Dünyada Küresel İklim değişimi Problemleri ve Sonuçları Üzerine. Bu Problemleri Çözmenin Etkili Yolları – 4

Yazdır Yazdır 

Dünyada Küresel İklim değişimi Problemleri ve Sonuçları Üzerine. Bu Problemleri Çözmenin Etkili Yolları – 4

ALLATRA Uluslararası Halk Hareketi, farklı ülkelerden insanları içeriyor ve kendi ülkelerinde pratik olarak aynı siyasi fenomenleri ve yapay olarak empoze edilen tüketici ilişkilerini görüyorlar. İnsanların kendi aralarında önemli bir fark yoktur, hemen hemen hepsi aynı özlem ve arzulara sahiptir: tüm mantıklı insanlar mutlu, barış içinde ve onurlu yaşamak ister. Ancak her yerde olayların algoritması sanki bir karbon kağıdına yazılmış senaryoya göre gerçekleşir. Toplumun bir ve aynı parçalanması, sosyal farklılaşması ve katmanlaşması (ayrılık ve eşitsizlik) vardır. Birbirleriyle istikrarsızlık, siyasi ve rahiplik açısından yapay karşılıklı cepheleşmeler, çatışmaya, kendilerine tabi seçmenleri, toplumun birbiriyle yüzleşen ve birbirine karşı çıkan parçalara bölünmesini de dahil ediyor. Senaryoda yazıldığı gibi, herhangi bir ülkede ulusal nefretin güçlenmesi, hükümet değişikliğinden önce gelir. Açlık ve korku, zengin ve fakir ayrımı ve politikacıların kendi halklarıyla ilgili bile konuşulmayan eylemleri. Ama her yerde tek ve aynı senaryo yazıldığından, bu dünya aksiyon tiyatrosunun arkasında, insan kitlelerinin bilincini manipüle eden tek ve aynı senarist ve yönetmen grubu olduğu anlamına gelir; ve insanlar bunu fark etmezler bile, sadece kendilerine gösterilen “kendi Aylarını” dar bir şekilde görürler.

…Kitleleri daha büyük bir şey düşünmesinler diye günümüzün esaretinde tutmak için, politikacılar suni olarak insanları bir lokma ekmek için tahammül ettirip savaştırıyorlar. Bazı mülkleri veya finansal varlıkları olanlar için bile, sözde “doğal” ekonomik krizlerle meşrulaştırarak, kayıpları için istikrarsızlaştırma ve yapay koşullar yaratıyorlar. Genel olarak, ufuklarını bugünü önemseyecek kadar daraltıyorlar, insanları birikimleri konusunda endişeye sevk etmekte ve sadece bencil çıkarlara odaklanıyorlar. Sonuçta, bu insanlar birikimlerini kaybederlerse kendi gururları incinecek ve sistemdeki koşullu statüleri daha da düşecektir. Sistem, kendi programlarını yeniden şarj etmek ve uygulamak için yaşamlarını ve güçlerini alarak insanları gelenekler yanılsaması içinde tutar. Ve tüm bunlar, insanların gelmekte olan kaçınılmazlık da dahil olmak üzere daha büyük olanı fark etmemesi için yapılır. Ama insanlar kendilerine dayatılan yanılsamalardan kurtulup hayatlarının gerçek anlamını anlamaya başlarlarsa, dünya politikacılarının ve rahiplerinin iradesine karşı sistemin ötesinde barış ve dostluk içinde birleşirlerse ne olacak?

Sınırlar ve hudutlar, kavgalar ve savaşlar – bunlar tüketici toplum sisteminin gelişmesinin nıhai sonucudur. Tüm bunlar her yerde özdeş olarak davranan sistemin aynı programlarıdır: ülkeler arasında, uluslar arasında, aynı sokakta yaşayan insanlar arasında ve hatta aynı ailedeki insanlar arasında. Ama eğer insanların kendileri bunu ister ve sisteme bakmaksızın birleşmeye başlarlarsa, bu ayırıcı ve yıkıcı programları yaratıcı ve birleştirici programlara değiştirmek kolaydır. 

Mevcut küresel tüketim toplumunun sistemi, ülkelerle başlayıp aile ilişkileriyle biten birbirlerine karşı bencil tutuma, “başkalarının” sorunlarına ve kederlerine, başkasının insan hayatına kayıtsız kalmaya, ulusları ayrılığa doğru programlayacak şekilde inşa edilmiştir. Ve tüm bunlar küresel doğal afetlerin eşiğinde! Bugün dünya siyaseti sistemi, yöneticilerinin ticari çıkarları ve hırsları uğruna, insanlarda ulusal, dini ve ırksal hoşgörüsüzlüğü teşvik ederek, birini diğeriyle karşı karşıya getiriyorsa, eğer bugün insanlarda temel içgüdüleri uyandırıyorsa, cinayeti, çekişmeyi teşvik ediyorsa, kitle iletişim araçlarında savaş, yıkım ve insanların zihinlerini birbirine düşmanlığa doğru zombileştiriyorsa, yarın insanlığı neler bekler?

Sonuçta herkes, bugün nerede yaşarsa yaşasın, ne kadar kendinden emin ve güvende hissederse hissetsin, yarın doğal afetlerin, iklimin kurbanı ya da başka bir mülteci olabilir. Yarın herkes bir anda işsiz ve geçim kaynağı olmayan bir insan olabilir. Sadece insan nezaketi insanların birleşmesine ve o yıllarda hayatta kalmasına yardımcı olabilir. Daha bugünden herkes, diğer insanları anlayan, önemseyen ve onlara karşı iyi kalpli davranan biri olabilir. Sonuçta, iki kişinin yaşadığı yerde, başka iki kişi her zaman sığar; beş kişinin yaşadığı yerde, her zaman beş kişiye daha yer olur. Bir insan bugün bir “yabancının” ailesini ve çocuklarını kurtarmak uğruna evinde yer açabiliyorsa, yiyeceğini, giyeceğini, barınmasını ihtiyaç sahipleriyle paylaşabiliyorsa, bugün birçoklarına insanlığın en yüksek tezahürlerinin bir örneği olabiliyorsa, kendi kötülüğünü fethediyor ve iyilik yapıp tüm dünyada iyiliği artırıyorsa, bu yarının insanlık için henüz kayıp olmadığını garanti eder…

Bugün itibarıyla, toplumda daha iyisi için büyük bir fark yaratabilecek bir dizi keşifler ve icatlar var. Ama dünyadaki politikacılar ve rahipler arasında, yaşamı tamamen yeni bir seviyeye taşıyabilecek bu bilimsel icatlar için konuşulmayan bir tabu var. Dünya topluluğu bunu bilmiyor, çünkü tüm önemli keşifler, patent ofisinde kayıt düzeyinde ve bazen bundan çok önce, keşif aşamasında gizleniyor. Her şey bir avuç insanın ticari çıkarları için gizlice yapılıyor. Dünya politikacıları ve rahipleri, onlar için bir takım sorunlara yol açacağından, böylesine küresel bir bilimsel ve teknolojik ilerleme atılımını karşılayamazlar.

Bu raporda daha önce bahsedildiği gibi, bugün Dünya gezegenimizin 25 milyarlık nüfusun yaşamasını sağlayabileceği bilinmektedir. Ve yeni fizik alanındaki son keşifler (İLKSEL ALLATRA FİZİĞİ), bu kadar çok insana sadece gerekli yiyecek ve içme suyunu değil, aynı zamanda diğer tüm yaşamsal koşulları tam olarak sağlamanın aslında oldukça mümkün olduğunu şimdiden belirtmeyi mümkün kılıyor. Daha bugünden insanlığın sayısız ölümcül hastalıktan kurtulması ve insan ömrünün tür sınırlarının ötesine uzatılması bilim kurgu değil, çok gerçek ve kanıtlanmış bilimsel bir gerçektir…

İLKSEL ALLATRA FİZİĞİNİN gelişmesi ile bağlantılı olarak, tüm dünya toplumunun yaşamını kökten değiştirebilecek bu tür beklentiler açılıyor. Birincisi, bu bilgi, sınırsız miktarlarda ve tamamen ücretsiz olarak “serbest enerji”yi üretmeyi ve petrol, gaz, kömür vb. fosil yakıtların üretimine bağımlı olmamayı mümkün kılmaktadır. İkincisi, İLKSEL ALLATRA FİZİĞİ bilgisi ve bu şimdiden kanıtlandı, her türlü organik ve inorganik bileşikleri elde etmeyi ve ayrıca matris modelini tamamlanmış formda kullanarak canlı ve cansız nesneleri yeniden üretmeyi mümkün kılmaktadır. Sonuçta, kimya fiziğe dayanır, çünkü her şey temel parçacıklardan oluşur. Veya daha doğrusu, bu dünyadaki her şey temel parçacıkların oluşturduğu şeylerden yapılmıştır ve bunu manipüle etmek, herhangi bir şeyi gerekli miktarda yaratmaya izin verir. Bugün, İLKSEL ALLATRA FİZİĞİNİN bilgisi sayesinde, ilk deneysel kanıt şimdiden elde edildi…

… Ve bu en yüksek kalitede ve servise hazır herhangi bir yiyeceğin oluşturulabileceği anlamına gelir; her şey geliştirilebilir. Yani, gerekli lezzet nitelikleri ve kimyasal elementler kümesine sahip olgun bir elma elde etmek için hiçbir ağaç veya büyümesi için koşullar gerekli değildir. Son ürünü sıcak, taze ekmek şeklinde elde etmek için buğday yetiştirmeye ve tüm üretim döngüsünü kullanmaya gerek yoktur. Mutlak kalitede taze süt elde etmek için bir ineğe veya nihai ürün olan yumurtayı elde etmek için bir tavuğa gerek yoktur. Sonuçta, süt, yumurta ve et sadece temel parçacıklar setidir. Temel parçacıkların temelini oluşturan şeyi kontrol etmeyi mümkün kılan yasaları bildiğinizde, her şey yemeye hazır şekilde yaratılabilir. Ve bu, İLKSEL ALLATRA FİZİĞİ sayesinde şimdiden günümüzün gerçekliğidir. Bu, bu bilgiye dayalı bu yeni evrimsel teknolojilerin geliştirilmesiyle, Dünya nüfusunun tamamının normal bir yaşamı ücretsiz olarak sağlamak için gerekli olan her şeye özgürce sahip olabilmesi gerektiği anlamına gelir – iyi sağlık, serbest enerji, gıda ve başka her şey. Elbette, tüm bunlar kesinlikle dünyadaki tüm insanlar için erişilebilir ve ücretsiz olmalıdır…

Bu ileri gelişmeleri bugünden seri üretime uygulayabilir ve temel parçacıkların fiziğindeki bu evrimsel atılımın bilimsel bilgi ve teknolojisini dünyanın tüm halkları için erişilebilir hale getirebilir miyiz? Tüketim toplumunun gelişiminin mevcut bağlamında – hayır. Ve bunun nedenleri çoktur. İlk olarak, dünya medyası, onlara koşulları, kitlelerin neye ihtiyaç duyduğunu ve neyi bilmemesi gerektiğini dikte eden “dünya elitlerine” aittir. İkincisi, artık herkes petrol, gaz, kömür ve üretilen elektriğin esas olarak özel çıkarlara hizmet eden küresel bir iş olduğunu anlıyor. Bunlar sistemin siyasi ve ekonomik koşullarını dikte eden ve yapay olarak tüm ülkelerin ve halkların bağımlılığını yaratan otoritelerdir. Bu, dünya halklarını kölelikten ve mevcut tüketim toplumu sistemine bağımlılıktan kurtarmaya izin vereceğinden, alternatif enerji kaynaklarının herhangi bir tanıtımının kabul edilemez olduğu anlamına gelir. Üçüncüsü, birçok insanın hayatını iyileştirmeyi gerçekten önemseyen ilerici bilim adamları, dünyanın “bilimsel aydınlarının ve otoriteleri”nin (fikirleri, parça parça satılan mallar gibi, dünyanın rahipleri ve politikacıları tarafından alınıp satılan) kamuoyu önünde öncülerin peşine düştüğü ve bu tür keşiflerle alay ettiği bir durumla sıklıkla karşı karşıya kaldılar…

www.allatra.org

www.allatra.tv