MISIR GİZEMLERİ

MISIR GİZEMLERİ
Dr Joshua David Stone
Sizinle paylaşmak üzere olduğum şey, insanlık tarihindeki en büyüleyici gerçek hikayelerden biridir. Arkeologlar kadim Mısır’da gerçekte neler olduğunu yüzlerce yıldır çözmeye çalışmaktalar. Ama, konuya yalnızca sol beyinleri ile yaklaştıkları ve sağ beyin bilgisine açık olmadıkları için, onların hipotezleri çok hatalı olmaktadır.
Peygamberler ve zamanımızın Akaşik Kayıtları (tüm bilgilerin deposu) okuyabilen mistikleri nedeniyle kadim Mısır’da neler olup bittiğini tam olarak bilmek ve piramitlerin nasıl inşa edildiğini tam olarak bilmek mümkündür.
Kendi araştırmamda, Edgar Cayce dosyalarını ve konu üzerine Earlyne Channey kanallıklarını kapsamlı şekilde inceledim. Ayrıca Tibetan Vakfının metinlerini kapsamlı şekilde inceledim. “İnisiyasyonlar” isimli harika kitabında Elizabeth Haiche’nin geçmiş yaşam anılarının hatırlanmasını okudum. Earlyne Channey’in kitabı “Büyük Piramitte İnisiyasyon”ndaki lüsid geçmiş yaşam anılarını dikkatle inceledim. Paul Solomon’un büyük piramitte kanallıklarını inceledim. Joan Grant tarafından yazılan “Kanatlı Firavun” isimli ilginç kitapta Akaşik kayıtlardan geçmiş yaşam anılarını okudum. Manly P. Hall’un kadim Mısır üzerine materyalini inceledim. Bunların hepsi temelde aynı hikayeyi anlatıyor. Sizinle paylaşmak üzere olduğum şey, Akaşik Kayıtlardan okunduğu haliyle, kadim Mısır’da gerçekten olan şeylerin gerçek sırlarıdır.
Mısır’da gerçekte neler olduğunu anlamak için, zamanda geriye yıkımından hemen önce Atlantis kıtasına gitmeliyiz. Bir’in Yasasına hizmet eden Atlantis’in büyük kahinleri ve üstatları Atlantis’in son yıkımını görebiliyorlardı ve spiritüel topluluklarını Atlantis’i terk etmeye yönlendirmeye başladılar. Nuh’un gemisi hikayesi bu olayın incil versiyonudur. (Bu konu üzerine küçük bir yan not, Nuh’un gemisi gerçekten bulundu. Türkiye’de Ağrı Dağının tepesinde buzun içinde olduğunu gösteren bir televizyon programı vardı. Buldukları gemi devasa ve buzulların hareket etmesi nedeniyle ikiye bölünmüş, ama içindeki farklı odalar hala açık bir şekilde görülebiliyor).
Atlantisliler tüm yönlerde yolculuk yaptılar ve tüm dünyaya gittiler. Gittikleri ana yerlerden biri Mısır idi. O zamanlarda var olan büyük öğretmenlerden biri Thoth idi. Thoth, Buddha’nın bir enkarnasyonu idi. Thoth en yüksek düzenin ruhsal Üstadı idi ve spiritüel olarak gelişmesi için Mısır uygarlığına yardım etmeye başladı.
Thoth ayrıca kendisi ile birlikte Atlantis’ten bir çok büyük spiritüel öğretmenler getirdi. Thoth aynı zamanda pozitif dünya dışı varlıklar ve Büyük Beyaz Kardeşlik ile çok bağlantılı idi. Mısır’a gelişiyle, bu grupların her ikisi de Thoth’un çabalarına yardımcı oldular. Söylemeye gerek yok, çok başarılı oldular ve Mısır bu gezegende var olan en büyük uygarlıklardan biri haline geldi.
Dünya dışı varlıklar Sirius ve Pleiades’ten geldiler. Zamanın uzun periyodunda, öğretmenlerin ve spiritüel Üstatların bu harika cevherinin birleşimi tüm Mısır’da piramitler ve tapınaklar inşa etmeye yardım etti.
Tibetan Vakfı kanallıklarına göre, Atlantislilerin ve diğer grupların gelişinden önce Mısır uygarlığının 100,000 yıldır faal durumda olduğu anlaşılmalıdır. İnsanın 10,5 milyon yıldan fazla bir zamandır dünya üzerinde bulunduğunu kavramalısınız. Mısırlıların bilinçte gerçek ilerleyişi, Atlantisliler kendi ileri spiritüel ve teknolojik bilgileri ile gelinceye kadar gerçekleşmedi, Atlantisliler bu bilgileri ve teknolojileri Atlantis’i ziyaret eden dünya dışı varlıklardan aldılar.
Var olan Mısır uygarlığı, büyük sayıda Atlantislinin kendi topraklarına asimile edilmesiyle zor zamanlar geçirdi. Thoth ve grubuna son derece saygı duyuldu, hatta tanrılar olarak görüldüler. Ama, tüm Atlantisliler Thoth’un spiritüel seviyesinde değildi. Mısır’a akan büyük sayıda ruhu asimile etmekteki bu zorluk bir çok nesiller boyu devam etti.
Büyük tufan zamanı gerçekleşmek üzere olduğunda, çok sayıda Atlantisli yaşamak için iç dünyaya gitmek üzere piramitlerin altında var olan bir çok büyük tünelleri kullandı.
Atlantisliler iki nedenle ayrıldılar. Birincisi Mısır’ı ansızın yakalayabilecek olası tufandan kaçmak idi. İkincisi, ayrılıyorlardı, çünkü var olan Mısır uygarlığı tarafından kabul edilmiyorlardı.
Tünellerin bu geniş ağı, ahit sandığının ve üzerinde ankh olan bir malzemeyi kullanan ahit sandığının daha küçük versiyonlarının kullanılmasıyla inşa edildi. Bu enstrumanlar taşı, bıçağın tereyağını kesmesi gibi kesebiliyordu. Esasında, Atlantisliler herhangi bir nesneyi anında demateryalize edebiliyorlardı. Ama, bunları sadece büyük inisiyeler kullanabiliyordu. Bu nedenle, iç dünya insanlarının bir kısmı Atlantis ve Mısır uygarlığının soyundandır. [Not: Atlantislilerden önce, Lemuryalılar da iç dünyaya göç ettiler, Lemuryalıların bir kısmı Shasta Dağı altında Teos adı verilen yerde yaşıyorlar].
[Giza’nın altında keşfedilen büyük megalitik metropolün keşfi ile ilgili yazı; JJ Hurtak – Derinliğin Odaları https://www.kosulsuz-sevgi.com/kadim-uygarliklar/derinligin-odalari/]
Dünya dışı varlıkların çoğu Mısırın kadınları ile ilişkiye girdiler ve bir çok çocuk meydana getirdiler. Bu çocuklar oldukça ileriydiler. Çünkü çocuğun fiziksel yapısı bilinci etkiler. Büyük piramidin, bir çok küçük piramidin ve sfenksin inşası için planları getiren Büyük Beyaz Kardeşlik ile birlikte dünya dışı varlıklar idi.
Bunların çoğu pakedin parçası idi. Zoser basamaklı piramidi en eskisidir. Bu başlangıç pakedi, gezegenin ley hatları veya elektrik ızgara noktaları üzerine yerleştirilmek üzere tasarlandı. Giza Büyük Piramidi aslında yerkürenin coğrafik merkezindedir. Daha sonraki piramitlerin bazıları sadece defin mezarları idi.
Meksika ve Maya uygarlığındaki büyük piramitlerin çoğu aynı zamanlarda inşa edildi, çünkü Atlantisliler ve dünya dışı varlıklar oraya da yolculuk yaptılar. İnkalar bu Atlantis göçünün bir parçası idi. Peru ve Bolivya’daki piramitler dünya dışı yardım ile yapıldı.
Atlantisliler ayrıca Hindistan ve Tibet’e ve Güney ve Orta Amerika’ya gittiler. Ayrıca anlaşılmalıdır ki, Atlantis’te uçan makinelere sahip idiler. Earlyne Channey’in kanallıklarına göre, kendi güneş sistemimizdeki gezegenlerden gelen uzay varlıkları da vardı.
Anunnaki ve Ahit Sandıkları
Anunnaki Sirius’tan gelen dünya dışı varlıklar idi. Önce Atlantis’i ziyaret ettiler ve kendileri ile birlikte “Ahit Sandığı”nı getirdiler. Ahit Sandığı “Raiders of the Lost Ark/Kayıp Ark Akıncıları” filminde gördüğümüz şeye çok benziyordu. O, yüksek frekanslı enerjilerin verici cihazıydı.
İnisiyenin boynuna takılabilen veya bir değnek olarak kullanılabilen mini ahit sandıkları ile birlikte bu cihaz, minyatür lazer ışınları gibi kullanılabiliyordu. Piramitler, Annunaki olarak bilinen dünya dışı varlıklardan elde edilen bu cihazların kullanılmasıyla inşa edildi. Bu cihazdan çıkan ışınlar yerçekiminin hükümsüz kılınmasına neden olabiliyordu. 4,5 tonluk taşlar havaya yükseltilebiliyordu. Yarım kiloluk bir taş 4,5 ton ağırlığına getirilebiliyordu. Giza’nın Büyük Piramidi bu şekilde yapılabildi.
Annunnaki’nin çocuklarına Annu adı veriliyordu. Atlantis’te bir noktada Anunnaki kendi dünyasına geri dönmek üzere ayrıldı ve dünyayı Annu’nun ellerine bıraktı. Belial’in oğulları veya Materyalizmin lordları çok fazla güç elde ettiği zaman Atlantis’i yok eden, büyük kristal ile ilişkili olarak ahit sandıklarının hatalı kullanılmasıydı.
Ahit sandıkları ve daha küçük versiyon ankh’lar hastalıkların iyileştirilmesi ve tedavi edilmesi için de kullanılabiliyordu. Tehlike zamanlarında, savaş silahları olarak kullanılabiliyorlardı ve anında öldürüyorlardı. Büyük tufan zamanında, bir çok Mısırlı Annu ahit sandıkları ve ankhların çoğunu kendileri ile birlikte iç dünya şehirlerine götürdüler. Bu şehirlere büyük piramidin altından girdiler. Sonra takip edilememeleri için ve tufan sularının girmemesi için, ahit sandıkları ile yeraltı şehirlerinin girişini mühürlediler. Bu Annu kolonisi o zamandan beri iç dünyada kaldı. Onların takip ettikleri dini düzen Melkizedek Düzenidir. Bu, yaklaşık MÖ 12,000 de gerçekleşti.
[İlgili Not: Kadim İç Dünya Uygarlığı Sümer Metinlerindeki Anunnaki olabilir.
Dr Michael Salla
3 Şubat 2016
Uzay programı muhbiri Corey Goode Kozmik İfşaatte şaşırtıcı bir ifşaat yaptı, milyonlarca yıl öncesine kadar giden İç Dünya Uygarlığına ait muazzam yeraltı mağara sistemine kapsamlı turunu anlattı. Bu İç Dünya insanları Kadim Sümerlerin yüzeydeki küçük bir felaketten sonra uygarlıklarını yeniden inşa etmelerine yardım etmişler. İç Dünyanın temsilcilerinin bir kısmı Zecharia Sitchin’in kitaplarında tanımladığı Anunnaki olduklarını ileri sürüyorlar.
Rahibe Kaaree’nin yönettiği iç dünya turunun sonuna doğru, Goode’a insanlarının Dünyanın yüzeyindeki küçük bir felaketten sonra kadim Sümerlere nasıl yardımcı olduklarını anlattı. Kaaree, Akkad/Sümerce bir formu olan dili konuşan İç Dünya Uygarlığı tarafından Sümerlere ziraat ve yazı öğretildiğini anlattı.
Bu, Zecharia Sitchin gibi yazarlar tarafından üretilen literatüre Goode’dan paradigma değiştirici bir ifşaat olarak dikkat çekiyor. Sümerce çivi yazısı metinlerini tercüme ettikten sonra, Sitchin’in yorumu, onu Sümerlerin dikkate değer uygarlıklarına MÖ 3800’de güneş sistemimizin uzak erişimlerindeki yörüngede dönen Nibiru isimli bir gezegenden gelen son derece ileri varlıklar olan Anunnaki tarafından yardım edildiğine ikna etti.
Goode kendi tarihi anlayışımıza bu çelişkiyi açıkladığı zaman, Kaaree ona aradığı yanıtları almak için kendi kadim kütüphanelerini ziyaret etmesi gerektiğini söyledi.
Ek olarak, Kaaree insanlarının Sümerlerin gerçek olsun ya da olmasın güneşimizin etrafında 3600 yıl süren bir yörüngeye sahip Nibiru isimli bir gezegenden gelen tanrılar olduklarına inanmaları için kandırdıklarını ileri sürüyor.
© Michael E. Salla, Ph.D.
https://www.exopolitics.org/ancient-inner-earth-civilization-may-be-the-anunnaki-of-sumerian-texts/?fbclid=IwAR1tIDv74jvhjW2XstQcntaoFkX6qTNfxh1ejkv_Oj2B-lpw1qTnWJ6Ares ]
Büyük Piramit
Gerçekte büyük piramit büyük bir antene benzer. Orijinal olarak beyaz kireçtaşından kapak taşı vardı, bu onun ışıldamasına ve göz kamaştırmasına neden oluyordu. “Gelecek Şeylerin İfşaatları” kitabında Earlyne Channey’e göre, piramidin tepesinde asılı halde süzülen devasa bir kristal vardı. Bu kristalin etrafında saf altın kenarlar vardı. Kapak taşı aslında, yerkürenin merkezinden yukarıya akan muazzam enerji akımları nedeniyle piramidin üzerinde hafifçe boşlukta süzülüyordu.
Piramidin tam ortasında yerkürenin derinlerine giden bir yeraltı hava bacası var. Bu bacada mikrodalga üreteçleri vardı. Kapak taşının kalbinde bir ahit sandığı vardı. Ara sıra kapak taşı bakırdan yapılan veya Lapis Lazuli’den yapılan kapak taşı ile değiştiriliyordu.
Ahit sandıklarının zihinsel güçlerin kullanılması ile yüklenmek zorunda olduklarını anlamak önemlidir. Yüklendiklerinde, kendi kendilerine işlev yapıyorlardı, ama bunu yapmak için büyük spiritüel bir inisiye ve Üstat gerekiyordu. İçindeki ahit sandığıyla kapak taşı ile birlikte büyük piramit ışığı ve enerjiyi tüm Mısır’a dağıtıyordu. Piramidin inşasının yaratılmasında fiziksel olarak orada bulunmuş olabilecek büyük Üstatlardan biri Osiris idi. O, Melkizedek Düzeninin öğretilerini dünyaya getirmek için görevlendirilen büyük spiritüel bir Üstat idi. Melkizedek Düzeni, Büyük Beyaz Kardeşlik öğretilerinin geniş kozmik dalıdır. Üstat Djwhal Khul bana, Osiris, İsis ve Thoth’un modern tarihçilerin varsayımı olarak mitoloji olmadıklarını, hepsinin gerçek insanlar olduklarını söyledi.
Piramitlerin her biri kuvvet üreteci olarak davranıyordu, özellikle ahit sandığını barındırdıkları zaman. Ahit sandığı psikotronik bir jeneratöre veya minyatür nükleer reaktöre benziyordu, modern günümüz nükleer güç santrallerinin olumsuz radyasyonu olmaması dışında.
Büyük piramit gerçekte kozmik enerji alıcı cihazı idi ve aynı zamanda yerkürenin kendi gezegensel Kundalini’sinin gönderici cihazı idi. Büyük piramit, güneş sistemimizin ve büyük merkezi güneşin kendisinin kozmik akımı ile tamamen hizalı olacak şekilde yaratıldı.
Earlyne Channey’e göre, kristal altın kapak taşı tüm gezegenin üçüncü gözü gibi davranıyordu. Kristal kapak taşı ayrıca “Tanrının sesinin” ve Spiritüel Hiyerarşinin çok daha kolay bir şekilde duyulmasına izin veren evrensel bir iletişim cihazı olarak hizmet ediyordu. Piramit Büyük Beyaz Kardeşlik için bir inisiyasyon yeri olarak inşa edilmişti.
Büyük piramitin kare tabanı vardır ve her biri 54 ton ağırlığında sarı kireç taşının dev bloklarından yapılmıştır. Kesinlik o kadar tamdır ki, ekleme yerleri zar zor fark edilebilir. Büyük piramidin dört yanının her biri, zirvede buluşuncaya kadar tabandan on ile dokuz oranında içeriye ve yukarıya doğru eğimli olan mükemmel eşkenar üçgendir.
Büyük Sfenks aslan bedeni olan insan kafasının taş figürüdür. Tek bir taş bloğundan yapılmıştır ve 58 metre uzunluğundadır. Kayıtlar Salonunun Sfenks’te olduğunu sanıyorum. Bu, Atlantis uygarlığının tüm kayıtlarını içeriyor. Daha önce sözünü ettiğim gibi, bu yüzyılda bu kayıtlar salonunu açacak olan John of Penile’dir, kendisi Kuthumi’nin enkarnasyonudur. Edgar Cayce büyük piramidin ve Sfenks’in MÖ 10,000 civarında inşa edildiğini söyledi. Tamamlanması 100 yıl sürdü.
İçinde kapsanan ahit sandıkları canlı ışıkla doldurulan titreşen kristaldir, şimdiki zamanımızda ahit sandığı ve piramidin kapak taşı yok. Piramit veya ışık evi eski gücünün çoğunu kaybetti. Hala dünyadaki en büyük ışık evi olarak düşünülüyor. Zirvesinde işleyen muazzam miktarlarda beyaz ışığa dayanmaya ve sürdürmeye izin veren piramidin şekli idi.
Piramit maddenin spiritüelleştirilmesini sembolize eder. Annunaki insanlık için bu işlemi hızlandırmak için geldi ve sonra ayrıldı. İnisiyasyon tapınağı olarak işlevinin yanısıra, büyük piramit aynı zamanda göksel cennetlerin haritasını çıkarmak için bir gözlem evi idi.
Ayrıca, genel nüfusun üretilmekte olan inanılmaz spiritüel kuvvet ile tehlikeye düşmemesi için, ahit sandığı için yalıtım odası olarak hizmet ediyordu. Earlyne Channey’in “Büyük Piramitte İnisiyasyon” kitabına göre, piramidin her bölümünün bir çakrası vardı. Kalp çakrası kral odası idi. Üçüncü göz kapak taşı idi. Yeniden doğuş odası ve yaşam pınarı diğer çakralar idi.
Ra-Ta’nın Hikayesi
Şimdi sizinle paylaşmak üzere olduğum şey, Edgar Cayce tarafından kanal olunduğu şekliyle Evrensel Zihnin gözlerinden kadim Mısır’a kesinlikle büyüleyici kuşbakışı göz atıştır. Kadim Mısır hakkında çok fazla sayıda okuma var, çünkü Edgar Cayce’nin büyük piramidin inşası zamanında Mısır’da geçmiş yaşamı vardı. O zamanlar adı Ra-Ta idi. Zamanının büyük kahin ve Spiritüel Üstatlarından biriydi. O yaşamdaki büyük işleri nedeniyle, Evrensel Zihin Edgar Cayce olarak yaşamında bu şeyleri yapabildiğini söyledi. Bu kesinlikle büyüleyici hikaye, Mesih’in gelişinden önce veya Atlantis’teki muazzam yerküre değişikliklerinden 300 yıl önce, 11,016 yılında başlıyor. Beyaz ırkın Kafkasya dağlarında bir grup insan yaşıyordu. Yöneticilerinin ismi Arart idi. Arart ismi Ra-Ta olan genç tanrısal bir rahipten çok etkileniyordu. Ra-Ta, Zu kabilesinin Mısır’a yürüyeceğini ve her iki ırkın gelişmesi için kültürü yenileyeceğini veya yardım edeceğini kehanet etti.
Mısır günün önde gelen ulusu olacaktı. Arart oğlu Araaraat’ı siyasi kargaşayı bastırmak için yönetime tayin etti. Mısır’ın önceki kralı Kral Raai istilacıların güzel kızlarından biri ile evlendi, bu da siyasi huzursuzluğun sakinleşmesine yardımcı oldu. Mısır’a büyük sayılarda göçmenler Hindistan, Moğolistan ve Atlantis’ten geliyordu. Az çok evrimleşmiş doğada olan Atlantisliler kendileri ile birlikte kölelerini ve “şeyleri” getirdiler.
Ra-Ta Mısır’ın yüksek rahibi oldu. İnsanın hem fiziksel hem de spiritüel evrimi ile ilgileniyordu. O zamanlar çok hüküm süren güneşe ibadetin tersine, tek Tanrının yasasını öğretiyordu. Mısır’ın sosyal düzeni Atlantislilerinkinden çok daha az ilerlemişti.
Ra-Ta bilgisini ve itibarını güçlendirmek için Atlantis’e ve başka yerlere bir çok yolculuklar yaptı. Popülerlik ve etki elde etti. Yüksek rahip Ra-Ta ve ona bağlı olanlar tek Tanrıya ibadete uyumlu olan sosyal kurallar oluşturmaya başladı. Medeni hukuk, ceza kanunları ve insanlar için ahlaki idealler yaratmaya yardım ettiler. Ra-Ta Atlantis’e yolculuklarından birinde Alta şehrinde Hept-Supht ile tanıştı. Hept-Supht nesilden nesile aktarılan spiritüel ve dini sırların kaydının koruyucusu idi. Hept-Supht Bir’in Çocuklarının yasalarının Mısır’da korunması ile çok ilgileniyordu. Ra-Ta’nın evine dönmesiyle, Mısır’da Fedakarlık Tapınağını ve Güzellik Tapınağını inşa etti. Fedakarlık Tapınağı bir hastane veya sağlık bakım merkezi idi. Güzellik Tapınağı yüksek öğrenim ve mesleki eğitim okulu idi.
Fedakarlık Tapınağı fiziksel ve ruhsal bir hastane idi. Atlantislilerin getirdikleri “şeylerin” hem fiziksel, hem de spiritüel seviyede biçimsizliklerini düzeltmeye yardım etmek için vardı. Şifa yöntemleri olarak ameliyat, ilaçlar, elektrik terapisi, masaj, omurga ayarlamaları, diyet, müzik, renkler, dans, şarkı söyleme ve meditasyonu kullandılar. Fikir dünyevi arzuları ve zihinsel ve fiziksel kusurları temizlemek idi. Ayrıca arınma için altar (sunak) ateşlerinin alevlerini kullandılar. Bu bireylerde tam değişimi sağlamak altı buçuk yıl sürüyordu. Ra-Ta bu uğraşta çok başarılı idi, çünkü “karışımlar” veya “şeyler” o zamanlarda yerkürenin yüzünden tamamen yok olmaya başladı. Fedakarlık Tapınağındaki işi bittikten sonra, hasta Güzellik Tapınağına ve mesleki ve spiritüel eğitim kurslarına mezun oluyordu. Tapınaklarda çalışan insanlar erkekler ve kadınlardı. İki cinsiyet tam eşitler olarak görülüyordu. Her iki cinsiyet de uzun dökümlü giysi giyiyordu. Müzik şifada ve spiritüel olarak titreşimi yükseltmede enstrumanlar idi. Flüt, lir, arp ve viyola gibi enstrumanlar kullanılıyordu. Ra-Ta yolculukta çok fazla zaman geçiriyordu ve dua ve meditasyonda çok fazla zaman geçiriyordu. Bu onun psişik yeteneklerini büyük ölçüde güçlendirdi.
Uzun süreli yolculuklarından birinden geri döndükten sonra, Belial’in oğullarına (negatif ego ve materyalizm) daha çok uyumlu olan bir grup rahip dünyevi cinsel uygulamaları, kan kurban etmeyi ve kuvvetli içecek formunda uyuşturucu kullanımını tapınak uygulamalarına sokmuşlardı. Bu, Atlantis’te Bir’in Yasası ve Belial’in oğulları arasında gerçekleşen aynı problem idi.
Bu küçük, ama güçlü rahipler grubu Ra-Ta’dan kurtulmak için komplo kurdu. Planları Güzellik Tapınağında çalışan tapınak dansçılarından birini kullanmaktı. O kadın tüm Mısır’daki en güzel kadın olarak görülüyordu. İsmi Isris idi, daha sonra Isis’e değişti. Kadın kötü rahipler tarafından kandırıldı, Ra-Ta’dan bir bebeği olursa, bu tüm Mısır’da en mükemmel fiziksel ve spiritüel bebek olacaktı. Isis rahipler tarafından bunu yapması için oyuna getirildi, çünkü onların kötü niyetini kavramadı.
Ra-Ta, Mısır’da kendi yazdığı, bir insanın sadece tek bir eş veya hayat arkadaşına sahip olabileceğini söyleyen bir yasa olmasına rağmen, bir çok nedenlerle bu fikri kabul etti. Kadın ismi Iso olan bir kız doğurdu. Çocuğun doğumu üzerine, kötü rahipler Ra-Ta’nın sürgüne kovulması için haykırdılar. Kral Araaraat büyük çelişki içindeydi, ama sonunda kendi yasasına uymadığı için Ra-Ta’yı sürgüne gönderdi. Ra-Ta Isis ve Hept-Supth dahil en adanmış 232 takipçisi ile birlikte Mısır’ın güneyindeki Abyssinia’ya yolculuk yaptı. Kral bebek Iso’yu rehine olarak tuttu. Kız dört yaşında öldü.
Mısır’da büyük çatışma ve kavgalar gerçekleşti. Kötü rahipler ve Belial’in oğulları “şeyleri ve karışımları” köleler olarak sürdürmek istiyordu, ayrıca dünyevi cinsel uygulamalarını ve yaşam tapınağına küfürlerini sürdürmek istiyorlardı. Bu süre içerisinde Abyssinia’da Ra-Ta dokuz yılda orada yaşayan insanlara barış ve bereket getirmeye yardımcı oldu. (Atlantis’ten Mısır’a göç etmiş olan) Hept-Supht Ra-Ta’nın grubu ile kral arasında uzlaşma yaratmaya yardım etmek için Mısır’a geri döndü. Mısır’da her şey o kadar kargaşa içindeydi ki, Ra-Ta geri davet edildi. Ra-Ta o zamanlarda 100 yaşında idi.
Onun geri dönüşü Mısır’da sevince neden oldu. O zamandan itibaren Ra-Ta, Ra olarak bilindi. Ra Mısır dilinde Tanrının ismidir. Isis kadınların hakları için çalışmakta etkili oldu. Yıllar sonra ona tanrıça olarak ibadet edildi. Ra’nın geri dönüşü üzerine, Fedakarlık Tapınağı ve Güzellik Tapınağı tüm din dışı, dünyevi, saygısız uygulamalardan temizlendi. Sosyal ve spiritüel yeniden inşa periyodu yeniden başladı.
Şimdiye kadar Mısır’da gerçekleşen harikaların haberi tüm dünyaya yayılmıştı. Tüm dünyadan okumuş adamlar ve rahipler Mısır’ın spiritüel ve materyal başarılarını görmek için geliyorlardı. Çin’den, Moğolistan’dan, Hindistan’dan, Norveç’ten ve Peru’dan geldiler. Mısır dünyanın ulusları arasında lider haline geldi. Hept-Supht’un Atlantis’ten getirdiği kayıtların paha biçilmez olduğu kanıtlandı. Bu kayıtların ve yasanın ezoterik içeriğinin güvende tutulması için seçilen site, Giza’nın verimli ovaları idi. Bu bölge yerkürenin matematiksel merkezi olarak belirlendi ve aynı zamanda depremlere ve sellere karşı güvenliydi. Sfenks de bu zamanda yapıldı.
Sfenksin sağ ön patisinde, kayıt odasına girişe götüren bir geçit yapıldı. Bu, keşfedilmemiş kalacaktı ve bir bütün olarak insanlık negatif egosunu ve düşük benliğini yeninceye kadar mistik bir şifre ile korunacaktı. O zaman, büyük inisiye insanlığın ve Tanrının ihtişamının bu kayıtlarını açmak için gelecekti.
Edgar Cayce’ye göre büyük piramidin yapımının tam tarihleri MÖ 10,490 – 10,390 idi. Cayce’ye göre, asıl yapım ve mühendislik çalışması Thoth tarafından yapıldı. Üstat Djwhal Khul bana Thoth’un büyük piramidin yapımında spiritüel plandan yardım ettiğini anlattı. Başmelek Metatron da inşasına ve kozmos ışığı ile enerjilendirilmesine yardımcı oldu. Cayce’nin okumaları piramidin yapımı hakkında Earlyne Channey’in kanallıklarını tam olarak doğruluyor.
Büyük piramit insanlığın tarihinin ve gelişiminin taştaki kaydıdır. Taştaki bu kayıt Ra ve Kral Araaraat zamanından 1998 yılına kadardır. Bu büyük piramidin kayıtları ve kehanetleri matematik, geometri ve astronomi dilinde yazılmıştır. Birçoğunuz piramit kehanetlerinin farkındasınız. Piramit İsa Mesih’in doğumunu ve ölümünü yıl, gün ve saat olarak doğru şekilde kehanet etti.
1936 karışıklıklar, çalkantılar, fırtınalar, savaş ve toprak kabarması yılı olarak kehanet edildi. 1956 den sonra ayarlamalar zamanı izliyor. Piramit kehanetleri 1998’de sona eriyor, bu “Üstadın” geliş zamanı. Piramit kehanetlerinin doğruluğu oldukça inanılmaz, çünkü sözü edilen Üstat burada ve ismi Lord Maitreya, Gezegensel Mesih. Bu 12,400 yıl önce kehanet edildi. Ayrıca İsa’nın kendisinin son inisiye derecesini Vaftizci Yahya ile birlikte bu piramitte aldığını hatırlamalısınız.
Earlyne Channey’in Melkizedek Düzeninde Yüksek Rahibe Geçmiş Yaşamı
Şimdiye kadar okuduğum en ilginç kitaplardan biri Earlyne Channey tarafından yazılan “Büyük Piramitte İnisiyasyon”dur. Earlyne yaklaşık olarak Üçüncü hanedanda, Kral Zoser zamanında büyük piramitte inisiyasyonun tüm yedi seviyesinden geçme deneyimlerini tam olarak hatırlıyor.
Kral Zoser Tanrı kavrayışına ulaşan bir Firavun idi, bu yaşamda Earlyne Channey’in Yükselmiş Üstat ruhsal rehberidir. O zamanlar Kral Zoser bir Ptah (Işığın ve Melkizedek Düzeninin Yüksek Üstadı) idi. Kitabında Akaşik Kayıtlardan, hem annesinin hem de babasının Melkizedek Düzeni içinde yedinci derece inisiyeler olduğu bir aileye doğmanın büyüleyici hikayesini anlatıyor.
Earlyne’in ismi Nefre-Tah-Khet idi. Doğum anından itibaren, tapınakta yüksek rahibe olmak kaderi idi. Memphis’e iki uzay gemisinin geldiği inanılmaz olayı anlatıyor. Bu olay tüm ulusta büyük heyecan yaratmıştı. Bir uzay gemisi Peru’dan geldi. Diğer uzay gemisi Atlantis’in bir kalıntı adasından geldi. Kısa süre sonra, üçüncü çok büyük bir UFO dış uzaydan geldi.
Bu uzay aracının gelişi Mısır’ı dönüştürdü. Gelen varlıklardan birine Mısırlılar Imhotep adını verdi. Imhotep’in rehberliği ve Kral Zoser ile dostluğu ile, Mısır uygarlığı büyük ölçüde hızlandı. Bu varlıklar kendileri ile birlikte ahit sandıkları getirdiler.
Earlyne’e gerçekleşmiş olan büyük yerküre değişikliklerinin gezegenin hizalanma dışına atılmasına neden olduğu açıklandı. Bu, büyük piramidin büyük kozmik akım ile hizalanma dışına çıkmasına neden olmuştu. Bu durum Kundalini enerjisinin yerküreden yükselmesini engelliyordu. Ptah’lar ve Büyük Piramidin Yüksek Rahipleri olan Melkizedekler vardı. Sadece bu Büyük Işık Evinde inisiyasyonun tüm yedi seviyesini geçen inisiyelere Melkizedekler deniyordu. O zamanlar Mısır’da Melkizedeklere neredeyse Tanrılar gibi saygı duyuluyordu. Dünya dışı varlıklar yeni bir Ahit Sandığı getirdikleri zaman, rahipler ve yüksek rahipler neşeyle kendilerinden geçiyorlardı. Earlyne’e göre Zoser zamanında olan şey buydu.
Orijinal Ahit Sandığı MÖ 13,000 civarında getirilmişti. Earlyne’in yaşadığı Üçüncü Hanedanın MÖ 3,000 i refere ettiğine inanıyorum. Imhotep’in rehberliği altında yukarı ve aşağı Mısır birleşti. Kültür, sanat ve mimaride büyük ilerlemelere ulaşıldı. Zoser ve Imhotep Saqqara’daki basamaklı piramidi inşa etti.
Çocukken Earlyne Heliopolis’te okulda eğitim gördü. Bunu söylüyorum çünkü Edgar Cayce okumaları İsa ve Vaftizci Yahya’nın 3,000 yıl önce aynı okulda eğitim gördüklerini söylüyor.
Earlyne’in İnisiye Olmak İçin Eğitimi
Erken yıllarında Thoth’un öğretilerini çalıştı. Katı vejeteryan bir diyete sokuldu. Diyeti sebzeler, meyveler, sert kabuklu yemişler, tohumlar, tahıllar, bitkisel proteinler, kutsal ineklerden ve keçilerden süt ve peynirden oluşuyordu. Ayrıca özel bitkisel karışımlar veriliyordu. Beden hareketleri asanalar, duruşlar, mudralar, nefes kontrolü ve meditasyon öğretiliyordu.
Mısır öğretileri, bazı konularda, neredeyse Hawaii’nin Huna veya Kahunalarının öğretileri ile özdeş idi.
Earlyne’in eğitiminin özü bilincini ve bilinçaltı zihnini, süperbilinçli zihni veya ruhu ile birleştirmek idi. Mısır’da ruha Aumakua olarak değiniliyordu. Eğitiminin bir kısmı sarkaç kullanımıyla bilinçaltı ile çalışmak idi. Seslendirme yapmak ve aum kutsal sesini dinlemek öğretiliyordu.
Earlyne geliştikçe, psişik gelişim ve kanallık öğretildi. Yüksek Benliği ve ruhsal rehberleri ile konuşma yeteneği geliştirdi. Telepatide ve iklimi kontrol etme ve doğa ruhları ile iletişim kurma yeteneğinde usta oldu. Astronomi, astroloji ve simya öğrendi. Öfke, gurur, kıskançlık ve sabırsızlık gibi olumsuz eğilimlerden kurtulmayı öğrenmek zorundaydı. Semboloji, rüyalar, hiyeroglif yazıların dilinde eğitim gördü.
Büyü çalışmasında ve kutsal mezarları koruyan cinleri kontrol etme yeteneğinde eğitildi. Cinler gerçekte var olan melek benzeri varlıklar idi. Güç sözcüklerini kullanmayı, tılsım, değerli taşlar ve talismanları kullanmayı öğrendi.
Daha büyük gizemler sadece tapınak inisiyelerine öğretiliyordu, daha önemsiz gizemler genel halka öğretiliyordu. Bilinçaltı zihnini yeniden programlamak için her gün onaylamalar ve dualar ile çalışmak zorundaydı.
Zamanla durugörüsü, duruişitmesi ve duru hissetmesi gelişti. Kutsal geometri biliminde eğitildi. Büyük Beyaz Kardeşliğe kabul edilmek için gerekli kutsal işaretleri ve şifreleri öğrenmek zorunda idi. Hayvanları hipnotize etmek için bir tür göz ışını olan gözlerindeki gücü kullanmayı öğrenmek zorunda idi. Ahlak dersleri ve spiritül gelişim ve karakter geliştirme eğitimi aldı. Kişinin cinsel enerjilerini yüksek çakralara yükseltmesinin ve cinsel arzu ile ele geçirilmemesinin önemini öğrendi. İlerleyici bir şekilde inisiyasyonun yedi seviyesinden geçerken, güvenli bir şekilde kundaliniyi yükseltme sanatında eğitildi.
Negatif duygularını temizlemek ve hayvan doğasının üzerine yükselmek öğretildi. Her gelen inisiyasyonun giderek artan titreşimlerine dayanması için sinir sisteminde güç oluşturmak üzere fiziksel bedeni kademeli olarak eğitildi. Melekler ile nasıl iletişim kuracağı öğretildi. İnsanı ruhsal dünya ile uyuma sokan kutsal dans formu öğretildi.
Evrenin kozmolojisi öğretildi. Egosunu ruhu ile birleştirme biliminde eğitildi. Psikometri ve içsel koklamada uzman oldu. Ruh yolculuğu biliminde eğitim gördü. Birçoğumuzun kendi ölümümüz sırasında ve onu izleyen Bardo deneyimi sırasında yapmaya giriştiğimiz, Tanrının berrak ışığı ile birleşmek için eğitildi.
Elizabeth Haich ve Büyük Piramitte Eğitimi
Elizabeth Haich, “İnisiyasyon” isimli kitabında Earlyne Channey’in geçtiği benzer tipte eğitimden geçiyor. Zaten bahsettiğim çalışma kurslarını tekrarlamayacağım.
Bu egzersizlerin nıhai sonucu inisiyenin tüm durumlar altında her zaman duygusal soğukkanlılığını ve sakinliğini sürdürmesini sağlamasıdır. Bu nedenle dualiteyi ve tüm bağlılıkları aşmıştır.
Ona zıt karakterlerin on iki setini dengelemek öğretildi:
Konuşmaya karşı sessiz kalmak
Etkiye dirence karşı alıcılık
Yönetmeye karşı itaat etme
Kendine güven yerine alçakgönüllülük
İhtiyatlı olmaya karşı yıldırım hızı
Farklılaştırabilmeye (farklı görmeye) karşı her şeyi kabullenme
Barışa karşı savaşma yeteneği
Cesarete karşı sakınma
Her şeye hükmetmeye karşı hiç bir şeye sahip olmama
Sadakata karşı bağlılıklara sahip olmama
Yaşama saygıya karşı ölümü aşağılama
Sevgiye karşı duygusuzluk.
Sessiz kalmanın önemini öğrendi. Psişik yetenekler ve konsantrasyonda eğitildi, mutlak fiziksel, duygusal ve zihinsel güçlerin üstatlığında kalmak için şeytani olanı değil ilahi olanı ifade etmek öğretildi. Kendisini alt bedenler ile değil, ruh ve Ebedi Benlik ile özdeşleştirme öğretildi.
Tüm fiziksel organlarını nasıl kontrol edeceği öğretildi, örneğin kalp atışını nasıl yavaşlatacağı. İlahi Benliğin kişisel “Ben” veya egodan nasıl ayırt edeceği öğretildi. Titreşimin yedi oktavı öğretildi.
Fiziksel – Mineral ve Bitki
Duygusal – Hayvan
Zihinsel – Ortalama insan
Sezgisel – Dahi
Atmik – Peygamber
Monadik – İlahi Bilgelik ve Evrensel Sevgi
Logoik – Tanrı/İnsan
Mısırlı öğretmenler Tanrının yedi oktavını bu şekilde çerçevelediler. Şifa için Ahit Sandığı asasını nasıl kullanacağı öğretildi. Kutsal geometri eğitimi aldı. Düşük benliğini ve dünyevi doğasını kontrol etmek öğretildi. Ölümden korkmaması veya insanlara ve şeylere bağlanmaması öğretildi. İnsanın ruhu ile birliğini, insan sevgisinin en yüksek formunun bile üzerine koymak öğretildi. Arzunun çekimini ve fiziksel iştahları yenmek öğretildi. Başkalarını kendi önünde koymak öğretildi.
Bu son iki bölüm bir inisiyenin kabul edilmek ve inisiyasyonun yedi seviyesini geçebilmek için geçmek zorunda olduğu inanılmaz eğitimi anlatıyor.
(Çeviri: Saffet Güler)