar tarafından Gökkuşağı Yılan (İlahi Dişil Enerjiyi temsil ediyor) olarak değinilen ana Enerji Arterlerinden/ley hatlarından birinde İlahi Işık ve Enerji patlamasını da kapsayacak. Bu hat Uluru’da (solar pleksus) başlıyor ve Bali’ye (dünya arınma merkezi), Glastonbury’e (kalp ve üçüncü göz çakraları), Titicaca Gölüne (sakral çakra) ve yolculuk yapıyor ve sonra geriye Uluru’ya dönüyor.
Ocak 2020’deki gezegensel olay aslında Satürn, Pluto, Merkür ve Güneşi kapsayan nadir dörtlü bir kavuşum. Daha önce kesintiye uğrayan merasim, Dünya Gezegeninin Güneş ile ve daha derin seviyelerde Büyük Merkezi Güneş ile Solar Göbek Kordonunun yeniden aktivasyonunda zirveye ulaşacak.
Bu da Güneş ve Dünya arasında Arketipik bir iletişimin yaratılmasına yardımcı olacak, ‘Altın Çağı’ daha tam olarak kucaklamamıza yardım edecek.
Bir kaç hafta önce, gruplardan biri ‘içinize ulaşmanın zamanı’ mesajını aldı. Ona Uluru ve Kata Tjuta’nın iki enerji merkezi etrafında oluşan Işık Baloncukları gösterildi. O, Aborijin insanların bu enerjiyi Baloncuğa şarkı ile seslendirdiklerini, sonra su kesesinden suların aktığını görebiliyordu.
Onun etrafında soluk mavi, Kristalin bir Işık ve sonra Leylak rengi Işık oluştu. Ona, Aborijin insanların DNA’sının bir kısmının titreştiği ve Doğuma/Aktivasyona katkıda bulunduğu anlatıldı.
Herkesten 12 Ocak 2020 günü, Avustralya’da, Northern Territory’de bulunan Uluru’da yapılacak Ngaltawaddi Merasimine enerji göndermesini ve Kozmik Göbek Kordonunun İyileştiğini imgelemelerini istiyoruz.
Dünya Solar Pleksus Çakrasının bu İyileşmesine yardımcı olacak sözcükler:
Güneş Uluru ve Kata Tjuta’da parıldasın,
Gökkuşağı Yılanın Yolu Açık, Temiz olsun,
Böylece Tüm Varlıkları Kutsaması için Daha Büyük Sağlık ve Canlılık tüm dünyada dolaşabilsin.
***
ULURU VE GÜNEŞ arasındaki ENERJİSEL GÖBEK KORDONUNU AKTİVE ETMEK ÜZERE Kutsal Merasimler için 12 OCAK’taki GEZEGENSEL HİZALANMANIN ASTROLOJİSİ
Bu hizalanma için, geriye doğru giden gezegenler yok. Bu, her şeyin gelecek için en pozitif sonuçlara doğru odaklandığı anlamına geliyor.
Haritanın tepesinde, Güneşin asteorit/küçük gezegen Ceres ve Satürn, Pluto ve Merkür ile kavuşumu var. Bunların hepsi göbek kordonuna benzer şekilde yukarı cennetlere doğru birleşerek, kırmızı (90°) kare veçhenin sonunda hizalanıyor.
Dünyadan Güneşe doğru baktığımızda bu, bu 4 gezegenin Güneşin arkasında düz bir çizgide hizalandıkları anlamına geliyor. Kalp çakramız ile Güneşe, Boğaz çakramız ile Merkür’e, Göbek Çakramız (Hara) ile Ceres’e, Kök Çakrası ile Satürn’e ve Yıldız Kapısı ve Dünya Yıldızı çakraları ile Pluto’ya bağlanıyoruz.
Yıldız Kapısı (Tacın 60 cm üzerinde) İlahi İradenin saf frekansları ile direkt bağlantımızdır. Bu saf enerji akışı bedenlerimize bedenimizin çekirdeği boyunca işleyen ve Dünya Yıldızı Çakrasına (ayaklarımızın 30 cm altında) ve oradan Dünyanın enerji ızgaralarına akan ışığın merkezi dikey sütunu vasıtası ile alınıyor.
Bu hizalanma amaçları için, Pluto tarafından taşınan, Yıldız Kapısından aşağıya akan İlahi İrade veya İlahi Amacın saf kristalin Işığı ile uyumlanıyor olmamız gerekiyor. Bu Işığın aşağıya Çekirdek kanalımıza indiğini, odaklandığını ve Boğazımızda aktive olduğunu hissedin, böylece bu Işığı zihin seviyesinde anlayabilir ve absorbe edebiliriz; sonra bu Işığı Kalp seviyesinde kucaklayın, Göbekte irademize ve Kök merkezinde bedenimize demirleyin, sonra bu enerjileri ayaklarınızın altındaki Dünya Yıldızında Dünya Ananın bedenine demirleyin.
Kırmızı (90°) karenin diğer ucunda, Terazi burcunda asteorid Juno var. O, kendimiz ile ve tüm varlıklar ile huzur, ahenk ve doğru ilişkiler yaratmak ile ilgilidir. Eğer gerçekten bu kozmik enerjileri Uluru ve Gökkuşağı Yılan hattı aracılığı ile Dünya Anaya demirleyecek isek, bu bizim görevimiz.
Balık burcunda Juno’dan Neptün’e yeşil beşli diziliş (150°) veçhesi, bunu yapmayı sadece Evrenin şu anda bizden gereksindiği şeye tamamen teslim olmak ile öğrenebileceğimiz anlamına geliyor. Bunun belirli miktarda kaos ve belirsizliği kapsadığı görülebilir, çünkü biz oraya ulaşıncaya kadar tam olarak anlamayacağımız yeni ve bilinmeyen bir paradigmaya ilerliyoruz.
Aslan burcunda Neptün’den Ay’a bir diğer yeşil beşli diziliş, en çok el üstünde tuttuğumuz arzularımızı, isteklerimizi, gereksinimlerimizi bırakarak ve özelde, yaşamımızın dramaları ile özdeşleşmeyi bırakarak, sadece bu şekilde teslim olmayı öğrenebileceğimiz anlamına geliyor.
Boğa burcunda Ay’dan Vesta’ya kırmızı (90°) kare, bunu yapmak için, tüm Yaşamın kutsallığını hissedebilmemiz, deneyimleyebilmemiz ve kucaklayabilmemiz için kişisel duygusal arzularımızın ve dramalarımızın ötesine, kalplerimizi koşulsuz olarak açmaya doğru ilerlemeye meydan okunduğu anlamına geliyor.
O zaman, bu enerji Vesta’dan Oğlak burcunda mavi (120°) üçlü veçhede, Ayın Güney Düğümü ile kavuşum yapan Jüpiter’e akarken, bunun bizi Evren tarafından sunulan sonsuz olasılıklara nasıl açabileceğinin ödüllerini hissetmeye başlarız. Bu kavuşum geçmiş deneyimimizde yatan her şey için ve en meydan okuyucu ve zor zamanlarda bile, öğrendiğimiz derslere ve aldığımız ödüllere şükran duyarak, Evrene minnettarlığımızı geri sunmak ile ilgilidir.
(Jüpiter’den Yay burcunda Mars’a (30°) ile, Arama Figürü var, bu Boğa burcunda Uranüs’e beşli diziliş (150°), bu Jüpiter’e geri üçlü (120°)).
Arama Figürü bize Uranüs’ü, maddi dünyanın kısıtlamalarından ve sınırlamalarından özgürlüğü işaret ediyor. Buna ulaşmak için, Yay burcundaki Mars bize, ilerlemek istediğimiz yön için net bir niyet formüle etmemiz gerektiğini anlatıyor; daha iyi bir hayat, daha iyi bir dünya umarak, net bir niyet olmadan ve onu izlemek için irade ve sarsılmaz kararlılık olmadan, sadece hayal ile, dilemek ile amacımıza ulaşamayız. Buradaki Mars, büyük resmi göremiyor olsak bile, en azından doğru yöne doğru gitmemiz için, içsel sesimizi izlememiz gerektiği anlamına geliyor.
(Mars’tan bir diğer Arama Figürü Koç burcunda Chiron’a üçlüye sahip (120°), bu Uranüs’e 30°, bu da Mars’a geri beşli diziliş (150°)).
Bu, böyle bir niyeti yaratmak ve izlemek için, geçmiş başarısızlıklarımızı salıvermemiz ve iyileştirmemiz gerektiği anlamına geliyor. Buna derin içgözlem ve acı verici ruh-arayışı ile ulaşılmaz, mizah ile ulaşılır! Bu, kendimizi çok fazla ciddiye aldığımız zaman, ruhunuzun ayrıntılı perspektifini, yaşamlarımızı oluşturan dramayı gözlemleme yeteneğini ve sadece bizim için gezegenler, genetiğimiz ve geçmiş yaşamlarımızın birikmiş deneyimi tarafından yazılan rolü oynamakta olduğumuz kavrayışını unuttuğumuz tüm zamanlarda, kendi eşsiz İlahi Komedimizde mizahı algılamak ile ilgilidir.
(Chiron’dan, Yay burcunda Pallas Athene’ye kare (90°) veçhesi ile Küçük Öğrenme Figürü var, bu Kova’da Venüs’e 120°), bu Chiron’a geri 30°).
Yaşamlarımızdaki mizahı, Evrenin üzerimizde oynadığı büyük Kozmik Şakayı algılamak için, deneyimlediğimiz her şeyin bize gerçek spiritüel potansiyelimize dönüşüm olasılığını ve yaptığımız her şeyde Güzelliğin Yolunu yürüme olasılığını sunduğunu kavrama ile birlikte, Pallas Athene’in keskin sezgisel içgörüsünün netliğine ve perspektifine ihtiyacımız var.
Eğer kendi merasiminize uyumlanmayı diliyorsanız, enerji dalgaları gezegeni süpürürken, bunlar bu enerjileri Dünya Izgaralarına demirlemeye yardımcı olmak için en iyi zamanlar olacak.
ÖNERİLEN MEDİTASYON:
Yukarıdaki Güneşe, Güneşin arkasında hizalanan 4 gezegene (Merkür, Ceres, Satürn, Pluto) odaklanın. Bu hizalanmanın sizi, bedeninizin çekirdek kanalınızda aşağıya inen ışık kordonuna bağladığını, bunun Boğaz çakranızda, Kalp çakranızda, Göbek çakranızda, Kök çakranızda demirlendiğini ve sonra ayaklarınızın altından, Dünya yıldızı çakrasından Dünyaya demirlendiğini hissedin.
Cennetlerden nefes alın ve nefesinizi Dünyaya verin ve sonra Dünyadan nefesi çekin ve yukarı Cennetlere nefes verin. Bunu doğru hissettirdiği sürece yapın. Sonra dikkatinizi ışık kordonundan çekin ve Dünyadan altın ve zümrüt ışık pelerini çekin ve bunu etrafınıza tamamen sarmalayın.
Etrafta dolaşın, ayaklarınızla yere basın ve bir şeyler yeyin ve için.
(Çeviri: Saffet Güler)
https://www.heavenandearthcommunity.co.uk/blog/2019/11/15/workshop-ceremony-11th-12th-january-2020