ANİ ÖLÜMLER ARTIYOR. ANİ ÖLÜMLERİN NEDENİ NE?

Yazdır Yazdır 

ANİ ÖLÜMLER ARTIYOR. ANİ ÖLÜMLERİN NEDENİ NE?

Tatiana: Bundan başka, İgor Mihayloviç, biliyorsunuz, bu tamamen içsel bir histir, çünkü insanlar bir şeyi bilmediklerinde, bilgiyi okuduklarında onu kaçırırlar. Kıyamet gününün küçük alametleri de böyledir. Pek çok şey belirsizdir ve perde arkasında kalır, ama bir anda çakışan ve bir yapboz gibi bir araya getirilen bilgilerle karşılaştığınızda bu zamanda yaşadığımız gerçeği nedeniyle tüyleriniz ürperir. Özellikle ahir zamanda ani ölümlerin artacağından söz ediliyor.

İgor Mihayloviç: Doğru.

Tatiana: Ve bugün itibarıyla… 

İgor Mihayloviç: Bu Muhammed Peygamberin sözünü ettiği şey, dostlarım. Son güne kadar, insanlar öldüğü zaman, bu her zaman kalplerine veya başka bir şeye atfediliyordu.

Tatiana: Evet, kalp damar hastalıkları…

İgor Mihayloviç: Böylece birçok açıklama buldular. Hatta bazıları Peygamber döneminde insanların kalp-damar hastalıkları, felç hakkında bilgi sahibi olmadığını ve buna ani ölüm dediklerini söylediler. Böyle bir şey yoktu, arkadaşlar. Peygamber bu terimi ilk defa söylemiştir. Bunlar onun sözleri.

 Tatiana: Evet.

İgor Mihayloviç: Ve oldukça yakın zamanlarda, ilk kez, doktorlar da bundan söz ettiler. Demek istediğim, neden? Ölüm oranı arttı mı, yoksa ne?

Tatiana: Doğru. Bununla ne yapacaklarını bilmiyorlar, çünkü ani ölümlerin sayısı artıyor, bu kelimenin tam anlamıyla ani yetişkin ölüm sendromu.

 İgor Mihayloviç: Bu henüz yeni tanıtıldı.

Tatiana: Evet, bu kavram. Ve bu tüm dünyada gerçekleşiyor, ama bir şekilde belirli bölgeler ile bağlantılı. Özellikle, en son durum: Avustralya’da alarmı çalıyorlar ve bunun nedeni hakkında endişeleniyorlar: çünkü otopsinin gösterdiği gibi kesinlikle sağlıklı insanlar, iyiler ve kalplerinde her şey yolunda ve tüm organları harika bir durumda…

 İgor Mihayloviç: İnsan bir tür kapatılıyor.

Tatiana: Kapatılıyor. Bu nedenle neler olup bittiğini, bunun ne ile ilgili olduğunu, tüm bunlara nasıl karşı konulacağını ve buna karşı konulup konulamayacağını anlamıyorlar.

İgor Mihayloviç: Daha önce, bu çoğu zaman son 10 – 15 yılda gerçekleşti, ama daha çok çocuklara oldu. Oysa şimdi yetişkinler. Bu gerçekten doğru. Ve bu yerel olarak olmuyor, tüm dünyada oluyor. Sadece, biliyorsunuz, uzun zamandır sağlık sektöründe olan biri olarak şunu söyleyeceğim, çok basit bir şekilde cevaplayayım: Açıklama yapmadan hiçbir şey yapamayız. Anlıyor musunuz? Ve patologların aslında sebebi bulması ve tanımlaması gerekiyordu. Eğer bir sebep yoksa, o zaman uzman değilsiniz. Ama kim bir uzman olmak istemez ki…? Bir patolog nasıl olur da “insan ani bir ölüm nedeniyle öldü” sonucuna varabilir. Bu anlaşılmazdı, anlıyor musunuz? Bu yüzden son zamanlarda daha da sık olmaya başladı ve kapalı kapılar ardında kendi aralarında konuşmaya başladılar.

Tatiana: Medya da bunun hakkında konuşuyor.

İgor Mihayloviç: Evet, bir yerde ortaya çıkmalıydı ve bundan söz edilmeliydi. Böylece doktorlar bunu söylediler.

Tatiana: Sadece insanlar sebebini bilmediğinde ve bulamadıklarında, aslında bir tür metafizik planda ararlar, belki bu üçüncü kuvvetlerin etkisidir, ya da belki de bazı durumlar nedeniyle insanların prana’sının çok çabuk tükenmesi nedeniyledir. Ya da dediğimiz gibi (Igor Mihayloviç: Tank sızdırıyor, doğru, biri yanmış, biri ona nazar değdirmiş) ya da bu duygusal bir şey, o yandı ya da belki insanların hayatını elinden alan üçüncü kuvvetlerdir.

İgor Mihayloviç: Evet, üçüncü kuvvetler de, bu da olabilir.

Tatiana: Ama gerçekte nasıl? Neden?

İgor Mihayloviç: İklim. Döngü.

Tatiana: Ve bu nasıl ilişkili? 

İgor Mihayloviç: Kesinlikle ilişkili. Biz doğanın parçasıyız. Dünyanın dört bir yanında, insan gezegenimizin yaydığı elektromanyetik dalgaların gerilim bölgelerine girdiği zaman. Durağan denilen (demek istediğim radyasyon, bir elektromanyetik dalga aktığı zaman ve o stabildir) ve göç eden bir elektromanyetik dalga var. Bu nedenle, insan aniden böyle bir bölgeye girdiği zaman, yaşamı sona erer.

Size basit bir karşılaştırma yapayım, sanırım birçok kişi için anlaşılır olacaktır. Bugünlerde herkes MRI makinesinin ne olduğunu biliyor. Biliyorsunuz, bir manyetik rezonans görüntüleme makinesi — bu büyük bir elektromanyetik bobin. Örneğin tabletinizi alırsak, bir MRI makinesine koyarsak ve onu açarsak, tabletinize ne olur? Çalışmayı durduracaktır. Neden? Çünkü yüksek voltajlı elektromanyetik dalga, yeteneği basitçe yok eder… kısacası, beyin eriyecek.

Tatiana: Onu formatlayacak.

İgor Mihayloviç: Sadece format değil, çalışmayı bırakacaktır, ana kartı yanacak… Böylece, aynı şey insan bu bölgelere girdiğinde de olur. Aslında, bu bölgeler çok uzun zaman önce ortaya çıkmadı. Demek istediğim, geçmiş zamanları alırsak (20 yıl önce), 20 yıl önce neredeyse hiç böyle bölgeler yoktu; daha önceki zamanlara gelince, bu hiç yoktu. Neden? Çünkü az çok kararlı bir elektromanyetik alanımız vardı. Ama, 1980’lerin sonlarından sonra, çekirdeğimiz istikrarsız hale geldiği zaman (ve istikrarsızlaşması yine dış etkilerden dolayıydı), bu yüzden bu dalgalanmaların bir sonucu olarak (yine dış etkilerden dolayı meydana geliyorlar) bu göç eden dalgalar denen şey ortaya çıktı. Yani, doğal olarak, kararsız bir mıknatıs, doğal olarak bu bölgeler ortaya çıkıyor. Bunlar üst üste bindiklerinde ve bir insan oraya gittiğinde, bir MRI makinesinde tabletinizin başına gelenin hemen hemen aynısı onun başına gelir. Başka bir deyişle, insan basitçe silinir.

Tatiana: Dürüst olmak gerekirse, bu bilgiden çok etkilendim, açıkçası nedenini açıklayacağım. Çünkü bu işaretleri okuduğunuzda, sizin için biraz dağınık ve izole oluyorlar. Oysa bu durumda, tam olarak temel nedene geliyoruz… gezegenimizin başına gelen iklim değişikliği var ve bu tam olarak gezegenimiz için olumsuz olay senaryolarından birinin nedeni…

İgor Mihayloviç: Bunlar gerçekten olumsuz olaylar. Bakın, Yerkürenin yüksek voltajlı elektromanyetik alan bölgelerinde, ziyaret edilmesi istenmeyen, insanların kendilerini kötü hissettikleri, her zaman bir tür patojenik bölgeler olmuştur ve orada çok uzun süre kalırlarsa gerçekten ölüyorlardı. Bu tam olarak sebep. Oysa buna bakarsak, bu elektromanyetik radyasyon oldukça zayıf olmasına rağmen, ana radyasyonlar (ana olanlar, vurguluyorum) aslında kutuplardan geliyor, o zaman, evet, orada çok iyi değil çünkü orada daha güçlü bir radyasyon vardı. Ama oradaki iklim öyle ki orada kimse yaşamıyor.

Oysa günümüzde, bu istikrarsızlık ortaya çıktığı için, bu her yerde oluyor, her yerde olabilir. Bundan dolayı bu ani ölüm sendromundan ölen insan sayısını değerlendirerek, tüm dünyada gerçekten bunlardan çok fazla var. Bir salgına yaklaştığımızı söylemeyeceğim, hatta bu küresel salgın. Buna yavaş yavaş yaklaşıyoruz. Bugünlerde buna sahip değiliz arkadaşlar, ama yavaş yavaş yaklaşıyoruz. Başka bir sorun da bu fenomenden korunmanın imkansız olmasıdır. Bu gerçekten böyle. Yani hangi katta, nerede olduğunuzun bir önemi yok, biz bunlara maruz kalırsak… böyle kötü bir fenomen başımıza gelir.

(Sonuncunun Sorumluluğu video programından)