SHAMBALA BİLİMİ
(SENSEİ – I Kitabından)
Igor Mikhailoviç: En yüksek Sanatın, Lotus Sanatının amacı doğru düşünme şeklini öğrenmektir; başka deyişle, ‘içerideki Dragonu öldürmek’tir veya ‘Dragonu yenmek’tir. Bu tür bir ifadeyi duydunuz mu?
Bu amaçtır. En büyük zafer, kendi üzerinizdeki zaferdir. Bu ne anlama geliyor? Negatif düşüncelerinizi yenmek, onları kontrol etmeyi öğrenmek ve duygularınızı kontrol etmeyi öğrenmek anlamına geliyor. Bir kez daha tekrarlıyorum, zihninizde negatif hiç bir şey olmamalı. Sadece pozitif faktör! O zaman kendinizle savaşmak için zaman harcamaya ihtiyacınız olmaz ve eylemleriniz her zaman pozitif olur. Her şeyden önce içinizde huzur olmalı. Huzur ve uyum.”
“Bu insanın düşüncesinin eylemlerinin her birinde yansıdığı anlamına mı geliyor?”
IM: “Sadece yansımıyor, tüm eylemleri yönlendiriyor. Çünkü düşünce materyaldir.”
“Materyal mi?”
IM: “Elbette. Düşünce çok daha ince maddedir, henüz yeterince incelenmedi. Ama o var, o gerçek, onun hareketleri kaydedildi. Düşünce fenomeni üzerine bir çok etkili deneyler yapıldı. Fiziğimiz ile deneyler vardı; zengin dünya araştırmalarından bahsetmiyorum bile. Bu araştırma tüm dünyada yapılıyor, farklı isimler ile bilinmesine rağmen. Örneğin, İngiltere’de bu ‘psişik araştırma’ olarak biliniyor. Fransa’da, bu ‘metafizik’tir, Doğu Avrupa ülkelerinde ‘psikotronik’, ABD’de ‘parapsikoloji’, Çin’de ‘insan bedeninin olağandışı fonksiyonları ile ilgili araştırmalar’ vs.
“Ve eğer insanlığın tarihine derinden bakarsanız, bunun en erken zamanlardan beri bilinmekte olduğunu öne süren çok fazla kanıt bulursunuz. Tüm söylencelerde, sihir ile ilgili ve dini görüşlerde ve öğretilerde, mesafeye, zamana ve uzaya bakmaksızın düşünceler vasıtası ile herkesi ve her şeyi etkilemenin mümkün olduğunun sağlam inancı vardır. Başka deyişle, genel olarak konuşursak, bu bilgi her zaman var oldu.”
“Neden bu tür insanlar Sovyetler Birliğinde daha önceleri yoktu?”
IM “Onlar vardı ve onlardan çok fazla vardı! Rusya’da bir çok böyle insan var oldu. Ama onlara nasıl davranıldı? Kadim, aydınlık olmayan zamanlarda, nadiren azizler oldukları düşünüldü, ama durumların çoğunluğunda, kiliseye itaat etmeyenler kralın isteğine bağlı olarak ateşte yakıldılar veya kazığa saplandılar.
“Sadece 18 nci yüzyılın ikinci yarısından bu yana, Bilim Akademisinin açılmasından sonra, Rusya’da insan varlıklarının psişik hayatının fenomeni daha ciddi şekilde, tıbbi görüş açısından araştırılmaya başlandı. Sovyetler zamanı sırasında? Neredeyse onun varoluşunun başlamasından bu yana beynin psişik fenomeninin ve onun ana gizemlerinden birinin – düşüncelerin – araştırılmasına çok fazla dikkat gösterildi. Birleşik Devlet Kamu Yönetiminin Özel Departmanında özel bir nöro – enerji laboratuarı bile vardı. Bu elit özel departman çalışmalarında çeşitli şifacıları, medyumları, şamanları ve hipnotistleri kullanıyordu.”
“Neden tüm bu ‘halk şifacılarına’ ihtiyaçları vardı?
IM: “Her şey aynı neden içindi: o bireylerin olağanüstü yetenekleri. Herhangi bir makinenin yeteneklerini önemli ölçüde geride bırakan insan varlığının gizli kuvvetlerini manipüle edebiliyorlardı. Tüm bu fenomenler çok ciddi şekilde inceleniyordu. Hatta bu bilgiyi aramak için bilimsel keşif heyetleri gönderdiler: kadim uygarlıkların gizemlerinin araştırılmasından, efsanevi Shambala’yı arayışa kadar.
“O nedir?”
IM: “Shambala? Dağların yükseklerinde yerleşik bir tür mesken. Ama o ünlü, çünkü orada yaşamakta olan bilim adamları grubu kendi ruhsal, bilimsel ve teknik seviyelerinde insanlığı uzun süre önce aştılar.”
“Şimdi hatırlıyorum. Efsaneler Shambala’nın Bilge Adamların konutu olduğunu söyler. Ama bilimin bununla ne ilgisi var? Bu Bilge Adamlar özellikle bir şeyi mi araştırıyorlar: astronomi veya matematik ya da sadece felsefe?”
IM: “Shambala’da, onlar sadece en kadim ilksel bilimi, ‘Beiliao Jiao’yu veya başka deyişle her şeyi ve müspet bilimleri de kapsayan Beyaz Lotus bilimini araştırırlar. Bundan başka, Shambala insanlık tarafından araştırılan tüm bilimlerin tek kaynağıdır.”
“En kadim ve sadece? ile ne demek istiyorsun? Müspet bilimlerin çoğunluğu oldukça yakın zamanlarda ortaya çıktı, belki iki veya üç yüz yıl önce.”
IM: “Yanılıyorsun. Tüm bilgiler uygarlıklarının gelişimi için uzun zaman önce insanlara verildi, kadim zamanlarda da. Yazılı tarihten çok uzun zaman önce, şu andakinden çok daha yüksek gelişim seviyesine ulaşan başka insan uygarlıkları vardı. Onların bazıları yok edildi, bazıları Mutlak Olana ulaştı. Ama, onların varlıklarının kalıntıları bugün hala bulunuyor. Garip arkeolojik bulguları ve keşifleri okuyun, kendiniz görürsünüz. Gelecekte, insanlar dünyada uzun zaman önce olan şeylerin daha ilginç kanıtını bile bulacaklar. Kadim literatürde bu bilgilerin varlığı hakkında çok şey yazıldı. Örneğin, şimdi sonuçlarını bilim adamlarının en kadim katmanlarda buldukları kadim nükleer patlamaların görüntüleri, yıldızlı gökyüzünün kesin haritaları, henüz keşfedilmemiş gezegenlerin tanımlanması, ‘vimanalar’, havda uçan araçlar ve benzerleri. Bu, tüm bu farklı bilgilerin insanlara daha önce verildiği ve tek kaynaktan kaynaklandığı anlamına geliyor: Shambala’nın bilimi.”
“Ve modern bilgiyle karşılaştırılınca bu bilim ne kadar ileride?”
IM: “Çok ileride. Hayal edebileceğinden çok daha ileride. Ama en azından en hafif fikri vermek için, bu örneği vereceğim. İnsanların hala Dünyanın üç balinanın üzerinde durduğuna Güneşin dünyanın etrafında döndüğüne inandıkları o zamanlar sırasında, Shambala’nın bilim adamları çoktan Güneşin kendisi üzerinde bilimsel deneyler ve farklı testler yapmışlardı. Modern uygarlık hala bunun çok uzağında ve bu tür bir seviyeye erişip erişmeyeceği henüz açık değil. Güçlerinin zirvesinde olan insanların neden Shambala’yı böyle çok istekli biçimde aradıklarını sanıyorsun? Örneğin, senin için bilinen zaman aralığında, Büyük İskender, Napolyon, Hitler, Mussolini, Stalin vs gibi figürler onu aradılar. Çünkü tüm kadim efsanelere ve farklı kültürlerin mitlerine göre, Evrenin tüm bilgisi ve varlığı sona ermiş uygarlıkların kültürel mirası Shambala’da saklanıyor.
“Shambala’yı neden sadece tiranların aradıklarını merak ediyorum?”
IM; “Tiranlar değil, ama tüm dünyada mutlak güç için uğraşan insanlar. İktidardaki tüm insanlar gerçek bilgilere sahiptir. Onlar bu yerin varlığını, onda saklanan bu güçlü bilgilerin varlığını biliyorlardı ve biliyorlar. Dünya üzerindeki gerçek gücün Shambala’da yoğunlaştığını mükemmel şekilde anlıyorlar. Bu nedenle bir çok insan onu aradı ve hala aramaktalar. Ama, Shambala’nın kendisi asla hiç kimseye bütün dünyayı fethetme fırsatı vermez. Bir bakıma, o belirli kuvvetleri dengeledi. Ve eğer gücünün zirvesinde duran bir insan dünya üzerinde hakimiyet rüyasını çok istekle hayata geçirmeye çalıştıysa, o varlığını sona erdirdi. İktidardaki bir çok insan Shambala’nın temsilcileri ile bağlantılar yaptı, onların isteklerini yerine getirdi. Herkes yardım etmeye çalıştı, çünkü insanoğlunun bildiğinden daha fazlasını bilmenin baştan çıkarmasından vazgeçmek imkansızdır… Kamu liderlerinin yanı sıra, bir çok sıradan insan da Shambala’nın bilgisini arayış içindedir.”
“Bu, hiç kimsenin onu bulmadığı anlamına mı geliyor?”
IM: “Tam olarak değil. Çelişki şu ki, Shambala asla varlığını gizlemedi. Tüm insanlık için ve özellikle Shambala için küresel olarak önemli bir şey ile ilgili olmadıkça, insanların yaşamlarına aktif şekilde müdahale etmez. Ama eğer gerekirse, onun bilimsel topluluğu temas kurmak için kimin uygun olduğuna karar verir.”
“Ama eğer Bilge Adamların bu meskeni varlığını gizlemiyorsa, neden gücünün zirvesinde olan insanlar tarafından bulunamıyordu? Sonuç olarak, onlar tasarruflarında her şeye sahiptiler: ekipman, finans ve insan kaynakları!”
IM: “Evet, katı kalplerinden ve açgözlü düşüncelerinden başka her şeyi sıraladın. Shambala ile temas kurmak için değiştirilmez kural yüksek ahlaklılık ve kişinin niyetlerinin saflığıdır. Sadece ilk yerinde bu vasıflara sahip olan biri ilgisini çeken bilgiye erişim elde edebilir.”
Görüyorsunuz, tekrar başlama noktamıza geliyoruz. Neden insan oldukça mümkün olduğu zaman bu olağanüstü yetenekleri geliştiremiyor? Çünkü onda çok fazla benmerkezcilik, gösteriş, açgözlülük, öfke, kıskançlık var. Başka deyişle, yapısında çok fazla canavarca, hayvansı doğa var. Ve eğer bu açıklanamaz psişik fenomen ile temasa girerse, onun hayvan doğası mantığa karşı gelir, çünkü insan zihni üzerindeki gücünü kaybetmekten korkar. Başka deyişle, tek gerekli olan çocuksu inanç iken, hayvan doğası fenomeni rasyonelleştirerek veya eleştirerek insan üzerindeki gücünü korumaya çalışır.
Elbette bazı durumlarda, insanlar bu olağanüstü yetenekleri, örneğin bir tür travmanın, yoğun stresin vs sonucu olarak kendiliğinden keşfederler. Ama, eğer insan zihninde negatif nitelikler hüküm sürüyorsa, bu bir Neandertalin ingiliz anahtarı bulmasına ve onu nasıl kullanacağını bilmemesine benzer.”
“Eğer o anda insanda iyi, ruhsal doğa hüküm sürüyorsa?”
IM: “Eğer insanda ruhsal doğa hüküm sürüyorsa, o zaman yeni bilgiyi bilinçaltı seviyesinde doğru şekilde algılar, olağanüstü yeteneklerini iyi niyetler için kullanır. Çünkü bu durumda, inanç bilgiyi doğurur ve bilgi inancı kuvvetlendirir. Ve inanç olmadan, bu dünyada mucizeler mümkün değildir.”
******
“Öyleyse, bu olağanüstü insanların gücünün sadece onların düşüncelerinde saklı olduğu anlamına mı geliyor?”
IM: “Kesinlikle doğru. Düşünce gerçek bir güçtür. İnsanların hayal edebileceğinden çok daha fazla. Düşünce gezegenleri hareket ettirebilir, tüm galaksileri yaratabilir ve yok edebilir.”
“Meditasyon nedir?”
IM: “Bir kaç sözcük ile, basit bir meditasyon düşüncenin eğitilmesidir, dah derin ruhsal uygulama ruhun eğitilmesidir.”
Tüm büyük ruhsal Sanat neye indirgeniyor? Giderek uyanmanız ve size başlangıçta verilmiş olan bilgiyi hatırlamanız için, İnsan olmanıza yardım eder. Bu meditasyonlar yalnızca ruhsal uyuşukluktan uyanma ve bir zamanlar bildiğiniz ve kullandığınız uzun zamandır gizlenmiş ve unutulmuş olan bilgileri hatırlama aracıdır.
“Biliyordunuz ne anlama geliyor?”
IM: “Örneğin, elbette zihinsel rahatsızlığı yoksa herkes okumayı, yazmayı, saymayı bilir. Öyle değil mi?”
Ama önce o öğrenmek zorundaydı. Daha sonra, otomatik olarak okur, sayar vs. Başka deyişle, örneğin bir artı birin iki ettiğini, iki artı ikinin dört ettiğini zaten bilir. Bu çok basit ve gerçek görünür! Ama başlangıçta tüm bunlar ona öğretildi, o sadece bunu hatırladı. Bunlar saklı, bilinçaltı yetenekler. Veya, fizyolojik seviye ile ilgili başka daha kolay bir örnek. Eğer yüzmeyi bilmeyen bir insan suya atılırsa, boğulur. Ama suda doğumla, yeni doğan bir bebek suya bırakıldığı zaman, diğer başka bir hayvan gibi yüzdüğü kanıtlanmış ve doğrulanmıştır. Bu onun bu reflekslere önceden sahip olduğu anlamına geliyor. Aslında öyle. Ama daha sonra sadece unutuluyor. İnsan ile de aynı şeydir. Sahip olduğundan şüphelenmediği bir çok bilgiye sahiptir.
Ama… tüm bunlar sadece pozitif faktör ile çalışır. Eğer onda bazı paragöz çıkarlar hüküm sürüyorsa, – örneğin birini aldatmayı öğrenmek veya uzaktan enerji ile birine vurabilmeyi öğrenmek ya da ona para fırlatmaları için herkesin kaşıklarını bükebilmeyi istemek – o asla hiç bir şeye ulaşmaz. Sadece insan düşüncelerini kontrol etmeyi öğrendiği zaman, büyük harfle İnsan olduğu zaman, sadece o zaman bir şeylere ulaşabilir.”
“Öyleyse, ruhsal uygulamalar insanı uyandırma yöntemi?”
IM: “Kesinlikle doğru. Ruhsal uygulama sadece zihninizi onarmak için bir enstrumandır. Ve sonuç o enstrumanı nasıl kullandığınıza bağlıdır. Başka deyişle, her şey üstadın arzusuna ve becerisine bağlıdır. Ve bu enstrumanı ellerinizde nasl tutacağınızı öğrenmek için, düşüncenizi kontrol etmek, onu yoğunlaştırmak ve onu içsel vizyonunuz ile görmek gereklidir.
Görüyorsunuz, çakralar insan bedenindeki, sıcaklığa daha hassas olan belirli bölgelerdir. Elbette onlar görülemez, ama modern ekipman ile kaydedilebilir. Bilim insanları için, bu bölgeler hala bir gizemdir: hücreler aynı, bağlantılar aynı, ama onların hassaslıkları daha yüksektir. Neden? Çünkü çakralar burada yerleşik. Ve çakra astral bedene aittir, yani, başka, daha derin fizik. Düşünce astral ve maddi bedenler arasında bağlayıcı hattır. Bu nedenle düşüncelerini kontrol etmeyi öğrenmek çok önemlidir”
Kategoriler
E - Kitaplar
Diğer Kitaplar
- E-KİTAP: GİZLİ PARŞÖMEN (Transilvanya Serisi 4 ncü kitap)
- E-KİTAP: MISIR GİZEMİ. İLK TÜNEL (Transilvanya Serisi 3 ncü kitap)
- E-KİTAP: TRANSİLVANYA’DA AYIN DOĞUŞU (2 nci Kitap) – Tanrıların Gizemli Diyarında Gizli İnisiyasyon
- E-KİTAP: TRANSİLVANYA’DA GÜNDOĞUMU (ROMANYA BUCEGİ DAĞINDAKİ SIRLAR)
- E -KİTAP: İNİSİYASYON – Elizabeth Haich
- E-KİTAP: Koşulsuz Sevgi… Saklambaç
- E – KİTAP: ERENLERİN DÜŞÜNCELERİ