HATHORLAR – DUALİTE VE ÜÇLÜ KUVVET

Yazdır Yazdır 

Hathor Mesajı ~ Tom Kenyon kanalıyla

Dualistik bir evrende yaşıyorsunuz. Bu, bu evrenin temel doğasıdır. Bu, zıtlar prensibi olarak tezahür eder, bu prensipte kuvvetler eşit ve zıt reaksiyonlara sahiptir. Bu, evreninizin fiziğine ve dualistik bilincin kendisinin temel doğasına uygulanır.

Evreninizin bu dualistik doğası içinden geçmekte olduğunuz Zaman Hızlanmasından etkilenmektedir. Bunun net sonucu dualitedeki veya insan bilincinin kutuplaşmasındaki artıştır.

Uluslar, toplumlar, dinler ve insanlar arasındaki kutuplaşmış çatışmalar yükselişte. Gezegensel ve galaktik enerjiler artarken, işlerin bu talihsiz durumu beklenmektedir.

Mesajımız artan kutuplaşmanın zorluklarından geçmek için bir strateji ile ilgilidir. Aslında sosyal gruplarınızın bazılarında bir tür düşmanlık ve durumların kutuplaşmış görüşleri olduğunu zaten keşfetmiş olabilirsiniz.

Önerdiğimiz stratejiye Üçlü Kuvvet adı verilir.

Bu, spiritüel üstatlığın bir niteliğidir ve kutuplaşmadan çok daha büyük etkinlik ile geçmenizi ve kutuplaşmanın ve çatışmanın dramalarına “yakalanmanın” zıttı olarak arzu ettiğiniz şeyleri tezahür etmenin daha büyük olabilirliliğini sağlayacaktır.

Prensip basittir. Bir insan varlığı olarak insanlara veya durumlara çekilmeye ya da onlar tarafından geri itilmeye eğilimlisiniz. Bu çekilme veya itilme eğilimi çoğunlukla bilinçsiz bir eylemdir.

Biriyle karşılaşıp ona çekildiğinizi hissedebilirsiniz ve çekimin derinliği veya yoğunluğu o kişi ile ilgili diğer bilgileri silmenize neden olabilir. Benzer şekilde, ister sosyal, siyasi ya da dini olsun etrafınızda durumlar ortaya çıkarken, o belirli durumun sizin için “doğru” olup olmadığını belirlemeye yardımcı olacak başka bilgiler olmadan bu durumlara çekildiğinizi görebilirsiniz.

Aynı şey geri itme için de geçerlidir. Birileri veya bir durum tarafından itildiğinizi görebilirsiniz ve benzer şekilde, itilmeyle özdeşleşirsiniz, böylece yardımcı olabilecek diğer bilgilerden kendinizi yoksun bırakırsınız.

Üçlü Kuvvet

Eğer bir üçgen hayal etseydiniz ve üçgenin sol köşesinde çekim olsaydı, üçgenin sağ köşesinde itilme olsaydı, o zaman bu iki aşırı ucun üzerindeki tepe nokta Üçlü Kuvvettir.

Bu, spiritüel niteliklere sahip olan zihinsel bir perspektiftir. Durumun üzerinde süzülmenizi ve onu çoklu perspektiflerden görmenizi sağlar.

Örneğin eğer bir insana çekilirseniz ve o kişiyle ilgili işaretlere ve bilgilere erişmeye izin vermeden o çekilime teslim olursanız, o zaman kendinizi belirsiz, riskli bir duruma sokmak zorunda kalırsınız.
Ama çekim ile özdeşleşmeyerek yukarıya Üçlü Kuvvete “süzülürsünüz” ve o kişiyle bir ilişkinin uygunsuz veya tehlikeli doğasını işaret edebilen davranışları gözlemek için özgür olursunuz.

Benzer şekilde, bir insan veya durum sizi itiyorsa, Üçlü Kuvvet “yukarıya süzülmenizi” ve itilmeyle özleşmeyi bırakmanızı sağlar, siz bu durumda iken dahil olan diğer seviyeleri görmek için özgürsünüz. O insan veya durum sizin için toksik olabilir veya o insan veya durum kendinizde hoşlanmadığınız bir şeyleri size geri yansıtan bir ayna olabilir.

Ya çekilim ya da itilim ile özdeşleşmenizi bir an için askıya alarak, o insan veya durum ile ilgili daha geniş bir perspektiften bilgiye ulaşabilirsiniz ve daha berrak görebilirsiniz.

Bilgi güçtür ve Üçlü Kuvvet size berraklığın içsel güçlerine erişim sağlar. Bu artan insan kutuplaşması ve Zaman Hızlanması zamanında önerimiz kendinizi izlemektir. Çekime yakalandığınız zaman, bir an için durun. Çekim ile özdeşleşmenizden uzaklaşın. Onun üzerine yükselin ve Üçlü Kuvveti uygulayın. Bunu, ister bir insan veya bir durum olsun ilişkiye açık gözlerle girmeniz için yapıyorsunuz.

Bir insan veya durum sizi itiyorsa, bir an durun ve o kişi veya durumdan hoşlanmamanız ile özdeşleşmenizi bırakın. Durumun veya o kişinin üzerine süzülün ve o insanın veya durumun toksik olup olmadığını ya da dönüştürmeye gereksinim duyduğunuz kendinizdeki bir şeyler için ayna olup olmadığını daha derinden görmek – daha büyük berraklıkla hissetmek – için Üçlü Kuvveti uygulayın.

Gezegensel uzlaşmanın kutuplaşma aşamasına daha derin girerken, sizler artan kişisel, kişiler arası ve kollektif çatışmanın bu zor periyodundan geçerken, Üçlü Kuvvet size büyük ölçüde yardımcı olabilir.

Hathorlar
1 Temmuz 2012
________________________________________

Tom’un Düşünceleri Ve Gözlemleri

Algı gerçekte algılayan kişiye görelidir. Ve algının bu göreliliğinin birbirimizle ilişkilerimizde daha görünür olduğunu olmadığını düşünüyorum.

Bundan başka, bir süredir (son bir kaç aydır) insan ilişkilerinin kutuplaşmasının yükselişte olduğunu gözlemlemekteyim.

Elbette, fikir ayrılıkları her zaman vardı. Ve insanlar ve uluslar arasındaki çatışmalar yeni bir şey değil. Tarih bireysel insanlar, ayrıca dinler ve kültürler arasında yıkıcı ve felaket getiren karşılaşmaların vukuatları ile dolu.

Ama Hathorların burada değindikleri şey, bireyler arasındaki kutuplaşmış algılarda ve inançlardaki artıştır.

Onların fikirlerine göre, kutuplaşmadaki bu rahatsız edici artış hepimizin içinden geçtiğimiz enerjilerin sonucu olarak (örneğin güneşimizdeki değişimler, ayrıca galaksimizin Merkezi Güneşinden ve derin uzaydan gelen hızlanmış evrimin titreşimleri) ve Zaman Hızlanmasının çok büyük etkilerinden geçtiğimiz gerçeğinin sonucu olarak gerçekleşiyor.

Seansın sonunda Judi onlara bu artan kutuplaşma periyodunun ne kadar devam edeceğini düşündüklerini sordu. Yanıtları tam zaman koordinatlarını belirtmenin zor olduğu idi, ama hisleri insan algısının bu aşırı kutuplaşmasının en azından on sekiz ay – iki yıl devam edeceği idi. Ve bundan başka bu periyot boyunca kutuplaşmanın yoğunluğunun azalmasını değil, artmasını bekliyorlar. Judi ayrıca kutupluluk deneyiminin garipliğini ve sunacakları herhangi bir ayrıntıları olup olmadığını sordu. Bizi insanların deneyimlediğimiz zorluğun bir kısmının, gezegensel ve galaktik enerjilerin yoğunluğunun çok büyük olması olduğunu söylediler, bunlar çoğu zaman bilişsel sürece kısa devre yaptırıyorlar. Sonuç olarak, insanlar olağandan daha fazla dengesiz ve mantıksız olabiliyorlar.

Eğer Hathorların algıları ve öngörüleri doğru ise, o zaman artan kişiler arası, kültürel ve dini uyumsuzluk periyodundan geçmenin bazı ustalıklı yollarını bulmanın akıllıca olduğu görülüyor.

Üçlü Kuvvet

Benim fikrime göre, Üçlü Kuvvet fikri Hathorların basitliğidir.

Eğer şeyleri görsel olarak imgeleme eğiliminiz varsa, bir üçgen düşünün. Çekim kuvvetini sol köşeye koyun, itilim kuvvetini sağ köşeye koyun. İki köşenin üzerindeki üçgenin tepe noktası Üçlü Kuvvet perspektifidir. Bu perspektiften aşağıya bakıp, çekim veya itilim atışlarına yakalandığımız zaman göremediğimiz veya hissedemediğimiz şeyleri görebilir veya hissedebiliriz.

Elbette üçgen yalnızca bir metafordur. Aslında yaptığınız şey, çekilim kuvveti ya da itilim kuvveti tarafından artık mest olmamak için farkındalığınızı yükseltmektir. Her iki durum (çekilim veya itilim) ile özdeşleşmeme halinden, karar verme sürecinize yardımcı olabilecek bilgiyi daha iyi hissedebilirsiniz.

Düşünce sürecimizde Üçlü Kuvveti kullanmamızı gerektiren bir değişim var ve bu değişim kendini özdeşleştirmekten uzaklaşmaktır.

Aceleye getirme ve çekilim veya itilimlerimiz ile özdeşleşmek olan normal insan işlerini yapmak yerine, değerli bilgi edinme amacı için kendi otomatik tepkilerimize geçici olarak müdahale ederiz.

Özdeşleşmeme halinde olduğumuz zaman erişebileceğimiz bilgi türü, anın yoğunluğuna yakalandığımız zaman eriştiğimiz bilgi türlerinden niteliksel olarak farklıdır.

Kendini özdeşleştirme sürecini durdurmaya ek olarak, Hathorlar Üçlü Kuvveti kullanmak için bir başka adım olarak konumsal perspektifte bir değişim öneriyorlar:

Çekime yakalandığınız zaman, bir an için durun. Çekim ile özdeşleşmenizden uzaklaşın. Onun üzerine yükselin ve Üçlü Kuvvet, uygulayın. Bunu, ister bir insan veya bir durum olsun ilişkiye açık gözlerle girmeniz için yapıyorsunuz.

Bir insan veya durum sizi itiyorsa, bir an durun ve o kişi veya durumdan hoşlanmamanız ile özdeşleşmenizi bırakın. Durumun veya o kişinin üzerine süzülün ve o insanın veya durumun toksik olup olmadığını ya da dönüştürmeye gereksinim duyduğunuz kendinizdeki bir şeyler için ayna olup olmadığını daha derinden görmek – daha büyük berraklıkla hissetmek – için Üçlü Kuvveti uygulayın.

Konumsal yetenekler geliştirdiyseniz, kendinizin durumun veya etkileşimin üzerinde süzüldüğünüzü ve çekildiğinizi veya itildiğinizi gözlediğinizi imgeleyebilirsiniz. “Gözleyen” kısmın “tepki veren” kısımdan bu konumsal ayrılığı tepkilerinizle (çekilme veya itilme) özdeşleşme kalıbını askıya almakta oldukça yardımcı olabilir. Ama bu tür konumsal yeteneğiniz yoksa, bunu yapmak sizin için zor olacaktır.

Tepki verdiğiniz “durumun veya insanın üzerinde süzülemiyorsanız”, buna üzülmeyin. Üçlü Kuvveti kullanmanın başlıca eylemi durum veya o insanlar ilgili yeni bilgi türlerini hissedebilmeniz için sadece kendini özdeşleştirme sürecinizi durdurmaktır.

İnsan olmak çekilmelere ve itilimlere sahip olmaktır. Bu sadece insan – memeli denkleminin parçasıdır. Tüm hayvanlar bir şeye doğru ilerleme (çekilim) veya ondan uzaklaşma (itilim) içsel biyolojik tepkisine sahiptir. Ve Hathorlar bu tür biyolojik tepkiyi elimine etmemizi tavsiye etmiyorlar. Onlar sadece o tepkilerle kendimizi özdeşleştirmemizi geçici olarak askıya alarak, bilinçte kapıların açıldığını söylüyorlar. Yeni içgörüler ve anlayışlar bizim için erişilebilir olur ve bu bilgiyle daha büyük üstatlık ile yaratabiliriz ve birlikte yaratabiliriz.

Ancak eğer çekimin heyecanına ya da itilimin korkusuna yakalanırsak, o zaman o insan veya durum ile ilgili “tehlike işaretlerini” veya diğer önemli bilgileri görmekte veya hissetmekte başarısız oluruz.

Yoğun çekilim (veya bazı durumlarda itilme) anlarında kör olduğumuz o şeyleri “görebilmekten” kaçındığımız kaç tane “olumsuz” ilişkilere ve/veya durumlara sahip olabiliriz?

Bu yöntemi kullanmak için kişisel disiplin gerektiğini düşünüyorum. Ve bu, kuvvetli bir çekilime veya itilime gerçekten yakalandığımız zaman gerçekleşen duygusal zehirlenmeden kaçınmamızı gerektirir.

Ve duygusal yaşamlarımızın bir çok yönleriyle, bazen bunu söylemek yapmaktan kolaydır.

Ama duygusal disiplinin çabaya değer olduğunu düşünüyorum. En azından bu bizi daha derin psikolojik içgörüye götürecektir ve bu iyi bir şeydir.

Ancak ek olarak, Üçlü Kuvveti uygulamanın birlikte yaratmayı tasarladığımız kişi veya şey ile ilgili yüksek bilgi seviyelerine erişim sağlayarak, yaratıcılar ve birlikte yaratıcılar olarak bize yardımcı olabilir.

Bu arada son cümleyi kasten bir edat ile bitirdim. Edatlar kelimeler arasındaki ilişkileri oluştururlar, aynen çekim veya itme kuvvetinin insanlar arasında ilişki oluşturması gibi. Bazı gramerciler cümleyi bir edat ile bitirmenin doğruluğunu kabul etmezken, diğerleri bunun bazen gerekli olduğunu işaret ederler. Bu nedenle, bir çok diğer dil severler ile birlikte edat kuralının aslında bir mit olduğunu düşünürüm. Bazı mitler yavaş ölürler. Bu bakımdan, edat miti inatçı gramerciler tarafından korunan dirençli bir mit oldu.

Buradaki yorumum gramer ile ilgili değil, çünkü bu yaşamlarımızın sözdizimi ile ilgili. Yaşamlarımızın sözdizimi ile, deneyimlerimizin sıralaması ve ilişkilerini kastediyorum. Bir cümlede veya yaşamlarımızda sözdizimi (sıralama) değiştirildiği zaman, algıda bir uçurum gerçekleşebilir ve bu uçurumdan algının yeni anlamları ve yeni dünyaları doğurulabilir.

Birçoğumuz bir diğer mit tarafından esir tutulmaktayız – yaşamlarımızı olmasını arzu ettiğimiz şekillerde yaratamayacağımız (veya birlikte yaratamayacağımız) miti.

Bu bağlamda, Üçlü Kuvvet temel olarak hem algılarımızın hem de zihinsel/duygusal yaşamlarımızın sözdizimini (sıralamasını) değiştirme yöntemidir. Sözdizimi değiştirildiği zaman ortaya çıkan uçurum (veya portal) ile, yeni olasılıklara daha fazla bakış atabiliriz.

Tom Kenyon

© 2012 Tom Kenyon All Rights Reserved www.tomkenyon.com

(Çeviri: Saffet Güler)