SEVGİ SÖZCÜKLERİ

Yazdır Yazdır 

Gerçi sarp ve zorludur sevginin yolları. Ama içinize ateş düştümü, izlemekten geri durmayın. Sizi kanatlarının arasına alıp saklamak isterse, karşı koyun. Çünkü bilin ki, bir an gelir, o kanatların arasından bir kılıçtır çekilir ve vurur, inletir sizi.

Gerçi sözleri düşlerinizi darmadağın edebilir, tıpkı kuzey rüzgarının bahçeleri darmadağın ettiği gibi. Ama sizinle konuştuğu zamanlarda, yine de ona inanmazlık etmeyin. Çünkü başınıza tacı oturtacak olan da, sizi çarmıha gerecek olan da sevgidir. Serpilip gelişmenizi isteyen de o, budanıp kalmanızı isteyen de odur.

Bir yandan yükseltinize erişip, güneşe uzanan en ince dallarınıza bile sarılıyorken, Bir anda gerisin geri dönüp köklerinize dek inerek sizin yeryüzünde ayakta durabilmenizi sağlayan bağlarınızı da sarsabilir. Tıpkı püsküllerin mısırı sarışları gibi, sevgi de sizi kendisine sarar. Soyunmanız ve önünde çıplak kalmanız için zorlar. Soyunuk kalıncaya dek üsteler de üsteler. Bembeyaz kesinceye dek evirir, çevirir, acı verir canınıza.

Boyun eğdirinceye dek, ezer, yoğurur sizi. Sonra da, Tanrı ‘nın kutsal sofrasına ulaştırılacak bir somun olabilmeniz için kutsal alevlerin arasına alır, kavurur sizi. Sevgi bütün bunları başarır, yeter ki siz kalbinizin sırlarını öğrenin ve bu yolla Hayat ‘ın yüreğinden bir parça olun.

Ama diyelim ki korkulara kapılmışsınız da sevgiden salt huzur ve zevk bekliyorsunuz. O zaman bir an önce çıplaklığınızı örtün ve sevginin zorlu – düzeninden uzaklaşıp, mevsimleri olmayan bir dünyaya sığının, daha iyidir derim. Çünkü ancak orada güler ve ağlayabilirsiniz, ama ne gülüşünüz tam olur, ne de ağlarken tüm gözyaşlarınız dökülür.

Karşısındakine kendinden başka hiç bir şey vermez Sevgi ve kendinden başka hiç bir şeyi de geri almaz. Ne kendi dışındaki şeylere sahiptir, ne de kendisine sahip olunabilir. Çünkü Sevgi kendi kendini bütünler ve kendi kendine yeterlidir.

Sevgi gelip sizi bulmuşsa, “Tanrı’yı yüreğimde taşıyorum.” demektense, “Tanrı’nın yüreğine eriştim.” deyin. Ve hiç bir zaman sevgiye yön verebileceğinizi düşünmeyin, çünkü sevgi, eğer sizi o değerde bulmuşsa, kendi yönünü size doğru kendi çizecektir. Sevginin kendini mutlu kılmaktan öte hiç bir arzusu yoktur.

Ama eğer sevgiye kapılmışsanız ve tutkularınız olsun istiyorsanız şunları kendinize seçin derim ;

Tutkunuz, sevginin içinde erimek olsun. Tıpkı geceye şarkılar söyleyen bir akarsu gibi akıp gidin. Tutkunuz, aşırı duygusal davranışların getireceği acıları tanımak olsun. Tutkunuz, kendi sevgi anlayışınızla kendinizi vurmak olsun. Varsın istekle ve coşkuyla aksın kanınız. Tutkunuz, kanatlanmış bir yürekle sabaha gözlerinizi açıp sevgi dolu bir güne başlayabiliyor oluşa teşekkür etmek olsun. Tutkunuz, gün öğleye eriştiğinde oturup sevginin yüce heyecanını düşünmek olsun. Tutkunuz, gün akşama erdiğinde evinize minnet dolu bir yürekle dönebilmek olsun. Ve yüreğinize gömdüğünüz sevgili için iyi bir şeyler dileyip yatın, dudaklarınızda onu yücelten bir şarkı olsun.

(Halil Cibran – ERMİŞ adli kitabından)