MASARU EMOTO: DR. DRUNVALO MELCHIZEDEK İLE ÖZEL RÖPORTAJ

• GALAKSİDEN HABERLER
• GÜNCEL MESAJLAR
• RUHSAL & KOZMİK BİLGİLER
• YENİ EKLENEN MESAJLAR

Dr. Drunvalo Melchizedek İLE ÖZEL RÖPORTAJ

 7 Temmuz 2013.

Drunvalo: Su ile dalga formunda herhangi bir çalışma yaptınız mı?

Masaru Emoto: Aslında yakın zamanlarda, o yönde çalıştım, çünkü bir çok insan bu tür araştırma yapmamı istiyor – dalga formunda su.

Drunvalo: Evet, biz dalga formu yaratmaya başlayan dünyadaki ilk insanlarız. Bu 1994e kadar gidiyor. Bu, PC nin 286 olduğu zamana kadar gidiyor, bu eski PC yi hatırlıyor musunuz bilmiyorum. Ama dalga formu yaratmanın matematiği, doğruluğun milyonda bir mükemmellikte olmalısı gerektiğidir ve bilgisayarlar yoktu ve biz 286 yı parçalara ayırdık ve tekrar bir araya getirdik. O çok eski ve yavaş bir bilgisayardı. Ve onu Max-e 5 quad’dan daha hızlı hale getirdik.

Drunvalo: Satın alabileceğiniz 2000 ilaç aldık ve bunları – her birini – dalga formuna koyduk ve sonra bunları yaptığımız bilgisayara yükledik. Bir tür star trek idi, herhangi bir ilacı bir insanı hedefleyerek telefonu çevirir gibi gönderebiliyorsunuz ve o ilaç onun bedeninde oluyor. Hiç fark olmuyor.

Emoto: Öyleyse önce ilacın dalga formunu bilgisayara kaydettiniz ve sonra ..

Drunvalo: Fark yok. Örneğin, eğer bir bardak suyun dalga formunu alırsanız, onu yakalarsınız ve yeniden yaratırsınız, bir başka bir bardak su ortaya çıkar. Ve o tam olarak aynı sayıda moleküle, aynı enerjiye, sudaki aynı hafızaya sahiptir, her şey aynı.

Drunvalo: Sihire benziyor. Her yerde, her tarafımızda muazzam miktarlarda enerji var. Bu nedenle sadece bundan çekip alabilirsiniz, suyun hafızayı taşımakta çok iyi olduğunu gördük. Daha da iyi olan başka şeyler var ve bu bitkilerden çıkarılan yağdır.

Emoto: Esanslar mı?

Drunvalo: Evet, esanslar gerçekten iyi. Gerçekte, bir şeylerim olabilir.

Drunvalo: Burada Sedona’da bunu yapan bir Rus idi, bir dalga formu yarattı ve onu yağa koydu. Ve bunun ne yaptığını size göstermek istedim. Normalde, derinize bir damla koyduğunuz zaman 60 saniyede kanınız tamamen değişir. Çoğu zaman bunlar adeta dümdüz ve yığılıdır, 60 saniyede bebek kanı gibi geriye dönerler. Ve gücünüz – gerçekten gücünüz – standartları aşar. O bana gösteriyordu ve kolumu buraya koyarak bunu test etti ve ayaklarımı çekmek istedi – ayaklarımı bir araya getirtti. Ve gerçekten sert çekeceğim ve ayaklarını orada tutacaksın dedi.

Sonra yağdan bir damla damlattı, onları tamamen yerden kaldırdım ve orada yaklaşık 20 saniye tuttum ve o bir parça köpük gibi hissetti. Ve o zaman ilgilendim. Bunu bir koşucuya verdi, yaklaşık 10 yıldır koşmakta olan profesyonel bir koşucuya. Uzun mesafe koşucusu idi ve rekorunu bir saniye geliştirmek istiyordu, iki yıldır bunu yapamamıştı. Ve yağı ona verdiler.

Emoto: Bu arada, bu yağ, ne tür bir bitkiydi?

Drunvalo: Bu gerçekten önemli değil. Yağ dalga formunu taşıyan şeydir. Ve bunu su ile de yapabilirsiniz. Eğer bunu suya koyarsanız, suya her şeyi yaptırabilirsiniz. Dünyadaki herhangi bir hastalığı iyileştirmesini sağlayabilirsiniz, istediğiniz her şeyi yapabilirsiniz … Bu adam, zamanı bir saniye değil, 15 dakika uzattı.

Emoto: 15 dakika mı?

Drunvalo: Biliyorum. Bunun sporlara ne yapacağını bilmiyorum, çünkü bunu test edemezsiniz. Kimyasalı belirlemenin yolu yok. En azından, şimdi bunun yoluna sahip değiliz… Ve sonra Rus bunu halterci olan başka bir adama verdi, benim gibi zayıf bir adamdı. Ve sadece 68 kilo kaldırabiliyordu. Bu konuldu ve adam 225 kilo kaldırabildi.

Drunvalo: Dalga formu olağanüstüdür. Tüm bu ilaçlar olan küçük bir kutumuz vardı. Bunu göstermek için – çünkü birinin bedenine aspirini çok kolayca koyup koymadığınızı söyleyemezsiniz – oraya çukulata koyduk. Çukulatayı bilgisayara yazdık ve o dalga formu ortaya çıktı ve o kişi anında – ağzında – büyük bir çukulata parçası varmış gibi hissetti.

Emoto: Suyu içtikten sonra mı?

Drunvalo: Hayır, hayır. Bunu yapmanın farklı yolları var. Bunu yağda veya suda yapmak zorunda değilsiniz, elektronikte yapabilirsiniz.

Emoto: Dalga formunu suya aktarabiliyor musunuz? Bu çukulata durumunda?

Drunvalo: Evet, su o formu mükemmel şekilde taşır.

Emoto: Ve bu kişi suyu içtiği zaman, çukulatanın dalga formunu mu içiyor?

Drunvalo: Evet, eğer çukulatanın dalga formunu suya koyarsam, çukulatalı milkshake veya onun gibi bir şey içiyormuş gibi olursunuz. Konu çok büyük. Dünyadaki her kimyasala, satın aldığımız her şeye giriyor. Dünyadaki her kimyasalı içeren bu büyük cihaza sahip olabilirsiniz.

Emoto: Teknolojiyi tamamen anlıyorum. Yıllardır tam olarak yaptığım araştırma bu. Suya her türlü bilgi damgalanabilir ve su bilgiyi tutma yeteneğine sahiptir. Bu teknolojinin tıbbi tedaviye ve diğer sanayilere uygulanabileceğine eminim.

Emoto: İnsanlar su hakkındaki büyük olasılıkların sadece küçük bir parçasını biliyor. Örneğin, Mars Misyonu filminin sonunda, bir insan suyla kaplanıyor ve öleceğini düşünüyor ama aslında suyun içinde hayatta kalabildiğini kavrıyor.

Drunvalo: Akciğerlerinize soluyarak sudan oksijen alabilirsiniz, ama bunu yapmayı öğrenmelisiniz, bu mümkündür.

Emoto: Aslında yeni doğan bebek suya doğar.

Drunvalo: Evet. Rusya’dan Chokovski, su altında doğum yaptıran kişiydi. O filmleri gördünüz mü?

Bebekler, dışarı çıktıkları zaman, yunus balıkları ile suyun altında doğumu gösteren iki videom var. Bir gün Chokovski arabadaydı ve arabada hamile bir kadın vardı. Ve doğum başlamıştı ve eve geri dönemiyordu, karadenizde idiler, kadını denize soktu, suyun altında doğum yapması için onu suyun altına daldırmaya çalıştı.

Ve bu iki yunus balığı geldi, onları bir kenara çektiler ve kadına gittiler ve onun tüm çakralarını dengelediler ve bunun gibi şeyler ve kadın acı yerine keyifle doğum yaptı. Ve Chokovski’nin belki de bu şekilde olması gerektiğini düşünmesine yol açtı. Suyun altında 60,000 doğum yaptırmıştı, ama daha önce hiç böylesi olmamıştı. Bu kesinlikle yunuslardan gelmişti.

Bunu anladığı zaman heyecanlandı.

Emoto: Ve aslında bu bebeğin çıkmasına yardımcı oluyor

Drunvalo: Evet, bebek acıyla değil, keyifle dışarı çıkıyor. Ve sonra bir süre etrafta yüzüyor, kordonu kesiyorlar. Sonra bebek aşağıya iniyor ve havuzun dibinde uyuyor. Uyumaya gidiyor. Bunu yaptıkları ilk seferinde bu çok korkutucu olmalı. Ve bebek uyuyor ve 10 dakika sonra, yüzeye çıkıyor, nefes alıyor, aşağıya dönüyor ve uyumaya devam ediyor. Bunu 9,-10 saat izlediler, yüzeye çıkıyor ve aşağı dönüp uyumaya devam ediyor.

Emoto: Size bir grup yunusun fotoğrafını göstermek istiyorum. Bu fotoğrafı suya gösterdik ve bu su kristalinin fotoğrafı. Ve bu bir grup yunus veya aynı zamanda epifiz bezine benziyor.

Drunvalo: Yunuslar bu şekilde uyurlar. Bu onların uyuma modelleri. Yunusların uyudukları zaman yaptıkları şey bu. Yaptıkları şey, hepsi bir araya gelirler ve burunlarını birleştirirler. Ve sonra dönmeye başlarlar. Beyinlerinin bir tarafını tamamen kapatırlar. Diğer taraf tamamen uyanıktır. Ve bu şey dönerken, onlardan bir tanesi aşağıya inmeye başlar ve onlardan biri takip eder ve diğer bir tanesi bunu izler ve suyun içine aşağına giden bir spiral oluştururlar. Ve sonra, dibe vardıkları zaman bunun tersini yaparlar. Bunu kapatırlar ve diğerini açarlar ve DNA ya benzeyen çifte sarmal oluşturarak yukarı çıkmaya başlarlar. Ve bunu bir saat on beş dakika yaparlar. Bu onların uykularıdır. Tüm zaman boyunca tamamen uyanıktırlar. Ama beyinlerinin yarısı tamamen kapalıdır.

Emoto: Uyku modeli, bu çok ilginç.

Drunvalo: Merkeze doğru hedefliyor gibiler.

Emoto: Ama en ilginç kısmı, DNA spirali oluşturmaları.

Drunvalo: Okyanusta yunuslarla yüzerek 5 yıl geçirdim. Ve bir gün, birlikte çalıştığım insanlardan biri bu Amerikalı idi. O insan formuna gelmiş bir yunus idi. Hiç kimse buna inanmaz, o suya girer ve yunuslar her yerden gelir. Sadece onunladırlar. Yunuslarla telepatik olarak nasıl iletişim kurulacağını öğrendim ve size göstereyim dedim. Diğer tekneler onları çağırmaya çalışırken, biz sadece kalplerimize gidip, “hey, bizimle oynamaya gelin” dedik ve dakikalar içinde oradaydılar.

Geminin etrafında her yerden geliyorlardı ve biz suya girdik ve 2 – 3 saat onlarla yüzdük. Geldikleri zaman, “bir yunus seç” dedim ve onunla telepatik olarak bağlantı kurdum ve gelmesini istedim ve hemen tekneye geldi ve bir gözüyle bakıp “evet, ne istiyorsun” dedi.

Emoto: Dr. Drunvalo, değerli zamanınız için çok teşekkür ederim, gerçekten sizinle harika zaman geçirdim.

Drunvalo: Ben de teşekkür ederim.

(Çeviri: Saffet Güler)

 

Special interview with Dr. Drunvalo Melchizedek in Sedona.