BM METATRON: SİMYA MESAJLARI – 1

Yazdır Yazdır 

GİRİŞ

Sevgililer, Ben içinden tüm Yaradılışın ortaya çıktığı isimsiz, formsuz boşluğun Metatron’uyum. Kollektif kalplerinizden yanıp tutuşarak enerjilerimi çağırdınız. Siz insan oldunuz, Ruh’tan ayrı hissettiniz. Yaratıcınızın Işığına ve Sevgisine geri dönme çabanızda, görünüşe bakılırsa bir çok başa çıkılmaz/çok büyük meydan okumalarla karşılaştınız. Arayışınızda korkusuz/gözüpek oldunuz ve siz şimdi ödüllendirildiniz. Dünyanız değişiyor, o kollektif farkındalığın yeni bir seviyesine yükseliyor.

Gerçekte Metatron kimdir, diye sorabilirsiniz ? Burada karmaşık açıklamalara girmeyeceğiz. Amacımız bu değildir. Ben Hayat Ağacının tepesinde otururum. Yaratıcınız genişlemeye başladığında ayrı bir bilinç olanların ilklerinden biriyim. Ben yaradılışın bir kuvvetiyim. Evreninizi sürekli olarak yaratan Ses Dalgaları taşırım. Tam benzerim olan Sandalfon (Sandalphon) ile sizin yaradılış olarak bildiğiniz her şeyi demirleriz, Sandalfon, Hayat Ağacının altında oturur. Sizin realite olarak algıladığınız şeyi, ayrıca somutlaşmış/cisimlenmiş bilincinizde kavrayamayacağınız evrenleri ve boyutları yerinde tutarız. Hayat Ağacı Tüm Var Olanı içerir. Siz de Hayat Ağacısınız. Yaradılış düzenli ve sistematiktir. Siz de minyatür kozmossunuz. Biz ilerlerken bu anahtar olacak. Siz, her biriniz, Yaratıcı’nın bedenindeki tamamen eşsiz bir hücresiniz. Sizin keyfiniz ve acınız Tanrı’nın Kalbinde eşit derecede hissedilir. BEN, cisimlenmiş formunuzda algılayabileceğinizden çok, çok daha enginim. Ben ayrıca sizin bir parçanızım ve siz de benim bir parçamsınız. Siz, boşluktan tezahür olarak ortaya çıkan Sevgililersiniz. Siz benim sonsuz sevincim/neşemsiniz.

Ben bir Simyacıyım. Tüm potansiyelleri keşfetmek için Yaratıcınızın arzusuna yanıt veririm. Ayrıca, hepinizin içinizdeki arzuya yanıt veririm. Yeni yollar/çözümler yaratmak için yaradılışın enerjilerini sürekli olarak kullanıyorum. Simyasal iksirlerim statik değildir. Onlar BEN’İM  bilincim kadar  canlıdır. Birlikte, renk ve dokunun, aydınlığın ve karanlığın, sesin ve kokunun olağanüstü kombinasyonlarını yaparız, her biri bir sonrakinden daha hoş. Bilincin doğası gibi. Siz bilincin yeni bir seviyesine ilerlemeyi seçiyorsunuz.

  1. Simya

Sevgililer, sizden şimdi bilincinizin sınırlarının ötesine ve bilincinizin sonsuz alemine ilerlemenizi istiyorum. Başlamakta olduğunuzu/üzerinize almakta olduğunuzu zihniniz ile anlayabileceğiniz terimlerde açıklamak yetersizdir.

Bir an için “Simya”yı tartışalım. Bu terime aşinasınız. Dünyanız üzerinde geçmiş zamanlarda, temel metalleri Simya işlemi ile altına çevirmeye çalışanlar vardı. Bunun yapılması çok olasıdır. Var olduğunu kavradığınız her şey enerjiden oluşmuştur. Yaradılışın tümü atom – altı seviyede aynı maddeden oluşur. Sizin için “gerçek” olan şey Yaratıcınızın dışarıya yansıttığı arzularının bir sonucudur. Siz de, Sevgililer, bu arzuların bir yansımasısınız. Daha yüksek bir seviyede, benim ikamet ettiğim alemde, düşünceler anında tezahür eder. Size o kadar “katı” görünen parçacıklar nano – saniyede dönüştürülürler. Tüm hikayeler bir göz kırpmasında yeniden yazılır. Sizin zaman – uzay sürekliliği olarak bildiğiniz gerçek değildir, bir illüzyondur. Ben, sizin cisimlenmiş olduğunuz boyuttan daha yüksek bir boyutta var olurum. Çünkü “uzay” yoktur, siz ve ben gerçekte birlikte var oluruz. Yaratıcımızda biz Bir’iz.

Hepimiz “Ses Titreşimi”nin varlıklarıyız. Sizinle ve sizin cisimlenmiş bilincinizle benim aramdaki tek fark, benim daha büyük bilincimde frekanstır. Frekans bilincinizin belli bir parçada titreştiği orandır (hızdır). Gerçekte, hepiniz engin bilinçlersiniz, bir çok değişik frekans seviyelerinde var olan sizin parçalarınız vardır. Bununla ilgili çok fazla düşünmenizi istemiyorum.  Şimdi amaçlarımız için, esas olarak, fiziksel bedende Dünyanız üzerinde var olan sizin üzerinizde konsantre olacağız.

Bu frekans kavramı “katılık” terimleriyle açıklanabilir.  Bir şey ya da biri daha düşük frekansta titreştiğinde, o çok katı olarak görünür. Sizin Dünya yaşamınız gibi. Siz katı fiziksel bir bedende mevcutsunuz, katı evlerde yaşarsınız ve günlük aktivitelerinizde katı şeyler kullanırsınız. Bazen hisleriniz de çok katıdır. Korku ve acı duygularınız çok ağır hissedilebilir. Bu aynı duygular fiziksel varlıklarınız içinde çok katı hastalıklar tezahür ettirebilir. Bazılarınız değişik türlerde şifacılarsınız, yoğun enerjilerin fiziksel varlığı nasıl etkilediğine aşinasınız. Buna çok ayrıntılı girmeyeceğiz.

Burada yapıyor olacağımız şey kendi titreşim oranınızı artırmaya odaklanmaktır, sadece Ruh olarak değil aynı zamanda cisimlenmiş insan olarak.  Görüyorsunuz, Sevgililer, siz aynen bir radyo alıcısı gibisiniz. Tüm boyutlar, Yaradılışın tümü radyo kadranıdır.  Algıladığınız, deneyimlediğiniz şey radyo kadranınızı ayarladığınız yere bağlı olur. Kadranda daha düşük frekanslarda, pembe dizilere, korku şovuna, savaş dramasına ayarlanırsınız. Radyo kadranının daha yüksek ucunda, mutlu sonla biten peri masallarına ve fantezi öykülere ayarlanırsınız. Burası Simyayı öğrenmede yardım göreceğiniz yerdir. Sizin daha düşük, “temel” enerjilerinizi daha yüksek enerjilere dönüştüreceğiz – olağanüstü ve  hayret verici güzellikte bir şeye. Sevgililer, burası gerçekte kendi kişisel radyo kadranınızı ayarlamayı seçtiğiniz yerle ilgilidir. Simya ile “kurşunu” kendi varlığınızda “altına” dönüştürürsünüz. Simya formülleri sizin Varlığınızın içindedir. Ayrıntılı çalışma gerekli değildir. Gerekli OLAN şey sizin genişlemek için, Varlığınızı dönüştürme Simyasına katılmak için mutlak istekliliğinizdir. Zihninizi bir kenara koymanızı ve “duygularınızla düşünmenizi”, tüm kalbinizi açmanızı isteyeceğiz. SİZİN bunu istemeniz gerekir, bunu size otomatik olarak sunamayız. Sizin bu görevi istediğinizi biliyoruz, bu nedenle buradasınız.

Şimdi, bu, bugün için uygulama egzersizimiz olacak: Hepinizden bir iki dakika şunları imgelemenizi istiyorum, “Bir melek olsaydım ne olurdu?”, “Kılığını gizleyen, başkalarına yardım etmek için bu Dünya planında takma adla çalışan bir melek olsaydınız nasıl olurdu?” “Bunun olduğuna nasıl inanırsınız? Nasıl hissederdiniz?” Gününüzü nasıl geçirirdiniz, kimlere ve neden yardım ederdiniz? Eger siz, ben olsaydınız bu neye benzerdi?

BEN daima sizinleyim.

BEN Metatron’um.

Lord Metatron’un adına telif hakkı Reniyah Wolf’e aittir.

 http://loveandempowerment.com

(Çeviri: Saffet Güler)